Kökü ve beyni dışarıda, gövdesi içimizde olan PKK ülkemizin
başının belası. Bu, öyle bir belâ ki bugünden yarına biteceğe benzemiyor. 80'li
yıllardan bugüne kırk yıl geçmiş olmasına rağmen biz hala PKK terörüyle
uğraşıyoruz. Hep bedel ödüyoruz. Daha ne kadar ödeyeceğimiz meçhul.
PKK öyle bir örgüt ki biz ne kadar yuvalandığı yer olan
Kandil'e operasyon üzerine operasyon yapsak, Güneydoğu'da terörle mücadele için
dağa, taşa, toprağa, eve, barka, in ve yuvalarına girsek maalesef boş. Bazı
zamanlarda PKK eylem yapmadığı zaman biz terör zayıfladı, eskisi gibi operasyon
yapamıyor, polis ve askerimiz göz açtırmıyor sanırız. Halbuki öyle değil. Benim
kanaatim terörle mücadelede inisiyatif hep PKK'da. Bu eli kanlı, hain örgüt kah
geri çekilir kah ateşkes ilan eder kah ateşkesi bozar kah gücünü Irak'a veya
Suriye'ye kaydırır. Hasılı PKK strateji üzerine strateji geliştiriyor.
Devletten, askerden, polisten bir adım önde. Daha doğrusu projeyi
geliştiren PKK değil, oynayacağı rolü kendilerine veren sömürgeci devletlerdir.
Hatırlarsanız PKK, 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra çözüm
sürecini bozmuş, kanlı eylemlerine kalkışmış, şehirlerde barikat eylemlerine
girişerek isyan hareketi başlatımıştı. Bu tarih HDP'nin tarihinde en yüksek
oyunu aldığı ve ülkede hükümetin kurulamadığı tarihtir. Nicedir Türkiye'de
eylemleri görülmeyen PKK, Irak sınırında yeniden kanlı eylemiyle ortaya çıktı.
Maalesef 4 şehidimiz, 6 da yaralımız var. PKK sessizliğini 31 Mart seçimlerinde
hükümetin bazı büyükşehirleri kaybetmesiyle birlikte yeniden bozdu. Ümit
ediyorum ki bu çatışma lokal bir durumdur. Lokal olup olmadığını yakınlarda
terör olayı olup olmadığıyla anlayabiliriz. İnşallah 7 Haziran sonrası olduğu
gibi kanlı eylemler meydana gelmez.
Bu durumda biz ne yapmalıyız? Bir taraftan terörle mücadele
edeceğiz, diğer taraftan şehitlerimize son görevi yapacağız. Provokatif
eylemlere karşı milletçe uyanık olacağız. Soğukkanlılığımızı koruyacağız.
Acımızı birbirimize ihale etmeyeceğiz. Birbirimizi sorumlu görmeyeceğiz. Zaten
terörün amacı da bu. İçeride huzursuzluk çıkarmak. Zaman kenetlenme zamanı. Bir
ve beraber olacağız. Böylesi durumlarda birbirimizle sataşırsak terör örgütü
amacına ulaşmış olur. Çok zor değil bu. Konu seçim olunca nasıl ki siyasi
partilerimiz birbirleriyle ittifak yaparak seçimlere girebiliyor ve bunun için
bir araya gelebiliyorsa pekala terör konusunda da bir araya gelebiliriz. Biz
siyasi partileriyle, Türkü ve Kürdü ile bir ve beraber olursak terör bize vız gelir.
Burada bir sözümüz de devlete olsun. Kızgın demiri soğut,
gerginliğe ne imkan ve ne de fırsat ver. Polis ve askerimiz vatandaşın
güvenliği için terörle mücadele ederken sen de bu örgütün dış bağlantısını ve
destekçilerini tespit et. Ardından ağa babalarıyla masaya otur. Bu meseleyi
kökünden çöz. Piyonlarla uğraşmayı bırak artık. Dış bağlantı ve destek
kesilmeden bu terör bitmez. Yoksa daha çok canımız yanar.
Allah’tan şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifa diliyorum.
Milletimizin başı olsun!
***23.04.2019 tarihinde Barbaros ULU adıyla Pusula Haber gazetesinde yayımlanmıştır.
***23.04.2019 tarihinde Barbaros ULU adıyla Pusula Haber gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder