Ne
zaman birilerini bir iş üzere görsem şimdiki mesleğimi icra etmiyor olsaydım
acaba bu işi yapabilir miydim, hatta keşke bu işi yapsaydım derim. Esnafı
görsem esnaf, işçiyi görsem işçi, belediye çalışanını görsem belediyeci,
siyasetçiyi görsem siyasetçi vs olmaya kalkar, zihnen de olsa bir an için o işi
yapar, hevesimi alırım. İş konusunda maymun iştahlıyım desem yanlış
olmaz.
Cumartesi
günü bir akraba ziyareti yapayım diye otobüs durağına geçtim. Baktım otobüsün
gelmesine 17 dakika var, dolmuşa bineyim dedim. Az sonra dolmuş geldi.
Bekleşenlerin binmesiyle birlikte dolmuş ilk durakta doldu. Arkalarından
ben de bindim. Ayakta dört-beş yolcu vardı. İyi beklemez, hemen hareket eder
deyip dolmuşa atladım. Minibüste oturan yolcuların ekseriyeti kadın, kadınların
yarıya yakını da Suriyeli idi. Hem giyimlerinden hem de konuşmalarından belli
idi Suriyeli oldukları. Ödemeyi de yaptım, geçip bir yere tutundum. Benden
sonra 5-6 kişi daha bindi. Fazlanın fazlası olan dolmuş kalkmadı bir türlü.
Demek ki yeterli değildi binen müşterilerin sayısı. Göz ucuyla ayaktaki
yolcuları görebildiğim kadarıyla saydım: Benimle beraber ayakta 13 kişi vardı.
Nihayet kaptan lütfetti, yürüdü.
Minibüsün hareketiyle beraber
aklıma bu sefer minibüsçülük mesleğini icra etmek geldi. Keşke dolmuşçuluk
yapsaydım dedim. Dedim ama bu sefer içimden keşke şu minibüs biraz daha geniş
olsaydı daha fazla yolcu alır, paraya para demezdim dedim. Yine tüh az daha dursaydım
bir iki yolcu daha sıkıştırırdım dedim içimden. Niye almayacağım ki? Nasılsa
ben ayakta gitmem diyen yolcu yok, niye fazla yolcu aldın diyen trafik yok,
dolu diyen şoför yok, içerideki yolculardan daha nereye alacaksın diyen yok,
minibüsçünün bağlı olduğu meslek grubu nedir bu yaptığın dediği yok. Doldur
doldurabildiğin kadar. Benden sonra sırası gelen minibüsün yolcusunu almışım
önemli değil. Zaten o da yapıyor yeri geldiği zaman. Gelsin paralar! Su akarken
testini dolduracaksın değil mi?
Kafamdaki minibüs işletmeciliği
inince bitti. Hevesimi aldım. Yeter bu kadar minibüsçülük ve kazandığım para.
Misafir olduğum eve girerken işi
daha da büyüttüm. En iyisi devlet olayım dedim. Gerek yok minibüsçülüğe falan.
Kim uğraşacak müşteriden gelecek bozuk parayla. Devlet oldum mu yapacağım iş
halk uysun diye kanun çıkarmak, yeterli gelmezse yönetmelik çıkarmak ve devleti
yönetmek, aynı zamanda halka hizmet etmek için vergi koymak. Ötesi de beni pek
ilgilendirmez. Çıkardığım kanun ve yönetmeliğe halk uymamış umurumda değil.
Çünkü benim halkım işini bilir. Ne zamana kadar umursamam? Ta ki bir olay
oluncaya kadar! Vukuat durumuna ve halkın tepkisine göre birkaç sorumluyu
görevden alır, olaya sebebiyet verenlere de bir ceza yazdırırım, olur biter.
Gerçekten hoş bu son görevim. Kedi
olalı bir fare tuttum nihayet. Niye ilk başta aklıma gelmedi bu devlet olma
fikri de hep diğer mesleklere gıpta ile baktım hep? Neyse gecikmiş de olsa
devlet olma fikri iyi fikir! Diğerlerini kim yaparsa yapsın?
* 26/11/2018 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
* 26/11/2018 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder