Seçimlere bir ay kala partiler seçimde yarışacak vekil
adaylarını YSK'ya teslim etti. Listede yer bulanlar oldu, bulamayanlar da.
Listenin üst sıralarında yer alan vekil adayları ve yakınlarında bir sevinç
yaşanırken kendisine listenin alt kısımlarında yer bulanlarda ve listeye
giremeyenlerde bir üzüntü ve kırgınlık hakim dense yeridir. Partilerin,
adaylık için müracaat edenlerin hepsine listelerinde yer vermesi ve hepsini
memnun etmesi mümkün değil. Zira seçileceklerin sayısı belli! Ancak ‘ama’sı var
bu işin.
Partilerin vekil adaylarının açıklandığını duyan seçmen,
"Acaba kimler listeye girmiş" diyerek heyecanla kendi ilinin
listesine göz attı. Seçmenin çoğu listeleri beğenmedi. Sosyal medyadaki
paylaşım ve yorumlarda adaylardan memnun olunmadığı açıkça görülmektedir. Hangi
parti olursa olsun seçmenleri şokta dense yeridir. "Tabanın sesine kulak
verilmemiş, bir dayatmayla karşı karşıyayız" serzenişleri yüksek sesle
dillendiriliyor. Her ilin aday listelerinde seçmenin haz almadığı adaya yer
verilmiş olması seçmeni memnun etmemişe benziyor. Yıllardır oy verdiği
partisine "oy vermeyeceğim" diyenlerin sayısı da az değil. Ankara,
İstanbul, İzmir, Bursa ve Adana dışındaki Anadolu illerine listelerin başına ili
tanımayan, ile yabancı vekil adaylarının paraşütle iliştirilmesi seçmeni
kırgınlıktan da öte kızdırmıştır.
Seçmen ne istiyor, kimi istiyor bilmiyorum ama görünenden
anladığım, seçmende sürekli vekil olan eski yüzlere karşı bir tepki var.
Sanırım seçmen yeni yüzler görmek istedi. Listelerin başında yine eski
simaların isimlerini görünce bir şok yaşadı dense yeridir. Çünkü yeni yüz yeni
bir soluk ve heyecan demekti. Sıcağı sıcağına yaşanan bu şok gelip geçici midir,
yoksa seçmeni partisinden ilânihaye uzaklaştırır mı bilmiyorum. Olup bitenden
benim anladığım, partiler riske girmek istememiş; “Mevcut tanıdığım vekil, yeni
gelecek tanımadığım iyiden daha ehven” olur diye düşünülmüş olmalı. Ya da parti
disiplinine uyacak, Mecliste sorun çıkarmayacak kişilere listelerinde yer
vermiş veya listeye girenler oyunu kuralına göre oynamış ve kendini daha iyi
ifade etmiş olmalı. Partilerin aday belirlemede mutlaka kriterleri vardır, en
iyisini seçtiklerine kendilerini inandırmış olmalılar ki YSK’ya verdikleri
listeleri tercih ettiler. Fakat aday seçiminde oy alabilecekleri seçmenin
hassasiyetlerini gözetmiş olsalardı demokrasimiz adına bir kazanım olurdu. Çünkü
seçmen sandığa sahip çıkardı.
İstediği veya umduğu adayları listelerde göremeyen seçmen
bu durumda ya partisini değiştirecek, ya sandığa gitmeyecek veya kerhen oy
verecek. Keşke siyasi partilerimiz biz yaptık oldu demekten ziyade seçmenini
küstürmeyecek orta bir yol bulabilselerdi. Yine siyasi partilerimiz bir odaya
kapanıp masa başında mevcut aday adaylarından tercih yapmaktan ziyade araziye
çıkıp halkın veya seçmeninin nabzını tutabilselerdi çok daha iyi olurdu.
Bu işler seçmeni küstürmeye gelmez. Nasıl ki öğretmenin en
iyi müfettişi öğrenci ise, vekillerin de en iyi müfettişi seçmenleridir. Hâsılı
siyasi partilerimiz daha seçime gitmeden aday belirlemede sınıfta
kalmışlardır. Olan olmuştur artık! Zira geriye dönüşü yok bu işin.
Belirlenen listelerin hayırlı olmasını temenni ediyorum.
* 23/05/2018 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
* 23/05/2018 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder