17 Mayıs 2018 Perşembe

Fil ve Nas Süreleri Arasına Hapsettiğimiz Teravihlerimiz


Konya’da sayıları epeyce  olan bazı camilerimizde teravih namazları hatimle kılınmaktadır. Her rekatında bir sayfa okunmak suretiyle bir akşamda yirmi sayfa okunarak orucun bitiminde Kur’an’ı Kerim baştan sona okunmuş oluyor. Teravihi hatimle kıldıran camilerin kendine göre sürekli cemaati var. Sayısı da az değil. Diğer camilerimizde teravihte okunan ayet veya sürelerin çeşidi imamlarımızın durumuna kalmış. Bir yek düzelik yok. Ama genelinde teravihler Fil Süresi ile Nas Süresi arasında geçiyor. Halk arasında kullanılan deyimle namaz süreleri/duaları arasında dönüp dolaşıyor.

Evime yakın diye geçen yıl zaman zaman gittiğim, bu yıl da devam ettiğim camimizin imamı da teravihi Fil-Nas arasına hapsetmiş durumda. Sanırım bu şekilde okuma imamın işine geliyor, cemaatin de hoşuna gidiyor.  Çünkü imam, gündüzden akşam ne okuyayım hazırlığı yapmaya ihtiyaç duymuyor, cemaat de imam şu rekatta hangi süreyi okudu diye düşünmek zorunda kalmıyor. Üstelik dalıp gitse bile her gün okunan süreden teravihin bitmesine kaç rekat kaldığı bilinebiliyor. 

Bildiğim kadarıyla imamımız yirmi yıldır, belki de daha fazladır aynı camide görevli. 
Hizmette de 30 yılı devirmiş görünüyor. Ne camisini değiştirmiş, ne de okuyuşunu ve okuduğunu. Otuz yıldır her teravihte farklı bir ayet okusaydı Kur’an’ı çoktan ezberler, hafızı kelam olurdu. Ama hocamız işin kolayından ziyade işin kolaycılığına kaçmış görünüyor. Zaten cemaatin imama, “Elem tera ve Kul eûzü bi’rabbi’nnâs’ın dışında başka ayet veya süre yok mu” deme durumu yok. Çünkü cemaat ne derse desin, imam bildiğini okuyor zaten. Açıkçası bir cemaat olarak farklı ayet ve süreler istiyorum namazlarda, özellikle teravihlerde.

Belli bir makul süreden sonra aynı yerinde görev yapmaya devam edenler genelde bir müddet sonra heyecanlarını kaybedebiliyor ve kendisini tekrardan başka bir şey yapamıyor. Zaten birçok kurumda olduğu gibi buralarda da doğru-dürüst denetim yok. Gerçekten bir yerde 25-30 yıl görev yapan mahalleye ne verebilir? Niçin rotasyon düşünülmez? Aslında her yer değişimi, yeni bir muhit kişiye yeni bir heyecan vermektedir ve elzemdir. Genelde bu ülkede rotasyon denince hep akla öğretmen gelir, imamlarımız hiç akla gelmez. Halbuki bir okulda öğretmen çok verimsiz olsa aynı çocuğa dört yıl zarar verebilir. Mezun olan çocuk kurtuluyor. Cami görevlimiz ise lojmanı olan bir camiye kapak atmışsa onu oradan ya ölüm alır ya da emeklilik durumu. Bir ara belli bir süre çalışanlara bir rotasyon getirildi; bir yıl uygulandı, sonra tekrar vazgeçildi. Hem öğretmene, hem imam-hatibe ve hem kamu çalışanlarına mutlaka rotasyon uygulamasına geçilmelidir. Harekette bereket vardır diye düşünüyorum.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Ccuma günleri okunacak hutbe konularını belirlemekte ve hutbe hazırlamakta ve hangi hutbenin hangi hafta okunacağını web sitesinden duyurmaktadır. DİB, hutbe konusunda yaptığı bu uygulamayı teravihlerde okunacak ayet veya süreleri belirlemede kullanamaz mı? Her ramazan gelmeden önce Diyanet, her gün okunacak 20’er ayet belirleyip cami görevlilerine gönderse cami görevlilerimiz ramazan gelmeden önce bu ayetleri ezberleme yoluna gider ve kendisini yenilemiş olur. Cemaat de her gün, her rekatta farklı bir ayeti dinler. Hatta Diyanet, okunacak ayetleri web sitesinden duyurursa cemaatten meraklı olanlar bu ayetleri gündüzden öğrenme yoluna gidebilirler.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder