—Efendim! Ömrün mücadeleyle geçti, biz senin dizinin
dibinde büyüdük, biz hata yaptık; sen düzelttin. Her fani gibi geldin
gidiyorsun. Senden sonra bayrağı biz devralacağız. Sen koca bir çınarsın. Bize
tecrübelerinden hareketle hata yapmamamız için neler önerirsin? Öncelikle bize
hakkını helal et.
—Bak
evladım! Hangi işi yaparsan yap ama işinde en iyisi ol, işini ibadet aşkı
içerisinde yap.
—Başka?
—Malum,
insanoğlu toplumsal bir varlıktır. Sen de toplum içinde yaşamaya ve toplumun
ihtiyacı olan alanlarda görev al.
—Tamam,
bu da kolay!
—Yalnız
bu işi yaparken de dikkatli olacaksın.
—Nasıl
efendim?
—Hayat
öyle bir şeydir insanı vezir de yapar, rezil de. Sen vezir olmaya bak. Yani
kubbede hoş bir seda bırakmaya çalış.
—Ne
yapmalıyım efendim, ne tavsiye edersiniz?
—Kiminle
iş tutacağını, kiminle bulunacağını, kiminle aşık atacağını, kiminle sırt sırta
vereceğini iyi belirle. Dost kim, düşman kim? Kimi sevindirip kimi üzeceksin?
Kim senin fikrine, zikrine düşman, kim seni kendinden biliyor? Bu tipleri iyi
tanı. Dün sana düşman olanlar senin kaşına-gözüne değil, zihniyet ve görüşüne
düşman idiler. Zaten boğmaya çalışmışlardı bizi. Ellerinde fırsat olsaydı yaşatmazlardı
bilesin.
—Efendim,
bunlara karşı nasıl tavır almalıyım?
—Dün
zihniyetinden dolayı seni tu kaka yapanlar bir gün yanına yaklaşırlarsa, sana
gülücükler dağıtırlarsa bu işte bir hinoğlu hinlik olabilir; bayram
değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü diye düşün; onların dolduruşuna
gelme, bu kerameti kendinden sanma.
—Efendim,
bu durumda ne yapmalıyım?
—Sana
iltifat edene sen de güler yüz göster, ilişkileri kesme.
—Yani?
—İletişime
devam et ama birlikte iş tutmaya kalkma. Çünkü niyetleri sizi birbirinize
kırdırmak olacaktır. Çünkü siz büyük bir camia oldunuz. Seninle diğer
kardeşinin ipini çekmeye çalışırlar. Kardeşinin karşısına seni allayıp
pullar ve onun karşısına çıkarırlar. Sakın böyle bir oyuna gelme. Bölünür,
parçalanırsınız.
—Efendim
biraz açık konuşur musun?
—Kendine
yakışanı yap. Kardeşinin ipini çekme. Kardeşinin yanında saf tut, onun
hatalarını düzeltmeye çalış. Bil ki aynı gemidesiniz. Gemi su alırsa sen de
gidersin. Hiçbir şey yapamasan bile susmayı dene. Çünkü eski dostlar düşman
olmaz. Şayet düşman olursanız sadece rakiplerinizi sevindirmiş olursunuz. Bu da
gücünüzü zayıflatır.
—Ama
efendim onlar bizi dinlemez ve hesaba katmazsa...
—Dinlemezse
dinlemesin. Küs, darıl, uzaklaş, gönül koy ama gidip onun rakiplerinin koynuna
girme. Zaten yakışmaz bize.
—...
—Sana
son sözüm, savrulma ve şaşırma. Allah kimseyi şaşırtmasın. Şayet dediklerim bir
kulağından girip öbüründen çıkacaksa ve bildiğini okuyacaksan, tüm bu işleri
yaparken ben büyüdüm artık, kendi göbeğimi kendim keserim diyeceksen; benim
ardıma saklanıp adımı kullanma.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder