Bizde "el vekîlü k'el asl" diye bir söz vardır: Vekil asıl gibidir anlamına gelen. Vekil de tıpkı asıl gibi denerek vekilin, asılın tüm yetkilerine sahip olduğunu anlatmak için kullanılır bu deyim. Avukatlar da vekili olduğu kimsenin haklarını savunmak için bu yetkiyi mahkemelerde kullanır. Elinde noter tasdikli vekalet olmasına rağmen avukatlar yetkinin ne kadarını kullanacağı konusunda müvekkilinin yani asıl kişinin görüşüne başvurur. Müvekkil, görevini yapmıyor, iyi savunamıyor diyerek gerektiğinde vekilindeki vekaletini iptal edebiliyor.
Hayatın her alanında vekil ve asıl ilişkisi aslın dediği olur şeklinde cereyan ederken siyasette ise vekilin dediği olur. Vekil, aslın üstündedir. Vekil yetkiyi aldıktan sonra kolay kolay asıla danışmaz, hesap vermez. Yeni bir seçim marifetiyle yeni bir yetki gerektiğinde asılın kapısını çalar. Hal böyle iken asıl yine onu el pençe kapıda karşılar, izzet ve ikramın yanında saygıda kusur etmez. Yine de asılın bir değeri yoktur. Hatta vatandaşın esamesi okunmaz. Örnek mi istersiniz?
Malumunuz genel seçimler ve cumhurbaşkanı seçimine gidiyoruz. Cumhurbaşkanlığına aday olabilmek için Meclis'ten 20 vekilin imzası yeterli olabiliyor iken veya 20 vekil bir kişiyi cumhurbaşkanlığına aday gösterebiliyor iken vatandaştan yüz bin imza isteniyor. Bu, yüz bin asıl kişi ancak 20 vekil eder demektir. Vatandaşa, "Yerini, haddini, seviyeni, gücünü bil, ederin bu" demektir, ipe un sermektir. Bu, senin ilin değil demektir. Vatandaşa, "Sen aday gösteremez, aday belirleyemez, oyun kurucu olamazsın, olsan olsan oyunda figüran olursun" demektir. Basit bir hesapla bir vekilin imzası, beş bin asılın imzasına eşittir. Vekilin vatandaşa göre özgül ağırlığı kat ne kat fazladır. Keşke cumhurbaşkanı adayı gösterilebilmek için Anayasaya madde konurken hiç vatandaşın adı geçmeseydi, hatta Meclis'ten 20 vekilin aday göstermesiyle cumhurbaşkanlığına aday olunur denseydi daha iyi olurdu. Böylece vatandaşla dalga geçilmemiş olurdu.
Çok adaylı bir cumhurbaşkanlığı seçimi değil kastım. Öyle önüne gelen aday olamamalı. Mutlaka bir kriteri olmalı, az adayla seçime gidilebilmeli. Meclis dışından aday olacaklara da imkan veriyorum diyerek deveye hendek atlatmaya gerek yoktu. İstenen 100 bin imza, imkansızı başar, başarabilirsen gibi bir şeydir, zaman kaybıdır, kağıt israfıdır, seçim kurullarını gereksiz meşgul etmedir, vatandaşı oyalamadır, gazını almadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder