Pazar günü kahvaltıyı yaptıktan sonra apartmanın bahçesine
dökülen gazelleri toplamak için çıktım evimden. Kendi başıma siteye ait bölümü
bir baştan öbür başa temizledim. El arabasına doldurduğum gazelleri çöpe
götürdüm. Üç saatimi aldı sitenin yapraklarını süpürme ve taşıma işi. Kendime
iş buldum yani. Tam işi bitiriyorum ki siteden bir komşu çıktı önüme. 90
yılından beri buradayım, apartmanın böyle temizlendiğini görmedim, sen nereden
geldin böyle dedi. Bu gaz, tempomu biraz daha artırdı. Biri yapacak illaki
dedim.
El
arabasını doldurdukça Konya'ya has yere gömülü çöp konteynerine yaprakları
götürdüm. Çöpün yanında bir pikap vardı, yanında ise arabanın teybini açmış
birini gördüm. Anlaşılan pazar günü çalışan biri daha vardı. Az sonra bir
insan; boyundan daha derin olan çöp kutusundan çıkmaya çalışan bir el daha
gördüm. Demek ki iki kişiler. Biri çöpün içine girmiş, çöpe atılanları altüst
edip içinden kıymetli veya satılabilir bir şeyler bulabilir miyim çabasında.
Çöpün içindeki bulduğunu dışarıdaki kalana veriyor. Yukarıdaki de arkadaşının
verdiklerini inceleyip pikaba koyuyor. Çalışanların ellerine baktım, eldiven
giymişler mi diye. Ne arasın? Benim ki de laf yani. Adam çöpün içine girmiş,
çöpü eliyle didik didik ediyor. Kendisi çöp olmuş neredeyse. Bereket yukarıda
biri var. Yoksa biri gelir, çöpün kapağını kaldırarak veya kapağı nasılsa açık
diye düşünüp elindeki çöp poşetlerini adamın başına da boşaltabilir ve çöpün
içindeki adam tamı tamına çöpten adam olabilirdi.
Pazar
günü çoğu evinde istirahat yaparken, çarşı-pazar gezerken bu iki kişi çöpün
içinde rızkını arıyordu. Midesini doyurmak için bir taraftan çöpten ekmeğini
çıkartmaya çalışıyor, diğer taraftan da müzik ruhun gıdasıdır diyerek
ruhlarının haklarını da veriyorlardı, müziği açarak. Hiç de aceleleri yok, çöp
kokuyor, bir an evvel buradan uzaklaşalım şeklinde bir çabaları da yoktu. Tek
çabaları akşama kadar şu çöp senin, bu çöp benim diyerek çoluk-çocuğunun
rızkını çöpten çıkarıyorlardı. Bu adamların bu pis ortamda çalışmasını görünce
ekmeğini taştan çıkarır sözü aklıma geldi. Evet, bu adamlar geleceklerini çöpü
karıştırarak ekmeklerini taştan çıkarıyordu. Helal olsun bu adamlara dedim
içimden. Hangi birimiz gider çöpü karıştırır? Çoğumuz çöpün yanından geçerken
burnunu tıkar, çöp atacaksa kirlidir diyerek çöpün kapağına bile elini sürmez.
Bu iki genci takdir ederken ülkem ve ülkem insanı adına üzülmedim değil. Daha
niceleri vardır kim bilir bu şekil çöpte çalışan. Bizde çöpü kedi köpek
karıştırırdı bir zamanlar. Şimdi insanımız çöpün içinde çöpü karıştırarak çöpte
çalışıyor. Ne kadar kazanırlar bilmem ama ülkenin bir ayıbı bu durum. Mecbur
kalmasa kimse yapmaz bu işi. Sanırım bu şekil çalışanların sayısı çok olmalı ki
konfederasyonları bile var.
Yaptıkları
iş çoğumuzca hoş karşılanmasa da, bu durum ülkenin bir ayıbı olsa da bu
sektörde çalışanlar, alın terletiyor ve ayakta kalıp hayata tutunmaya
çalışıyor. Elleri öpülesi insanlar bunlar. En azından işsizim diyerek
dilencilik yapmıyor, hırsızlık yapmıyor. Helal olsun böylelerine... 12.11.2017
* 27/11/2017 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
* 27/11/2017 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder