Şehirlerde kendi aracıyla yolculuk yapmayanlar bunun yerine
toplu ulaşım vasıtalarını kullanır. Kimi belediyeye ait otobüsleri, kimi de bir
hatta bağlı olarak yolcu taşıyan dolmuş veya minibüsleri tercih eder. Her ikisi
de amme adına iş yapar. Kendi rızkını temin etmek için direksiyon başında
dirsek çürütür. Burada konu edineceğim dolmuşçulardır. Baştan söyleyeyim,
niyetim tüm dolmuşçular değil. İçlerinde işini düzgün yapanlar vardır. Onları
istisna tutuyorum. Ama bir kısmı var ki, başına buyruktur bu dolmuş taşımacılığı
yapanların.
Dolmuşların durak yeri olmasına rağmen durak harici de olsa
istediği yerde durur, istediği yerde durmaz. İşine geldi mi dolmuşta kendisine
sesleneni duyar, işine gelmeyince duymaz. Almak istediği yolcuyu alır,
beğenmedi mi durmaz, istediği zaman gözüne bakarak basar geçer. Binmek
istemesen de ya korna çalar, ya da gelir yanına durur. Yeri geldiğinde kağnı
gibi yavaş gider, bazı yerlerde beklemeye koyulur. Bazen de tabakhaneye gider
gibi sürer.
Dolmuşu süren yolların hâkimi benim gibi davranır. Trafiği
tehlikeye atar, yolcu almak için arabanın önüne kırar, ambulans gibi 'S' çizer.
Yeri geldiğinde dolmuşu istifleme doldurur, yeri geldiğinde kaç kişi oldu
hesabı yapar, sayıya göre alır. Bazen sol şeritte yolcu indirir.
Dolmuş sürücüleri aynı zamanda çok yeteneklidir. Hem sürer,
hem yolcu almak için gözü sağ kaldırımdadır, gerekirse sokak aralarına göz
gezdirir. Kâh cep telefonuyla konuşur, kâh yanındakiyle sohbet eder, bir eliyle
de yolculardan para alır, para üstü verir. Bir taraftan inecek var diyeni
indirmek için sağa yanaşır. Boşalan koltuğa ayaktakinin oturmasını ister. Çocuk
küçük diye ücret ödemeyen müşteriye 'İki kişilik verdiniz, yanınızdaki çocuk
altı yaşından büyük' diyerek ücretini ister. İşi olup da güzergâhına devam
etmek istemeyen, ardından gelen meslektaşının dolmuşuna müşterilerini aktarır.
Fazla yolcu almak istediğinde önünden giden meslektaşına telefon açarak yolun
temiz olup olmadığını, yani yolda polisin kontrol edip etmediğini sorar.
Kavgacıdır, kavga etmeye hazırdır, kavgadan korkmaz,
polisten ve şikayetten çekinmez. Kafa-göz kırılacaksa kırar, dayak yiyecekse
yer. Hapse girmesi gerekiyorsa girer. Kavgaya girdiği zaman haklı olup
olmadığına bakmaksızın meslektaşları yardımına koşar. Dolmuşçunun yaptığından müşteri
rahatsız olsa da pek sesini çıkarmaz, çıkaramaz. Çünkü mermi gibi müşteriye laf
sayar. Çoğu müşteri, içine atarak işinin görüldüğüne bakar, pek sesini
çıkarmaz.
Saymakla bitmez bu tip dolmuş sürücülerinin seyir
halindeyken yaptıkları. Her türlü tasarrufta bulunmayı kendilerine mubah görür.
Kimseden çekinmesi de yoktur. Polis ve bağlı bulundukları odaları tarafından ne
kadar denetleniyor bilmiyorum. Denetleniyorsa da çok ciddi denetlenmediği
kanaatini taşıyorum. Zira yapılan denetimlerden çoğu haberdar olduğu için
gerekli tertibatı önceden alabiliyor.
Kamu adına amme hizmeti gören minibüsler bir ihtiyacı
gidermektedir. Bu hizmetin daha sağlıklı olması, vatandaşın güvenliğini
tehlikeye atmaması için şoförlerin daha dikkatli olmasında fayda vardır. Minibüsleri
denetlemekle yükümlü kişilerin denetim görevlerini daha ciddi yapması gerekir.
En azından başına buyruk hareket eden bazı şoförler kendilerine çekidüzen
verir. 17.10.2017
* 30/10/2017 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
* 30/10/2017 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder