Sizi bilmem ama bu yürüyüş bana neler öğretti neler! Bir bilseniz keşke...
- 68
yaşındaki bir ihtiyar delikanlının gençlere taş çıkartırcasına 24 gündür
sıcak demeden 450 km'lik bir yolu yürümesi hep akıllarda kalacak.
- Partisinden
bir milletvekilinin mahkumiyet kararı için tren, uçak, otobüs, özel taksi
ile gidilen yolu yürüyerek gitmesinden dolayı cezası kesinleşmemiş mahkum,
ömür boyu liderine minnet duyacak, kendisinden ayrılırsa "Gözünle,
dizine dursun, ben senin için bu yaşta o kadar yolu teptim, seni nankör
kedi!" sözlerine hazır olması,
- Yürüyüşe
katılanların çeşitliliği çok konuşulacak...CHP'lisi, DHKP-C'lisi,
HDP-PKK'lısı, FETÖ'cüsü…zaman zaman eşlik etti kendisine. Masumlar da
arada kaynadı gitti. Ayna ayna olanı hiç bu kadar gerçeği yansıtmadı.
Mevlana, “Gel, gel, ne olursan ol yine gel...” dedim, bu çeşitlilikte
bir insan toplayamadım" diye hayıflanıp duracak kendi kendine
mezarında.
- Araçlar
için açılan otobanlarda aynı zamanda yürüyüş yolu olarak
kullanılabileceğini gösterdi bize. Hükümetler artık yatırım yaparken
otobanlara da kaldırım yapmayı düşünecek bundan sonra. Sadece
İstanbul-Ankara arasını değil tüm Türkiye’yi yaya yürüyüşüyle örmelidir.
Yarın biri çıkar da “Bu da bir şey mi, ben Edirne’den Kars’a yürüyeceğim”
derse hükümetler hazırlıksız yakalanmamalıdır.
- Bundan
sonra siyasete atılmayı düşünenler için çıta, 450 km’dir. En az bu kadar
yolu yürüyemeyecek olanlar siyasete girmemelidir.
- Evden
bakkala giderken altına araba isteyen yeni nesle de bu uzun yürüyüş örnek
olmalıdır. Gördüğünüz gibi araba zorunlu ihtiyaçlardan değildir. Demek ki
istenirse yürünüyormuş. Bundan sonra işe-güce, gezmeye giderken tabana
kuvvet diyeceksiniz. Hem öyle yürüyeceksiniz ki üstünüzden uçak,
yanınızdan özel taksi, tren ve otobüs geçerken binmeyeceksiniz. Onlar
yalvaracak siz yürümeye devam edeceksiniz. Kafanızın cezasını böylece
ayağınız çekecek.
- Kamuda
üst yöneticiler için makam aracına ve şoföre ihtiyaç olmayacak. Herkes
gideceği yere kendi imkanlarıyla gidecek. Böylece devlet bu yükten
kurtulmuş olacak.
- Kendi
halinde mütevazı, müzmin bir muhalif lideri iken bu yürüyüşle birlikte
Türkiye ve dünya gündemine oturmak, aynı anda basın ve medyanın gözdesi
olmak, yürüyüşe katılanlardan daha fazla devletin güvenlik güçleri
etrafında onunla birlikte yürümek ve onu korumak... Böylece kişi “Ne
önemli iş yaptım, değerim böylece ortaya çıktı, bendeki güvenlik başbakan
ve cumhurbaşkanında bile yok” diyecek.
- Yürüyüş
başının muhalefet liderliğinin yanında başka maharetlerinin de olduğu
böylece ortaya çıktı. İşini de hiç aksatmadı: Grubunu yolda topladı,
basına günlük demeç verdi, hem yürüdü, hem de Türkiye gündemini takip
etti. Gerçi erken kalkıp erken yol almadı, geçmiş devlet memuru
tecrübesinden hareketle 09-17 saatleri arası sıcakta yürüdü. Zamanla
yarışmadı. Sıcak dedi yürümedi, geçti istirahatini yaptı. Gece serinde
yürüyeyim demedi. Nasılsa kalacağı yer, yiyeceği, içeceği aynı zamanda
kendisini takip etti. Bu durum devlet memuru olmak için KPSS
sınavına giren yeni nesle örnek olmalı. Kamuda çalışıp
da ne yapacaksınız? Ya siyasete girin, ya da serbest çalışın. Günlük aynı
binada iş göreceğim, mesaiye riayet edeceğim, amirime karşı sorumluyum
derdi yok böylece. Yollara düşüp göçebe hayatı da yaşayabilirsiniz.
- Yürüyüşe
katılanlara -belirli bir kesim kızsa da- yürüyüş boyunca ellerinde silah
onları korumak için yürüyüşe katılan güvenlik güçlerinin hayır duası yeter
de artar bile onlara.
- Adalet,
sadece ucu kendine dokununca değil; her zaman, herkese istenmeli imiş demek
ki...
- Bir
hareket ne amaçla yürürse yürüsün, onlara kızmak, onları küçümsemekten
ziyade ülkeyi yönetenler varsa bir haksızlık gerekli tedbiri almalıdır.
07/07/2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder