5 Haziran 2017 Pazartesi

Yolda görünce bana selam vermeyen kişi

Adını bilmediğim biri bana sanal alemden arkadaşlık isteği göndermiş. Garip karşıladım doğrusu bu isteği. Sahte hesap mı diye test ettim. Değil, hakiki sanal arkadaşlığı. Ne var bunda? Sanal alemde doğaldır bu tür arkadaşlık diyebilirsiniz. Doğrudur, buna da bir şey diyemem. Fakat bana sanaldan arkadaşlık teklifi yapan kişiyi size biraz anlatınca bana hak vereceğinizi düşünüyorum.

Mahallemde bir okulda müdür yardımcılığı görevi yapıyordu bir zamanlar. Zira birkaç defa okulunda o kişiyi koltuğunda  otururken görmüştüm. Çok  ciddi bir görüntüsü ile gördüm hep. Dağları ben yarattım der gibiydi. Bana ciddiyet ve resmiyet dense Türkiye'de sadece onu gösterirdim.

Bildiğim kadarıyla aynı mahallede oturuyoruz onunla. Çünkü kaç defa otobüs durağında gördüm. Selam vermek için yüzüne baktım, yüz vermedi hiç. Ben otobüs durağında beklerken o geldi, selam verir mi diye yüzüne baktım, hiç pas vermedi. Resmiyet ve ciddiyet böyle bir şey olsa gerek.

Ben de çok hevesli değildim selam vermeye ve selam almaya. Ancak "Tanıdığınıza ve tanımadığınız selamı yayın" diyordu peygamberimiz. Üstelik tenha bir muhitte otobüs/dolmuş beklerken göz göze geldiğin birine selam vermek kadar doğal bir şey yoktu. Ama hiç selam veremedim. Çünkü ne zaman yüz yüze gelsek yüzünü kaçırdı hep. Adama kızsam da gıpta ediyordum gizli gizli. Yıllardır aradığım ciddiyet ve resmiyeti bana öğrettiği için. Ayrıca öyle her gördüğüne selam verecek veya herkesin selamını alacak olsa orta yerde ne ciddiyet kalırdı, ne de resmiyet. Sonra bir selam verse biz hemen şımarır, kırk yıllık tanıdık gibi olur, ulu orta isteklerimiz olurdu. Yüz verirse astarını da isterdik. Zira kendisi bir okulda müdür yardımcısı idi. Adam bu işi biliyordu nitekim. Keşke bu kişiyi yıllar önce idarecilik yaparken tanımış olsaydım daha iyi olurdu. Zira veli, istediği gibi odama dalamazdı. Geç kalmıştım onu tanımada. Prensip sahibi olmak her zaman iyidir. Ciddiyeti seven ve resmiyete hayran biriydi belli ki.

Karşılaştığım zaman bana yüz vermeyen bu kişiye olan hayranlığım maalesef bugün itibariyle sona erdi. Çünkü gerçek hayatta selamı-sabahı esirgeyen kişi bana arkadaşlık isteği göndermişti. Kendi kendine prensibini çiğnemişti. Onu idol kabul etmem kısa sürdü. Demek ki gerçek hayatta ciddi ve resmi olmak gerekiyormuş ona göre. Sanaldan arkadaşlığın kime ne zararı vardı ki. Hem böylece sanaldan da olsa arkadaş sayısını artırmış oluyordu. Profiline baktım, arkadaş sayısı da epey fazla maşallah. Bu  kadar arkadaşı ciddiyet ve resmiyetinden dolayı edinmiş olsa gerek. Adı geçen kişi müdür yardımcısı değil de ya bir de müdür olsaydı acaba nasıl bir tavır takınırdı? Yanından geçebilir miydim? Bunları da düşünmedim değil.

Bugüne kadar sanaldan arkadaşlık teklifi yapan herkesi kabul ettim. Zira çoğunu tanıyordum. Az sayıda tanımadığım kişilerden gelen arkadaşlık isteğine de olumlu cevap verdim. Çünkü tanımadığım kişinin profiline bakınca ortak arkadaşları gördüm. Zira tanıdığımın  tanıdığı diyerek eyvallah dedim. Fakat bir zamanlar burnu havada pas vermeyen bu kişinin çok makul görünen arkadaşlık isteğine maalesef olumlu cevap veremeyeceğim, bir başka kapıya gitmesini istiyorum. bana gerçek hayatta yüz vermeyen bir kişinin sanaldan ne faydası olacaktı. Ne benim ona, ne de onun bana verebileceği bir şey vardı. Uzak dursun benden. Ne onu, ne gölgesini, ne de ihsanını istiyorum. 05/06/2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder