Allah'ın evi dediğimiz, kıble kabul ettiğimiz Kabe'yi ziyaret etmek, peygamberimizin yaşadığı hatıraları yaşamak, Müslümanlarca mukaddes kabul edilen mekanları görmek, manevi yönden gıdalanmak her Müslümanın gerçekleştirmek istediği hayalidir. Yeter ki fırsat bulabilsin insanımız, parasını ayarlayabilsin, işini-gücünü hale-yola koyabilsin. Şahsıma gitmek nasip olmadı, ama gidip gelenlerden dinlediğimize göre oranın atmosferi daha bir başka olduğunu duyuyoruz. Gidenin bir daha gitmek istediği sitayişiyle karşılaşıyoruz. başta ben olmak üzere Rabbim gitmeyenlere gitmeyi, görmeyenlere görmeyi, oradaki atmosferi yaşamayı nasip etsin. Çünkü önemli bir ibadet deruhte ediliyor orada.
Türkiye'de son yıllarda ardı arkasına her yıl ramazan umresine gitme furyası başladı. Baştan söyleyeyim umreye giden kimsenin kendi tercihi. Saygı duymaktan, Allah kabul etsin demekten başka diyeceğimizi olamaz. Üstelik para da kendisinden. Demek istediğim umreyi rutin hale getirmek ne derece doğru? Sevap kazanmak sadece umre ile mi sınırlı? Başka türlü ibadet yapılamaz mı? Bir defa gidip gelmek yeterli gelmiyor mu? Çünkü az para ile gidilmiyor buralara. Hem mal hem de beden ile yapılan bir ibadet ne de olsa.
Acaba insanımız görmeye doyum olmaz deyip işi tadında bırakıp orada harcayacağı parayı başta kendi çevresi, yakın akrabaları olmak üzere ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılamada kullanılsa acaba yerinde bir tasarruf olamaz mı? Biliyorum dile getirdiğim konu su götürür, bu önerimden dolayı bir kısım insanımızdan eleştiri almak da var işin ucunda. Buna rağmen bu konuyu ele almak suretiyle sürekli umreye gitme yerine paranın Türkiye'de gerçek ihtiyaç sahiplerinin derdine derman olacak şekilde harcanması daha yerinde olur kanaatini dile getirmek istiyorum. Umreye gidenin paraya ihtiyacı olmayabilir. Ama orada harcanacak paranın birçok fakirin ihtiyacına merhem olacağına inanıyorum.
İslam dinini bize anlatan ve en iyi şekilde hayatında yaşayan ve yaşantısıyla bize örnek olan Hz Muhammed kaç defa umre ve hac yapmıştır? Bildiğim kadarıyla Peygamberimiz hayatında birer defa bu görevleri ifa etmiştir. Bu konuyu enine-boyuna değerlendirirken bu konuda Peygamberimizin tasarrufunu da göz önüne almamızda fayda vardır.
Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin, başkasına el-avuç açtırmasın. Fakiri-fukarayı, garip-gurabayı sevindirmeyi nasip etsin. 07/06/2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder