6 Mayıs 2017 Cumartesi

Bir Öküz Gördüm Bu Gece

Bugün Farabi tarafında yıllarca karşılaşmadığım öküzümü gördüm. Maşallah hiç değişmemiş. Bıraktığım gibi. Sadece bakımdan olsa gerek biraz daha semirmiş. Kesilse eti iyi çıkar diyeceğim ama bunun eti öküzün yenmeyen cinsinden.

İçinizden bu adam hayvanları da karıştırdı. Öküzle hayvanı bilmiyor. Bugün Farabi tarafında görülen bir defa öküz değil, domuz idi diyeceksiniz. Sizin  Farabi Hastanesine dalan domuz haberini ve videosunu da az önce izledim. Yaban domuzu güpegündüz hastanenin camını kırarak aciline dalmış, sonra açık kapıdan çıkıp gitmiş. Belediye ekipleri tarafından takip edilen domuz bir okulun bahçesinde yakalanarak hayvan barınağına götürülmüş, bir diğer habere göre öldürülmüş. Korku dolu anlar yaşayan muhit sakinleri öyle zannediyorum domuzun etkisiz hale getirilmesinden dolayı rahat bir nefes almışlardır.

Size teessüf ederim bir defa. Benim dediğim hayvan yabani domuz değil. Öncelikle burada anlaşalım. Domuz, Müslüman mahallesinde salyangoz satıyor olmalı. Adı üzerinde bize yabancı. Ne etini yeriz, ne besleriz, ne de satarız. En azından bunu biz böyle biliyoruz. İnşallah birileri Müslüman mahallesinde eti yenen hayvan diye bize domuzu yedirmiyordur. Olur mu olur. Çünkü burası Türkiye. Birkaç gün öncesinde de Meram Boruktolu taraflarında görülmüş bir domuz daha. Umarım aynı domuzdur. Eğer aynısı değilse iş daha vahim. Şehri domuzlar basarsa şaşırmayalım bundan sonra. İçimden acaba, diyorum, bu kör şeytan hep aklıma kötü şeyler getiriyor, yoksa şehrimizde bir domuz çiftliği var da oradan mı kaçıyorlar.?Dedim ya, insanın içi kötü olunca akla neler geliyor neler!

Bu domuz meselesi epey su götürür ya, biz bekleyelim, bakalım ardından ne Çapanoğlu çıkacak? Biz gelelim sadede. Tekrar söyleyeyim, benim gördüğüm bir öküzdü. Bu öküz aramızda yıllardır medeni bir şekilde dolaşıyor. İnsanlara gülücükler dağıtıyor, samimi olduğu imajını vermeye çalışıyor, bizim yediğimizden yiyor, içtiğimizden içiyor.  İşinin de ehli bir defa: Tetikçidir. Domuz gibi insanlara çarpıp yaralamaz. Bizimki kansız yapar bu işi.  Eline verilen listeyi kitabına uydurarak kansız halleder. Domuz gibi insanlara tek tek çarparak efor sarf etmez, perakendeyi sevmez; toptancıdır. İşine kendini öyle kaptırır ki ibadet aşkıyla yapar bunu. Besmelesiz de kimseyi harcamaz. İstenmeyen adamları  bir kasap edasıyla doğradıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi insanların içerisinde dolaşır. Doğradığı adamların yanına gelir, hatta elini sıkar. Görünüşüne göre vücudu da sağlam. Daha çok iş çıkar bundan. Yeter ki koltuk gücü arkasında olmaya devam etsin.

Bu anlattığımın öküzle bağlantısı nedir, diye şaşırabilirsiniz. Bir öküz ayağınıza basarsa, sizi çiğneyip geçerse "Bir adam çiğnedim, vicdan azabı çekiyorum." demez; yoluna devam eder. Sapı samanı karıştırarak yemlenmeye devam eder. Bu da öyle... Doğrayıp biçtiği adamlar üzülmüştür diye hiç aklına getirmez. Çünkü görev adamıdır. Hatta, görevini yapmış olmanın verdiği aşkla şükreder. Hüseyin’in kellesini aldıktan sonra secdeye gidip şükür namaz kılan cani gibi bunun da vicdanı rahattır. Çünkü ruhsuzdur, vicdanı makam hırsıyla örülmüştür. Yaptığının doğru olduğuna kendini inandırmıştır.

İçinizden; öküz öküzlüğünü yapacaktır, suç öküzden ziyade böyle öküzlere fırsat verenlerdedir, diyorsanız bu görüşünüze yorum yapamam. Çünkü benim görevim sadece öküzü anlatmaktı. Kesip etini yiyelim derseniz dedim ya bu öküz bildiğiniz öküzlerden değildir. Eti de yenmez. 06/05/2017



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder