Aylardır devam eden referandum çalışmaları bittiğinde
seçimden sonra ne yapacağız diye düşünüyordum. Şükür ki imdada sandık kurulları
yetişti. Sandık kurullarının yaptığı hatayı düzelten YSK tartışmaların içinde
buldu kendini. Bundan sonra aylarca ‘referanduma gölge düştü’ kısır
tartışmalarını yürüteceğiz demektir bunun Türkçesi.
Sandık kurullarında görev alanlar bilir. Seçimlerde
kullanılan zarfların üzerinde YSK’nin, ilçe seçim kurulunun ve sandık kurulunun
olmak üzere üç tane mühür olur. Birleşik oy pusulalarının arkası ise sadece
sandık kurulunun mührüyle mühürlenir. Amaç, dışarıdan gelebilecek zarf ve oy
pusulalarının önüne geçmek.
Seçimlerde genelde görev alırım. Bundan önceki seçimlerde
sandık torbaları başkan ve memur üyelere görevleriyle ilgili açıklayıcı bir
toplantı yapıldıktan sonra seçime bir-iki gün kala torbalar başkanlara imza
karşılığı teslim edilirdi. Torbaların önceden verilmesi hep tartışma konusu
olurdu. Torbayı açarsın, niye açıldı denirdi. Açmazsın, “Hocam! Zarf ve
oy pusulalarını keşke önceden mühürleseydin, başkası öyle yaptı, eleştirisi
gelirdi. Bu sene seçim kurulları torbaları başkanlara değil, seçim gecesi bina
sorumlularına teslim etti. Sandık kurulunda görevli olan kişiler seçim
torbasını seçim günü en geç 07.00’de bina sorumlusundan teslim aldı. Üyelerinin
gözünün önünde torbayı açtı.
Sabah oy verme işlemlerinin başlamasından en az bir saat
önce toplanan sandık kurulu, işe başlamadan önce seçimin doğru bir şekilde
yürütülmesi adına hep beraber and içerler. Ardından aralarında görev taksimi
yapılarak torbadan çıkan zarf ve oy pusulaları sayılır. Sayısı kayda geçirilir.
Onun ardından sandık kurulu mührü ile oy pusulası ve zarfın arkası mühürlenir.
Hatta mührün mürekkebi diğerlerine bulaşmasın diye bir süre üst üste konmaz. Kuruması
beklenir. Saat 08.00’ e kadar sandık kurullarında bu şekilde hummalı bir
çalışma olur. Yine bu seçimde de görevim vardı. Bu şekilde yaptım. Yanımda
memur üye, AK Parti, CHP, MHP ve SP üyeleri olmak üzere toplam altı kişi görev
yaptık. Mühürleme ve sayım işlerinin yanında seçim sandığının mühürlenmesi,
seçmen listesi askısının asılması, ilgili yazıların belirlenen yerlere herkesin
okuyabileceği şekilde asılması işlemlerini yürüttük. 07.50 gibi oy vermeye
hazır hale getirdik sandığımızı.
Merak ediyorum. Zarfı ve oy pusulasını kendilerine
verilen sandık mührü ile mühürlemeyen sandık kurulu başkan ve üyeleri sabahın
07.00’sinden oy verme işlerinin başlayacağı 08.00’e kadar geçen sürede ne
yaptılar? Elleri armut mu topladı bunların? Oy verme işleri başlayıncaya kadar
boşu boşuna beklerken sıkılmadılar mı? İçlerinde hiç tecrübeli birileri de mi
yoktu? Yahu bizi erkenden buraya niye getirdiler diye düşünen de mi olmadı?
Bildiğim kadarıyla partili ve partisizlerin sandık kurullarında görev alması
isteğe bağlı. Sahi bu adamlar, görevlerini yapmayacaklar da bu seçimde niçin
görev aldılar? Bu kurullarda görev alanların bu yaptığında ben iyi niyet
görmüyorum. Siz kasıt yok, unutmuş olabilir dersiniz. Ben de kasıtları yok art
niyetleri var derim. Seçimin usulüne uygun bir şekilde yürütülme gibi bir
dertleri gözükmüyor. Bu işi ya parası için yaptılar, ya da seçimin sonuçları
itibariyle tartışılır olmasını sağlamak için yaptılar. Bunun başka bir izahı
yok. Bu eblehler oy verme işlemleri başlamadan önce kapılar açık bomboş
beklerken bina sorumluları o değilden gelip de “Arkadaşlar mühür işi tamam mı”
demedi mi acaba? Haydi, beyinleri alacağı parayı hayal ederken elleri de armut
topladı, unuttular diyelim. Mühürlemedikleri zarf ve oy pusulalarını oy verme
işleri başladıktan sonra akıllarına geldiğinde seçim kurullarını arayacaklarına
kendi aralarında: “Arkadaşlar biz mühürleme işini yapmadık, hata bizim,
seçmenin bir suçu yok. Hatamızı kendimiz telafi edeceğiz. Halen kullanılmayan
zarf ve oy pusulalarını mühürleyeceğiz, sandığa atılanları da sandığı açtıktan
sonra atılan zarf ve oy pusulalarını sayıma geçmeden mühürleyeceğiz diye de mi
düşünemediler bu eblehler? Her siyasi partiden temsilcinin bulunduğu 6-7
kişilik bir kurulun hatasını maalesef YSK temizlemeye çalıştı. Ne yapacaktı
başka? Mühür yoksa iptal mi diyecekti? Bu durumda evinden barkından,
işini-gücünü bırakarak vatandaşlık görevi gereği oyunu kullanan seçmenin oyunu
iptal mi edecekti? Niye 6-7 beyinsizin hatasını binlerce seçmen çekecekti? Sandıklar
açılıp daha sayıma geçilmeden YSK yapılan hatayı hatayla düzelterek telafi
etmeye çalıştı. Bunun başka yolu da olamazdı zaten.
YSK’yı eleştirenler, seçime gölge düştü diyenler! İçinize
sinse de sinmese de sonucu hazmedin, sonra ne biliyorsunuz mühürlenmeyen
zarfların hepsinin evet veya hayır olduğunu? Bırakın sağa sola çatmayı, suçlu
aramayı da gidin görevlendirdiğiniz partili üyenin kulağını çekin. Sorun ona,
bu yaptığın halt nedir diye. (Ayrıca siz daha sandıkta işini doğru dürüst
yapacak bir üye bile görevlendiremiyorsunuz. Seçimi nasıl kazanacaksınız.) Haydi
bu tür zarflar iptal edildi diyelim. Bu sefer seçmenler YSK’yı aşındırmayacak
mı? Bence sonucu hazmetseniz daha iyi olur. Zarf ve oy pusulaları dışarıdan
geldi iddianız varsa ona bir şey demem. Bu durumda seçim bile iptal edilsin. Yok,
eğer böyle bir şey yoksa mızıkçılık yapmayın derim.
Birkaç cümle de sandık kurulu başkan ve memur üyelerine
söyleyeyim. Size falan sandığa görevlendirildiniz şeklinde ilçe seçim
kurulundan gelen görevlendirme yazınızın altında gelen seçimin tüm iş ve
işleyişlerini açıklayan genelgenin kitapçığı verilmedi mi? Ardında seçime 5
kala sizi kursa alıp gerekli izahat yapılmadı mı? Haydi, genelgeden bir şey
anlamadınız, kurstan da mı bir şey anlamadınız? Sizler, art niyetinizin
ötesinde aynı zamanda anlama özürlüsünüz, bunu böylece bilin. Siz kim, sandık
kurulunda görev almak kim? Yazıklar olsun size! İki koyunu bile güdemezsiniz
siz. Bu şekilde zarf ve oy pusulası mühürlemeyen sandık sayısı ne kadardır
bilmiyorum ama YSK, sizin gibi eblehleri tespit ederek cümle aleme ibret olacak
şekilde işlem yapıp hakkınızda en ağır cezanın verilmesini
sağlamazsa işte o zaman YSK’yı yaptığı tasarruflardan dolayı hep
beraber eleştirelim.
Kimse kusura bakmasın! Bozukluk mühürde değil…belki de
beynimizde haberimiz olsun.
(http://dilinkemigiyok.blogspot.com.tr/2016/07/oburu-kim-kzm.html)
17/04/2017
* 22/04/2017 günü Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
* 22/04/2017 günü Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder