-Pazarcı,
kullandığı pazar yerini temiz bırakıp satışa; ön ve görünen yerden vermeye
başladığı zaman,
-Araç park ederken yaya ve araç trafiğini engellemediğimiz
zaman,
-Kurban keserken çevreye görüntü çirkinliği vermediğimiz
zaman,
-Toplu taşıma aracına binenlerden ayakta kalanların arka
taraftan itibaren doldurmaya başladığı zaman,
-İnsanlara küsmeyip iletişim yolunu hep açık tuttuğumuz
zaman,
-Park yasağı olan yerlere aracımızı koymadığımız zaman,
-Esnafın kaldırımın üstüne eşya koymayıp ve mağazasının
önüne aracını park etmediği zaman,
-İnsan yoğunluğu olan yerlerde ihtiyacımızı gidermek için
sıraya girip sıramızı beklediğimiz zaman,
-Herhangi bir işe girerken ya da işimizi yaptıracağımız
zaman araya birini koymadığımız zaman,
-Hiçbir sınavda kopya çekmediğimiz zaman,
-Trafik kurallarına uyduğumuz zaman,
-Şehir planlamasında bina yapımında yüksek katı, şehir
merkezindeki caddelerden değil de –sinema salonları gibi- şehrin en uç
noktasından başlayarak yaptığımız zaman,
-Her türlü üreticinin; komisyoncu, aracı ve bayiinden fazla
aldığı zaman,
-Devlet dairesinde çalışan memur ile özel sektörde
çalışanın aynı haklara sahip olduğu zaman,
-Herhangi bir depremde binalarımız yıkılmayıp cenazelerimiz
olmadığı zaman,
-Toplum içerisine çıktığımız zaman kendimize yapılmasını
istemediğimizi başkasına yapmadığımız zaman,
-En fazla çalışan, en becerikli kişi olarak sadece
kendimizi görmeyip başkalarının da iyi çalıştığını ve becerikli olduğunu kabul
ettiğimiz zaman,
-Hep iyi insan aramaktan vazgeçip kendimiz iyi olmaya karar
verdiğimiz zaman,
-Çalıştığımız yerde mesaiye riayet edip tüm mesai
saatlerini dopdolu geçirdiğimiz zaman,
-Kendimizi başkasıyla kıyaslamaktan vazgeçip kendimiz
olmaya karar verdiğimiz zaman,
-Bir haksızlığa herkesten önce kendi camiasından insanların
karşı çıktıkları zaman,
-Haksızlığı her zaman, her yerde, her pozisyonda hep
haksızlık olarak gördüğümüz zaman,
-Yeraltı madenlerini çıkarırken alın terletenlerin
ölmedikleri zaman,
-Her işte çalışanların ve işyerlerinin hakkaniyet ölçüsünde
denetlendiği zaman,
-Basının ve medyanın kimsenin adamı olmadan hep doğru haber
verdiği zaman,
-İşinden şu ya da bu şekilde ayrılan insanlara “kovuldular”
demediğimiz zaman,
-Evlenip ayrılmak isteyenlerin kavga etmeden ayrılmaya
karar verdikleri zaman,
-Belediyeler tarafından yeni yapılan yol ve kaldırımların
ne kadar süre ile aynı şekilde kullanılacağına dair karar verildiği zaman,
-Eş ararken “çalışan eşten ziyade” Allah’tan
hayırlısı dediğimiz zaman,
-İş ararken masabaşı iş istemeyip alın terletmek
istediğimiz zaman,
-Gerçek suçlulara verilen cezaların kamu vicdanını
rahatlatacak şekilde zamanında ve yeteri kadar ceza verdiğimiz zaman,
-Herhangi bir iş ve meselede kişilerle uğraşmaktan ziyade
prensiplerle hareket ettiğimiz zaman,
-Ne zaman adam olur demediğimiz zaman... 27.11.2014
11/12/2016 tarihinde Kahta Söz gazetesinde yayımlanmıştır.
11/12/2016 tarihinde Kahta Söz gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder