30 Kasım 2016 Çarşamba

"Armut piş, ağzıma düş!"

Yaratılanı severiz Yaratan'dan ötürü mutlaka. Farklı farklı tıynetleri vardır insanoğlunun. Hepsine "amenna ve saddekna."

Huy anlamına gelen tıyneti zamanla insan kazanır. İnsan yaşadıkça, bir araya gelip irtibat kurdukça insanları daha iyi tanıyor. Kimine iyi ki tanımışım dersin, kimine de eksik olsun, benden ırak Allah'a yakın olsun dersin. Karşılaşmamaya çalışırsın, fırsatını bulursan yolunu bile değiştirirsin.

Huy değişir mi? Değişir değişmeye. Yeter ki insanoğlu değiştirmek istesin. Tabii bunun için ilk önce böyle kişilerin kendi huyunu beğenmediğini bilmesi ve kabul etmesi gerekir. Genelde böyleleri huyunu da mükemmel hatta kendisini dev aynasında görür. Hatta kendisiyle yüzleşmeye fırsat bile vermez nefsi. O yüzden vicdanının sesine kulak vermez. Sürekli kaçar yüzleşmekten. Çünkü vicdanıyla karşı karşıya gelse öz eleştiri yapıp kendini sorgulaması gerekir. Bunu yapması sorumluluk demektir. Bu ne demek? Yapması gereken görev ve vecibeleri üstlenmektedir. Kim almak ister bu yükü? Bundan dolayı vicdanını dizginleyip gerekçe, bahane, mazeretlerin arkasına sığınır; altta kalmamak için iyi bir savunma refleksi geliştirir. Yalnız başına kalamaz. Çünkü korkar, hayatın gerçeklikleriyle karşılaşmaktan. O yüzden hep birilerinin özellikle kendisini koruyanların şemsiyesi altına sığınır. Yalnızlık, korkulu rüyasıdır. Farkında değildir ama kendine öz güveni de yoktur böylelerinin. Gezecek, dolaşacak, yatacak, kalkacak... Hep birileri olacak yanında. Akıl hocalarına danışacak.

Hayatta hiç sorumluluk almaz böyleleri. Dedim ya düşmandır sorumluluğa. Çünkü sorumluluk külfettir, derttir onun için. Öyle ya insan dünyaya bir defa gelirdi. Bu yüzden hayatın tadını çıkarmak gerekir. O, oturacak. Birileri çalışacak. "Armut piş, ağzıma düş" misali birileri pişirecek o yiyecek. Başkası her işi yapacak, o ise hep baş köşede oturacak. Allah'ın seçilmiş kulu ne de olsa. Bu zihniyet, dünyayı sağılacak ineğe benzeten Yahudi zihniyeti ama. Olsun fena fikir değilmiş hani. Dünya bir yana kendisi bir yana. O zaman dünya ona hizmet edecek, o da elini sıcak sudan soğuk suya değdirmeden  bu hizmetten fazlasıyla faydalanacaktır. Yersen tabii.

Peygamberimiz: "İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır" buyurur. En güzeli: Kubbede hoş bir seda bırakabilmektir. Allah başkasına yük olmayanlardan eylesin. Vardığı yere artı değer katan ve kazandıranlardan eylesin.  29.11.2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder