Eskiden çaldırıp kapatanların oranı Türkiye'de % 6 idi. Çünkü cep telefonuna sahip olmak, hat almak, kontör yüklemek pahalı idi. Aynı GSM operatöründen olanlar birbirini rahat arayabiliyordu. Farklı bir operatörü aramanın bir bedeli vardı. Birbirimizin telefonunu kaydederken hattını da sorardık. Hele bir de hattın öğretmen hattı, polis hattı ise kendi aranda, 'Konuş Allah'ım konuş.' Hattından memnun olmayan hattını bırakıp bir başka hat alıyordu ya da 2,3 hat birden bulunduruyordu. Konuşmalarımızı kısa kesiyorduk fazla kontörüm kalmadı diye.
Toplu ulaşım araçlarında cep telefonuyla konuşulmaz uyarısı vardı. Konuşan biri kazaya sebebiyet vereceksiniz diye uyarılırdı.
Telefonun hangi hat olduğu belli idi. Numaraya bakar bakmaz: Avea, Turkcell, Telsim bilinirdi. Son yıllarda hat taşıma başladı. kampanyaya göre hat değiştirilir oldu. Artık telefonlar: Avea görünümlü Turkcell, Vodafon görünümlü Avea oldu. Her yöne aramada sıkıntı yok artık. İsteyen istediği hattı rahatça arayabiliyor. Telefonlarımız hem her yöne hem sınırsız. 10-15-20 TL yüklemek suretiyle sınırsız seviyesinde konuşulabiliyor. Telefona lira yüklemeler sudan ucuz hale geldi. İyice ayağa düştü.
Ucuzlasın daha iyi değil mi diyebilirsiniz. Ucuz olması iyi de. Yerinde ve zamanında, süresince konuşmuyoruz artık. Otobüsler de bile şimdilerde uyaran yok. Vatandaş biner binmez konuşmaya başlıyor, ininceye kadar 15-20 dakika konuşabiliyor. Konuşmalar neredeyse tüm diğer oturanlar duyabilecek şekilde cereyan ediyor. İncir çekirdeğini doldursa gam yemeyeceğim. Alın size bir örnek:
Yaka otobüsüne bir kızımız bindi. El kartını okuttuktan sonra şoföre Bosna Hersek'e gideceğini nerede, neye bineceğini sordu. Ardından Konya'yı pek bilmediğini ekledi. Şoför bir- iki alternatif söyledi. Sonra kızımız geçti en arka tarafa oturdu. Tabii ben de otobüsün en önünde. Otobüste fazla kimse yok. Ben ön tarafta bir şeyler yazmaya çalışırken kızımızın bana kadar gelen konuşması kulak kabartmama sebebiyet verdi. Baktım kiminle konuşuyor diye. Telefonla konuşuyor çünkü yanında kimse yok: "Şoför beye sordum, Teksas Durağında inip 44 numaralı otobüse ya da oradan geçen dolmuşa binebileceğimi söyledi. Sen neredesin, ben geliyorum, nasıl buluşalım, nerede buluşalım..Teksas'da..." şeklinde uzun uzadıya daha neler konuştu neler.
Teksas Durağı diye şöhret bulmuş Alaaddin Durağında inmek için kalktım. Kızımız da ardımdan indi. Karşıda onu bekleyen bir bayanla sarıldı. Evet sarıldığı bayan otobüs boyunca konuştuğu kimseydi. Be kızım madem buluşacaktın, o kadar 20 dakika neye konuştun, kafamı ütüledin mübarek. Bütün konuşacağını konuştun, merak ediyorum arkadaşınla bundan sonra ne konuşacaksın?
Gördünüz değil mi? Telefon konuşmalarının ucuzlamasının ceremesini de yine biz çekiyoruz. Biraz pahalı olsaydı. Buluşacağı yeri sorar kapatırdı. Kontörler yeniden pahalı olsun. Böylece insanlar ihtiyacı kadar konuşur... 04/06/2016
Toplu ulaşım araçlarında cep telefonuyla konuşulmaz uyarısı vardı. Konuşan biri kazaya sebebiyet vereceksiniz diye uyarılırdı.
Telefonun hangi hat olduğu belli idi. Numaraya bakar bakmaz: Avea, Turkcell, Telsim bilinirdi. Son yıllarda hat taşıma başladı. kampanyaya göre hat değiştirilir oldu. Artık telefonlar: Avea görünümlü Turkcell, Vodafon görünümlü Avea oldu. Her yöne aramada sıkıntı yok artık. İsteyen istediği hattı rahatça arayabiliyor. Telefonlarımız hem her yöne hem sınırsız. 10-15-20 TL yüklemek suretiyle sınırsız seviyesinde konuşulabiliyor. Telefona lira yüklemeler sudan ucuz hale geldi. İyice ayağa düştü.
Ucuzlasın daha iyi değil mi diyebilirsiniz. Ucuz olması iyi de. Yerinde ve zamanında, süresince konuşmuyoruz artık. Otobüsler de bile şimdilerde uyaran yok. Vatandaş biner binmez konuşmaya başlıyor, ininceye kadar 15-20 dakika konuşabiliyor. Konuşmalar neredeyse tüm diğer oturanlar duyabilecek şekilde cereyan ediyor. İncir çekirdeğini doldursa gam yemeyeceğim. Alın size bir örnek:
Yaka otobüsüne bir kızımız bindi. El kartını okuttuktan sonra şoföre Bosna Hersek'e gideceğini nerede, neye bineceğini sordu. Ardından Konya'yı pek bilmediğini ekledi. Şoför bir- iki alternatif söyledi. Sonra kızımız geçti en arka tarafa oturdu. Tabii ben de otobüsün en önünde. Otobüste fazla kimse yok. Ben ön tarafta bir şeyler yazmaya çalışırken kızımızın bana kadar gelen konuşması kulak kabartmama sebebiyet verdi. Baktım kiminle konuşuyor diye. Telefonla konuşuyor çünkü yanında kimse yok: "Şoför beye sordum, Teksas Durağında inip 44 numaralı otobüse ya da oradan geçen dolmuşa binebileceğimi söyledi. Sen neredesin, ben geliyorum, nasıl buluşalım, nerede buluşalım..Teksas'da..." şeklinde uzun uzadıya daha neler konuştu neler.
Teksas Durağı diye şöhret bulmuş Alaaddin Durağında inmek için kalktım. Kızımız da ardımdan indi. Karşıda onu bekleyen bir bayanla sarıldı. Evet sarıldığı bayan otobüs boyunca konuştuğu kimseydi. Be kızım madem buluşacaktın, o kadar 20 dakika neye konuştun, kafamı ütüledin mübarek. Bütün konuşacağını konuştun, merak ediyorum arkadaşınla bundan sonra ne konuşacaksın?
Gördünüz değil mi? Telefon konuşmalarının ucuzlamasının ceremesini de yine biz çekiyoruz. Biraz pahalı olsaydı. Buluşacağı yeri sorar kapatırdı. Kontörler yeniden pahalı olsun. Böylece insanlar ihtiyacı kadar konuşur... 04/06/2016
Yorumlar
Yorum Gönder