6 Haziran 2016 Pazartesi

Bir Ramazan anısı**

2015 Ramazan ayında işten çıkıp şehir içi belediye otobüsüne bindim. Otobüs tenha idi. Sağ tarafında oturan biri şoförle senli-benli konuşuyordu. Arkadaşlar anlaşılan.  Bir ara şoför arkadaşına argo bir kelime kullandı. Dikiz aynasından bakarak " Öyle değil mi amca" dedi. Arkadaşı rahatsız olmadı. Belki farkına varamadı.  Kendisine:
-Arkadaşın oruç oruç sana refakat ediyor. Böyle davranmanı hak etmedi sanırım dedim.
-"Doğru amca, sağ olsun. Bana arkadaşlık  yapıyor. Fakat oruç tutmuyor ki, gerçi ben de tutmuyorum ya" dedi. Niye tutmuyorsunuz gençler, orucun yoksa önemini mi kabul etmiyorsunuz" dedim.
 "Önemini biliyoruz ama işimiz icabı tutamıyoruz. Arkadaşım belediyede park-bahçelerde sulama işine bakıyor. Ben de gördüğün gibi akşama kadar direksiyon sallıyorum... Sigara içemeyince vatandaşa sinirleneceğim, yoktan günaha gireceğim... İşimiz zor yani."
-"İkiniz de işiniz ne kadar zor olursa olsun en azından gölgede çalışıyorsunuz. Ya bir de Güneş altında bedenen çalışanlar ne yapacaklar?" dedim.
-"Zaten onlar da tutmuyorlar..." dedi.
-Delikanlı sizin şu yaptığınız iş mi daha zor, savaş yapmak mı dedim.
-Ne alaka amca dedi biri.
-Bakın gençler Peygamber ve arkadaşlarının var olma mücadelesi verdikleri bir savaş vardı, hani sayıları daha az, silah ve teçhizatı eksikti... Hangi savaştı o?
-Bedir olmalı!
-Hah gençler, doğru bildiniz. Bedir Savaşı. Bu savaş biliyorsunuz şimdiki savaşlar gibi, topla tüfekle yapılmadı. Bedenen çarpıştılar, kılıç salladılar.
-Eee amca!
- Peygamber bu savaşı yaptığı esnada oruç idi. Ramazan orucunu tutuyordu. O ve arkadaşları savaşa rağmen oruçlarını bozmadılar.
-Deme ya!
-Dedim bile gençler... Şimdi oruç tutmamak için bahaneler arıyoruz gibi geliyor bana. Bedenen çalışmak zorunda olanlara bir şey demem, ama siz ve sizin gibiler inanıyorsanız önemine, tutmanız lazım. Tutmamak için bahane aramak yerine tutmak için bahaneler arayalım olmaz mı? Bir defa oruç, sadece miskin miskin oturan insanın yerine getireceği bir ibadet değildir. “Biliniz ki her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.” Haydin size kolay gelsin, hoşça kalın...06/06/2016

** 21.06.2016 günü Kahta Söz gazetesinde yayımlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder