19 Ocak 2016 Salı

Cezanın böylesi

                                                           
2009 yılında lise son sınıf öğrencisi iken bir hafta sonu dershanesine yetişmek için Meram Yeni Yol'daki alt geçitten (Konyalıların deyimiyle namı diğer Battı Çıktı) bisikletiyle ters yola girer bizim mahdum.

Araç trafiği kurallarına uymayan sürücüyü bir polis durdurur; ters yola girdin diye. Bisikletin plakası olmayınca görevli nüfus cüzdanını ister. TC numarasına 55 lira ceza yazar. Bereket bizim çocuktan ehliyet ve ruhsat istemez.

Cezayı komik ve insafsız görebilirsiniz. Maazallah aracın bağlanması, parka kaldırılması, park parası ödeme, ehliyetsiz araç kullanma cezalarını düşünürsek bizim işine düşkün, cevval ve kahraman görevlinin öğrenciye acıdığını, en az cezayı yazdığını söyleyebiliriz.

Ters yolun kenarından kurala uymayana haddini bildiren bizim polis, yazdığı ceza çeşidiyle tarihteki yerini almıştır. Bizim çocuk da uysal, munis yönüyle ilk ceza yiyen olarak tarihe geçti tabii.

Olayın iki kahramanının görevi, gönül huzuru içerisinde bana tevdi edildi. Ben de elime ihbarnameyi alarak malmüdürlüğünün yolunu tuttum. Tek derdim hazmetmeye çalıştığım böylesi cezayı erken ödeyerek içimdeki sönmeyen ateşin alevini bir nebze düşürmek. Ceza kağıdındaki böylesi cezayla ilk defa karşılaşan yetkililer, kendi aralarında uzun bir müzakere yaptıktan sonra ceza tahsilini Kabahatler Kanununun bir maddesine  dayandırdılar. 


Malmüdürlüğündeki görevlilerin şaşkınlığı devam ede dursun. Erken ödeme indiriminden yararlanarak 55 liradan 42 liraya inen cezam dolayısıyla benim sevincime diyecek yoktu.

Gel zaman git zaman bisiklet ve öğrenci düşmanı polisin icat ettiği cezayı tahsil eden malmüdürü, çocuğunun kaydı için okuluma geldi. Kaydı yaptıktan sonra bağış istedim. “Ne bağışı hocam, bağış almak yasak değil mi? Kalkmadı mı hâlâ?” dedi. Onu benden ceza tahsil ederken düşünecektiniz deyince güldü ve 50 TL bağış yaptı.

Ben bu cezayı unutmuştum. Dün akşam bizim ceza zede, “Baba YGS'ye müracaat edeceğim, para yatması lazım, kartını verir misin? 55 TL yatıracağım” deyince içimdeki kor yeniden alevlendi. Hemen bisiklet cezası olan 55 lira aklıma geldi.


A benim oğlum, polis seni çağırdığında kaçsaydın olmaz mıydı? Sanki plakan var da ardından plakana mı yazacaktı? Sonra kimliğini niye veriyorsun? Haydi verdin en azından sesini yükselterek kendini savunsaydın. Biliyorsun bizde sesini yükselten haklı oluyor. Sen tam polisin istediği vatandaşsın; sesini çıkarmayan.


Polis kardeşim, anladım ki çok idealistsin. Konan kuralı uyguluyorsun. Ha bu cesaretini biraz da trafiği felç eden, “S” çizen, park yasağı olan yerlere aracını park ederek trafiğin akışını engelleyen yerlerde gösterseydin olmaz mıydı? Sen oralarda ne yapıyorsun? Yaptığın tek şey eline mikrofon ya da megafonu alıp “Bilmem ne plakalı araç sahibi aracınızı lütfen kaldırınız. Kaldırmazsanız cezayı işlem uygulanacaktır” diyerek anons etmekle meşgulsün. Ardından bir de çaldığın siren sesi  kurala uymayan sürücülerden ziyade etrafı rahatsız etmeye yöneliktir bilesin. 

Senin gücün zayıfa yetiyor. Ama ülke ile uyumlusun bilesin. Çünkü ülkemizde de zayıf ezilir. Yani sen, doğru yoldasın. Yolun açık olsun. 19/01/2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder