Türkiye'nin
gündem eksiği varmış gibi şimdi de bir rektörün şeffaf bir şekilde atanma
şartlarını belirleyerek ilana çıktığı ve herkese duyurduğu personel daire
başkanlığına, tüm şartları taşıyan tek kişi olan eşini personel daire başkanı
olarak atamasını konuşuyor.
Kadın
tüm şartları taşıyan bir Derya ise, eşiyle de arasında sağlam ve kopmaz bir
nikah Bağ'ı var ise bunun neresini konuşurlar bilmem. Tamam, bir haksızlık
varsa hep birlikte karşı çıkalım. Ama haksızlığa karşı çıkarken de insafı elden
bırakmayalım. Konu madem açıldı, o zaman bu meseleyi enine boyuna irdeleyelim
ve sonunda bu işin normal ve rutin bir atama ve olması gereken bir atama
olduğunu kabul edelim.
1.
Eşinin tüm şartlara mücehhez olması ehliyet ve liyakate uygun olan değil mi?
Böyle liyakatli biri varken başkasını alması hakkaniyete uygun olur muydu? Ne
yapalım eşi olmuşsa... Siz ve eşiniz aynı şartlara haiz iken müracaat ettiniz
de rektör "Ben eşimi alacağım mı" dedi. Bence rektörün eşini kıskanıyoruz.
Eğer yanacaksanız eşinizin bu şartları taşımadığına yanın.
2.
Rektör, damadı olmadığı için belki eşini almak zorunda kalmıştır. Adamın damadı
vardı da damadına bir makam vermeyip eşini alsaydı, eleştirilerinizde bir
haklılık payı olabilirdi.
3.
Rektörü eleştirirken lütfen anlamaya çalışalım. Bu kişi rektör de olsa akşam
olunca evine gidecek. Çünkü bir ailesi var, evine karşı da sorumlulukları var.
İşten yorgun argın evine gidince evde ne olup bittiğini nereden biliyoruz. Eşi,
"Bana bak! Ben kimsede olmayan bu şartlara ve üstün meziyetlere sahip iken
nerede olsa iş bulurum. Boşalan daire başkanlığına benden iyisini mi
bulacaksın? Beni başkan yapacaksan yap yoksa ben yapacağımı bilirim" dese
hatta "bunu yapmayacaksan, bir kadın olarak İstanbul Sözleşmesinden doğan
6284 sayılı kanunun bana verdiği yetkiyi kullanmak zorunda kalırım. Nasılsa
benim beyanım esas. Polise, rektör bana şiddet uyguluyor desem ve sana 6 ay
uzaklaştırma talep etsem, ne yapabilirsin? Başına ne gelecek, basın 'Rektör
uzaklaştırma aldı' diye haber yapmayacak mı? Sen en iyisi mi beni al" diye
bir emri vaki ile karşılaşmadığını nereden biliyoruz? Sayın rektör, eşinin bu
masum isteğini yerine getirmediği takdirde evde aile saadetinin bozulmayacağına
bir garanti verebilir misiniz? Eşi, bu işi yapmazsan babamın evine giderim deyip
bir aile faciası ortaya çıkmaz mı? Bunlar bir varsayım. Ama tüm bunlar olası
değil mi? Nice sebep ve bahanelerle birçok ocak dağılmıştır. Hepimizin istediği
aileyi bir arada tutmak değil mi? Aile saadeti bozulan bir rektör,
üniversitesini sağlıklı yönetebilir mi? Çocuklarımızı teslim ediyoruz. Bu
durumda çocuklarımıza yazık olmaz mıydı?
4.Rektör,
eşini mutlu etmek isteyemez mi? Mesela evliliklerinin kaçıncı yılı dolayısıyla
bu senenin evlilik hediyesi bir makam olamaz mı? Hangi biriniz eşini mutlu
etmek istemez? Öyle evlilik gününde bir gül hediyesi, bir lokantaya götürmek
bayatladı artık. Çocuk mu avutuyorsunuz?
5.
Rektörün eşiyle ilgili bu tasarrufu çocuklarımıza da güzel bir örnek olur. Aynı
şeyi ileride bizim çocuklarımız da yapsa fena mı olur. Aday seçiminde de
çocuklarımız, ileride bir makama gelirsem, istihdam edebileceğim kriterlere
sahip bir eş seçmeliyim diyecek.
6.
Rektör, rektör de olsam evin reisi eşim. Dışarıda emir veren ben, evde eşimden
emir almaktan bıktım. Emrim altında çalıştırayım ki bu vesileyle iş icabı emir
verebileyim. Böylece hıncımı biraz almış olabilirim diye düşünemez mi?
7.
Rektör, eşini yanına alarak "Bak! Evde sen beni beğenmiyorsun ama ben
burada binlerce kişiye emir veriyor, onlara hükmediyorum. Bana nasıl saygı
gösteriyorlar. Aynı saygıyı senden de bekliyorum" mesajı vermek isteyemez
mi?
8.
Rektör eve gelince "Hanım! Bugün çok yoruldum" dediğinde eşinin,
"Ne iş yaptın? Oturup oturup geliyorsun" sözlerinden bıkmış olmalı ki
ne kadar çalıştığını eşini yanına alarak göstermek istemiş olamaz mı?
9.
Yardım etmeye ilk önce yakınlarımızdan başlamayacak mıyız? Kişinin eşinden daha
yakını olur mu?
10.
Eve çift maaş girse fena mı olur?
11.
Eşiyle kurumda altlı, üstlü çalışmak belki performansını yükseltiyordur. Biz
işte yüksek performans ve verim istemiyor muyuz?
Sözün
kısası, eşini üniversitesinde daire başkanı olarak istihdam eden rektörü -siz
ne derseniz deyin- ben gördüğünüz gibi haklı buldum, hem de çok masum bir istek.
Herkes eşine yanında iş verse işsiz kadın kalmaz. Böylece kadın
istihdamına çözüm bulunmuş olur.
*10/08/2020 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
*10/08/2020 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.