22 Ağustos 2023 Salı

Cer ve Cerre Çıkmak

Cer sözlükte “çekmek, kendine doğru çekmek, celp etmek” anlamına gelir. Cerre çıkmak ise "Osmanlı döneminde medrese talebelerinin üç aylarda halkı aydınlatmak ve dinî hizmetlerde bulunmak için köy, kasabalara ve şehirlere gitmelerine" denir.

Cerre çıkan bu talebeler gittikleri yerleşim yerlerindeki camilerde kürsüye çıkarlar, vaaz verirler, Kur’an okur, halkı irşat eder, sorulan soruları cevaplandırırlar, küçük çocuklara hocalık yapıyorlar.

TDV İslam Ansiklopedisinde cer maddesini yazan Mehmet İpşirli cer uygulamasıyla ilgili şu hususlara yer verir:

Başlangıçta yetişmiş kimselerin şehir, kasaba ve köylere gitmesi olumlu sonuçlar verdiğini, başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerdeki dinî ve kültürel gelişmelerin halkın ayağına kadar götürüldüğünü,

Halkın kendilerine dini konularda yardımcı olanlara maddi desteğini esirgemediğini, genellikle fakir öğrencilerin bir yıl zarfında halkın verdiği “cer akçesi” ve “zekât akçesi” ile geçindiğini, 

Cerrin, halkın aydınlanması açısından olduğu kadar medreseliler için de bir uygulama niteliği taşıdığını, 

Bu olumlu yanlarına karşılık cer olayının zaman içinde istismar edildiğini, birkaç ayet ve dua ezberleyen samimiyetsiz ve yeteneksiz bazı kimselerin halkın dinî duygularını kötüye kullanarak kendilerine çıkar sağladıklarını, Özellikle bir tekkeye mensup olsun veya olmasın derviş kılıklı kimselerin köy ve kasabaları dolaşarak halktan cer akçesi topladıklarını, bunun sonucunda medrese mollası yanında bir de “cer mollası” denilen asalak tipin ortaya çıktığını, 

Medreselerin bozulduğu XIX ve XX. yüzyıllara gelindiğinde, ilgisiz ve yeteneksiz pek çok kimsenin medreseye kaydolması sonucunda hoca ve bilhassa talebe seviyesinde önemli bir düşüş olduğunu, bu yüzden ramazanda kasaba ve köylere irşat göreviyle giden mollaların kendilerinden bekleneni veremediğini, bu hususun halkın şikâyetine yol açtığını ve devletin birtakım önlemler alması istendiğini hatta XIX. yüzyıl sonlarında mekteplerin ıslahı sırasında cerre çıkmak usulünün de kaldırılmak istendiğini, Cevdet Efendi'nin (Paşa) dârülmuallimîn müdürlüğü sırasında yaptığı köklü ıslahat sırasında talebe tahsisatını artırıp mektebe kabul ve imtihan usullerini düzenlerken talebenin ders zamanını yarı yarıya azaltan cerre çıkmak usulünü de kaldırdığını, İslâmî bilgileri öğretmek gayesiyle kasaba ve köylere giden bu kişilerin iyi örnek olmaları beklenirken halkı büsbütün dinden soğutacak tutum ve davranışlarda bulunduklarını, bundan dolayı meşihat makamından bu hususta bir düzenleme yapması, sıkı tedbirler alması, hatta mümkünse onur kırıcı sayılabilecek bu âdeti tamamen kaldırmasının istendiğini, 

Cer, Cumhuriyet döneminde de kısmen devam etmiş, ancak okullardan yetişen din görevlilerinin şehir, kasaba ve köylere resmen tayini sonucunda bu uygulamanın tarihe karıştığını belirtmiştir

Kısaca İpşirli, medrese talebelerinin, öğrendikleri teori bilgilerini sahada uygulama imkanı bulduklarını, aynı zamanda halkı dini konularda aydınlattıklarını, yaptıkları bu hizmetin karşılığında para topladıklarını, toplanan bu parayla geçimlerini sağladıklarını, daha sonra ehliyetsiz insanların da cerre çıktığını, bunun da halkın tepkisini çektiğini, kötüye kullananların önüne geçmek amacıyla yasaklamak istendiğini ama bu uygulamanın camilere resmi görevlilerin atanmasına kadar sürdüğünü belirtmeye çalışır. (Cerre çıkanların işi nereye götürdüğüne dair bir anekdota "Cerci Hocadan Bir Kesit" başlığıyla bir başka yazımda yer vereceğim.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder