—Üstadım, piyasada baya piştim. Bundan sonra bana ne önerirsin?
—Siyasete gir.
—Piştim dedimse o kadar değil. Siyaset zor iş. Vizyon, misyon, plan,
program, irade vs. ister.
—O kadar zor değil. Yaparsın. Zira ülkenin yapılacakları bellidir. Onları
bir plan dahilinde halledersin.
—Haydi bunu yaptık. Ekip işini nasıl halledeceğim?
—Ağzın laf yapıyorsa, bir de gelecek vadediyorsan bu da kolay. Ekibinde yer
almak için çoğu sıraya girer.
—Ekibi nasıl idare edeceğim? Zira içlerinde sivri dilli olanlar
çıkar.
—Bu en kolayı. Siyasette bir nebze de olsa yer almak isteyen, seni
karşısına almaz. Kuzu gibi olur. Her dediğine eyvallah der. Yeter ki emir verme
iradesi göster. Seni dinlemeyen, yaramaz çocuğa oynayan çıkar mı? Çıkar. Bu
durumda yüksek disiplin kurulunu çalıştır. Kurul üyelerine tek diyeceğin, bunu
ihraç edin demektir. Zaten bir kişiyi atsan, gerisi kuzu gibi olur.
—Diyelim ki yapacaklarımı yaptım. İşler bir müddet tıkırında gitti. Bu
durumda ne yapacağım?
—Yürü, seni kim tutar bu durumda? Durmadan yaptıklarını anlatacaksın. Bir
de istatistik ilminden azami derecede faydalanacaksın. Senden önceki dönemlerle
kendi dönemini kıyaslayacaksın ve o dönemlerin faillerini yerden yere
vuracaksın, onları ayıplayacaksın.
—İstatistik ilmi bir müddet sonra aleyhime dönmeye başlar, benden önceki
dönemleri aratacak bir durum ortaya çıkarsa o zaman ne yapayım?
—Bu durumda yapacağın şey, bir zamanlar hiç ağzından düşürmediğin
istatistik ilmini ağzına almayacak ve önceki dönemleri kıyaslamayı
bırakacaksın.
—Ayıplamazlar mı?
—Bir alay mazeret öne sürerek işi pişkinliğe vereceksin. Efendim daha önce
şöyle demiştiniz diyenlere haddini bildirecek ve ağzını bozacaksın. Onlara
yüksek perdeden konuşacaksın. Ayıplama işine gelince, varsın ayıplasınlar. Bunda
gocunacak bir durum yok. Zira bu vesileyle ölümlü olduğunu cümle aleme duyurmuş
olursun. Çünkü ayıpladığı başına gelmeden ölmezmiş insan. Ayıplanmak zoruna giderse,
evet öyle ama benim dönemim daha iyi diyeceksin.
—Bunu nasıl izah edeceksin?
—Bunu bir anekdotla anlatayım. Burada hisseni al. 200 kişinin alınacağı bir
sınava girmiştim. Asaleten kazanamadım. Yedekler arasında 159. sıradayım. Bu
süreçte aynı sınava giren bir arkadaşımla karşılaştım. Sonucumu sordu. Sıralamamı
söyleyince bir sevindi bir sevindi. Hayırdır, seni bu kadar sevindiren nedir
dediğimde, iyi ya ben senden daha iyiymişim dedi. Senin sonuç nasıl, asaleten
mi kazandın yoksa dedim. Hayır, ben de yedeklerdeyim ama benimki 155.yedek
dedi. Hasılı karşındakilerle, senden önce bu ülkeyi yönetenler arasında bir
farkınız yok. Zira hepiniz Osmanlı Bankasısınız.
—Tüm bu dediğin siyaseti izledim. Başka ne yapayım? Zira seçimi alınca
ilanihaye ülkeyi yönetmiyorsun. Göz açıp kapayıncaya kadar gelir. 5 yıl dediğin
ne ki. Dün beni seçen seçmen, alternatif arayışa girerse ne yapayım?
—Alternatifinin olmadığını ispatlayacaksın.
—Bunu nasıl yapacağım?
—Alternatif olma ihtimali olan bir partiyi seçeceksin. Onu topa tutacaksın.
O partinin cemaziyelevvelini ortaya dökeceksin. Geçmişte o parti neler yapmışsa
hepsini bir bir ortaya çıkaracaksın. Şunu yaptılar, bunu yaptılar. Ülkeyi ne
hale getirdiler. Bunlar böyle iken iktidara bir gelirlerse o zaman görün
gününüzü diyerek seçmene aba altından sopa göstereceksin. Yani seçmeni
alternatif gibi görünen parti ile korkutacaksın.
—Faydası olur mu bunun?
—Nedin sen. % yüz hem de. Bunu da şöyle
bir anekdotla anlatayım. Öğretmen olduğumun ilk yıllarında bir büyüğüm geldi,
bana “Burada tecrübe konuşuyor. Dediğim formülü uygularsan sınıfta yıl boyu
rahat edersin dedi. Ardından konuşmaya devam etti: Bir sınıfa girdin. Selam
verdin, ders defterini doldururken sınıfın gürültü yapmasına izin ver. Sen yazarken
bırak onlar konuşsunlar. Ara ara öğrencilere göz at. İçlerinden güç
yetirebileceğin bir öğrencinin konuşmasını kolla. O çocuk konuşur konuşmaz, o
kadar kişi arasından o çocuğu tahtaya çıkar. Niye konuştun diye onu tahtada
evire çevire bir döv. Bunu gören tüm sınıf süt dökmüş kediye döner. Böylece
sene sonuna kadar rahat edersin” dedi. Sen de rahatça yenebileceğin bir partiyi
seç, onu durmadan eleştir, halkı bu partiyle korkut. Seni dinleyen halk,
beterin beteri varmış diyecek ve sana tıpış tıpış oy verecek.
—Hay aklınla bin yaşa e mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder