Ana içeriğe atla

Canlı Ders Kesmekeşi *


Salgın dolayısıyla devletin aldığı ilk tedbirlerden bir tanesi, okullarda yüz yüze eğitime ara vermesiydi. 16 Marttan beri okullar kapalı. Salgın etkisini kaybederse 1 Haziranda okulların açılması hedefleniyor.

Yüz yüze eğitim olmayınca MEB, paçaları sıvadı, uzaktan eğitim seçeneğini devreye soktu. Bunun için ilkokul, ortaokul ve lise olmak üzere EBA TV adı altında üç kanal tahsis etti. İnternet üzerinden ders dinlemek isteyenler için de cep telefonlarına 8 GB ücretsiz İnternet tanımlandı. Belirlenen öğretmenlerin anlattığı dersleri, belli saatlerde öğrenciler ister TV kanalından, ister İnternet aracılığıyla EBA’dan takip edebiliyorlar. Dersini saatinde dinleyemeyen öğrenciler için de derslerin tekrarları dahi düşünülmüş.  Gördüğüm kadarıyla sistem güzel ve başarılı bir şekilde işliyor.

MEB, tercih ettiği öğretmenlere, ulusal çapta EBA TV’den verdirdiği uzaktan eğitim dersini yeterli görmemiş olmalı ki geçen haftadan itibaren okulları da canlı ders yoluyla sürece dahil etti. Emir demiri keser misali okullar, öğretmenlerine EBA üzerinden canlı ders ve işlenecek konu planlaması yaptı. Sorun da bundan sonra başladı. Tanımlanan ders saatinde girdiği sınıflara ders işlemeye kalkan öğretmenlerin çoğu, dersini işleyemedi. Daha doğrusu sayfasını açamadı. Çünkü karşılarına şu şekilde sistem hataları çıktı:  Error Type: LastErrorType_Auth, Error code: 10429, Error Description: The Error Code: 10429 is not defined…auth sdk failed…init sdk failed…sdk init failed-14 gibi. Bir daha bir daha olmak üzere bir saatlik süre içerisinde yeniden girmeye çalışılsa da sistem ders işlemeye geçit vermedi. Sayfasına girip dersini işleyen öğretmen sayısı bir elin parmaklarını maalesef geçemedi. Girenlerin çoğu da cep telefonu marifetiyle gecikmeli de olsa dersini işleyebildi.

Okulların whatsapp grupları “Dersimi işleyemedim…giremedim” serzenişleriyle doldu taştı. Okullar, dersine giremeyen öğretmenlerden verilen dersi işleyememe nedenini bir word ortamında kayda geçirmesini, altına da sistemin verdiği hata fotoğraflarını eklemesini istedi. Nasıl girileceğine dair açıklamalar da yine whatsapp aracılığıyla yağmur gibi yağmaya devam etti: “Canlı ders uygulaması indirilerek bilgisayara kurulmalı, programı indirmeden önce bilgisayarlarda kurulu olan anti virüs programları ve güvenlik duvarı etkisiz hale getirilmeli, canlı derse başlarken birden fazla tıklanmamalı, bilgisayarınızda Windows 7 yüklü ise sorun çıkabilir…” gibi.

Bakanlığın, ulusal düzeyde yapılan uzaktan eğitim derslerine ilave olarak okullar vasıtasıyla ders öğretmenlerini de sürece dahil etmesi yerinde bir uygulama. Çünkü ders öğretmenlerinin kendi öğrencilerine anlattığı ders, uzaktan eğitime göre daha da verimli olabilir. Burada sorun yok. Canlı derse başlarken ortaya çıkan teknik hatalardan ya EBA alt yapısının yeterli olmadığı ya da öğretmenlerin kullandığı bilgisayarların, EBA vasıtasıyla canlı ders işlemeye uyumlu olmadığı anlaşılmaktadır. Bu sorun kısa zamanda giderilir ve öğretmenler uzaktan da olsa öğrencileriyle ders işlerlerse uzaktan eğitim konusunda öğretmenler, büyük bir tecrübe kazanmış olacaklar. Allah muhafaza bundan sonra yeni bir salgın durumunda uzaktan eğitim seçeneği B plan olarak hemen devreye sokulur ve bir aksama meydana gelmeden dersler işlenir. Zaten geçileceği dillendirilen “dijital dünya modeli” dünyaya uzaktan eğitimi dayatacak gibi.

*04/05/2020 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hutbelerde Okunan "Fîmâ kâl ev kemâ kâl" Kısmı

Cuma ve bayram namazlarına gidenlerimiz bilir. Hatip hutbeye çıkınca arada Türkçe hutbe olmak üzere başta ve sonda Arapça hutbe irat eder. Hatip ilk yani giriş kısmında içinde Allah'a hamd, peygamberimiz salavat ve kelimeyi şehadet getirir. Ardından "Ey Allah'ın kulları! Allah'tan korkun ve ona itaat edin. Şüphesiz Allah müttekiler ve işini iyi yapanları sever" der Arapça olarak. Sonra okunacak Türkçe kısma/metne temel olmak üzere Kur'an'dan ilgili bir ayet okur. Ayeti "Allah doğru söylemiştir" demek suretiyle tastikler. Akabinde bir hadis okur. Hadisi de "Rasulullah doğru söylemiştir" diyerek bitirir. Buraya kadar sorun yok. Esas sorun buradan sonra başlıyor. Sen sanırsın ki bundan sonra imam, Türkçe metni okumaya geçecek. Bizim imam, "Ve netaka habîbullâh, fîmâ kâl ev kemâ kâl" okumaya devam ediyor. Yani Allah'ın sevgili kulu bu konuda şöyle veya şunun gibi demiştir." diyor. Böyle okuyan birinden aynı konuda

Kıvrak Eğitim

— -Oğlum, niye erken geldin okuldan? — Bugün kıvrak eğitim yaptık. - — Ö ğretmenler hızlı hızlı mı ders işlediler? — Hayır, baba. Kıvrak o değil. Bir günde işlenecek dersin yarısını işlemek demektir. — Niye yarısını işliyorsunuz ki? Önemli bir durum mu var? — Öğretmenler toplantısı varmış. — Niye şimdi toplanıyorlar ki? — Çalışma  programında bugünmüş. — Oğlum daha iki gün oldu okul açılalı. Başlamışken biraz devam edilseydi de daha sonra yapsalardı, bu dediğin kıvrak eğitimi. Herkes mi böyle yapacak bugün? — Hayır, sadece ikili öğretim yapan okullar. Ama iyi oldu. Yedi saat ders işleyecektik, böylece üç ders işlendi. — -Bu toplantıyı başka zaman yapsalar olmaz mıydı? Mesela siz 15 tatili yaparken öğretmenler o yaptığı şeyi yapsalardı olmaz mıydı? — Baba, tatil o zaman. Tatilde toplantı yapılır mı? — İyi de yavrum! Size tatil. Öğretmenlere değil ki. Haydi, öğretmenler de sizin gibi yoruldular diyelim. Bir hafta tatil yapsınlar, ikinci hafta siz tatile devam eder

Kırgınlık ve dargınlık

Türkçemiz zengin dillerdendir. Bakmayın siz iki-üç yüz kelimeyle konuştuğumuza. Okuyup kelime hazinemizi geliştirmediğimizden işin kolayına kaçıyoruz. Tembelliğimizin cezasını güzel Türkçemiz çekiyor vesselam. İnce ve derin kelimelerimizin sayısı hiç az değildir. Kırgınlık ve dargınlık bunlardan biridir. Aralarında nüanslar vardır. Arasındaki farkı görmek için sözlüğe bakma ihtiyacı da hissetmeyiz. Çoğu zaman birbirinin yerine kullanırız. Siyak ve sibaktan anlarız neyi kastettiğini. Kırgın, "Bir kimseye gücenmiş, gönlü kırılmış olan" demektir. Dargın ise, "Darılmış olan, küskün" demektir. Gördüğümüz gibi iki kelime farklı anlamlara gelmektedir. Kırgınlıkta dargınlığın aksine küsme yoktur, incinme vardır. İnsan kime kırgın olur? Sevdiğine. Kırgın gibi olduğuna, geri durduğuna, mesafeli olduğuna bakmayın siz. Gözü her yerde o dostunu arar. Başına bir şey geldi mi hemen imdadına koşar. Çünkü bunlar ölümüne dosttur. Dargınlıkta ise küslük vardır. Herhangi bir yerde