Malumunuz
birçok etkinlikler, salgın riskinden dolayı iptal edildi. Cuma namazı da bu
iptallerden nasibini aldı. Sadece sembolik olarak her hafta farklı camilerde az
sayıda bir katılımcı ile sosyal mesafeye riayet edilerek cuma namazı
kılınmakta. 24.04.2020 tarihli Cuma da Ankara Hacı Bayram Camiinde DİB Başkanı
Ali Erbaş’ın okuduğu hutbe ile eda edilmiş oldu. Sayın Erbaş, zamanın ruhuna uygun bir şekilde “Ramazan:
Sabır ve İrade Eğitimi” başlıklı bir hutbe irat etmiş. Çünkü ramazan demek
sabır ve irade eğitimi demektir.
Ali
Erbaş son haftaların belki de Başkan olduktan sonra en önemli hutbesini okumuş,
her biri ayrı bir hutbe konusu olacak şekilde tüm yapmamız gereken iyilikleri
ve kaçınmamız gereken fiillere değinmiş. Kısaca efradını cami, ağyarını mani
bir hutbe olmuş. Hutbede Ali Erbaş; orucun
öneminden, Kur’an okunmasından; canımızı, malımızı, aklımızı, dinimizi ve
neslimizi korumamız gerektiğinden bahsettikten sonra koronavirüs dolayısıyla
sağlımızın öneminin ortaya çıktığına değinmiş, temizliğe dikkat çekmiş, sigaraya
karşı topyekun savaş açmamız ve sarhoşluk veren içeceklerden ve uyuşturucu
maddelerden uzak durmamız gerektiğine değinmiş. Ardından “İslam dininin zinayı
yasakladığını, eşcinselliği lanetlediğini; çünkü gayri meşru ilişkilerin hastalıkları
beraberinde getirdiği, nesli çürüttüğü ve HIV virüsüne yol açtığı, bundan
dolayı bu kötülüklere karşı birlikte mücadele etmemiz gerektiği” üzerinde
durmuş. İsraftan, çevrenin kirletilmesinden, hayvanlara eziyet edilmesinden,
ormanların yakılmasından, kendi yapıp ettiklerimizden dolayı başımıza gelen bu
musibetlerden ders alarak her türlü kötülüğe karşı mücadele edelim, demiş.
Sonra zekat, sadaka gibi yardımlaşmaların önemine dikkat çekmiş. Sömürgecilik,
faiz, içki, kumar, haksız kazanç, kul hakkına riayet etmeme, ırkçılık, terör
örgütlerini desteklemek gibi kötü fiillere işaret etmiş.
Okunan
bu nefis hutbe takdir edileceği yerde, içinde zina ve eşcinselliği eleştirdiğinden
dolayı sayıları az ama sesleri çok çıkan belli bir kesim tarafından Sayın
Başkan topa tutuldu. Vay efendim, sen nasıl olur da eşcinselleri eleştirirsin denilerek
bazı barolar, bir basın açıklamasıyla başkanı eleştirirken eşcinsellere destek çıktı.
Her yıl temmuz ayının 19’unda “Dünya Eşcinseller Günü”
dolayısıyla gündeme gelen eşcinseller, Diyanet’in bu hutbesiyle Cuma hutbesiyle
bu sene erkenden gündemimize gelmiş oldu.
Burada eşcinsellik veya daha genel anlamda LGBT (Lezbiyen,
Gay, Biseksüel, Transgender)’den, bu eylemi
yapanların dine, örfe, ahlaka mugayir davranış içerisinde olduklarından dem
vurmayacağım. Zaten bu tiplere ne söylesen fayda etmez. Çünkü ayıp ve günah
kavramı onların lügatinde yok maalesef. Lut Kavminin helakine sebebiyet veren
bu hastalık, tedavi edilmediği müddetçe dün olduğu gibi bugün de var, yarın da
olmaya devam edecek. Bu nahoş ve lanetlenen sapık ilişki -hiç tavsiye ve tasvip
etmem ama- yapılacaksa gizli yapılmalı. Lut peygamberin kavminin
homoseksüellikten dolayı helak olmasının nedeni, bu ilişkiyi kavmin aleni yapar
hale gelmesinden ve topluluğun bu tür ilişkiye girenleri uyarmamasından
dolayıdır. Benim burada garibime giden bazı baroların bu meseleye alet
olmaları. Hukuk konuşması gerekenler ne zamandan beri bir hastalığı savunur
hale geldi, beni üzen de burası. Bir insanın veya zümrenin üç sayfalık bir
hutbede bir iki satırla geçen eşcinsel ve zina konusuna takılıp kalmasını öküz
altında buzağı aramak olarak görüyorum. Kendilerine vazife çıkartan
hukukçularımız unutmasınlar ki bu mesele, uluslararası düzenlemelerle güvence
altına alınacak bir mesele değil; insani, ahlaki, dini, örfi bir meseledir. Bu
eşcinsel savunuculuğunuzu LGBT’liler yapsalar, onlar bir tepki koysalar bir
yere kadar anlamaya çalışırım. Ama sizi anlamıyorum. Size ne oluyor gerçekten!
Tek kelimeyle ayıptır bu yaptığınız. Hukuk adına değerlerimizden bu kadar uzak
kalmaya hakkınız yok. Olması gereken itibarınızı gözümüzde iyice sıfırlamayın. Gidin
işinize…
*29/04/2020 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
*29/04/2020 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder