11 Şubat 2019 Pazartesi

Tanzim Satış Noktasındayım



—Alo!
—Buyurun müdür bey!
—Hocam! Bir durum mu var? Dersiniz vardı, gelmediniz. Yoksa unuttunuz mu?
—Hayır, unutmadım.
—O zaman?
—Gelmek isterdim ama yetişemeyeceğim.
—Niçin?
—Alışverişteyim.
—Hocam! Dersiniz var, ne alışverişi şimdi? Bu ne sorumsuzluk!
—Benden sorumlusunu bulamazsınız. Ama evimi, mutfağımı, cebimi düşünmek zorundayım.
—Hocam! Anlatamadım galiba! Sana aileni düşünme demiyorum. Şimdi ders zamanı! Alışverişin sırası mı?
—Onu bana değil, şu anda tanzim satış yapan belediye görevlisine soracaksınız bunu.
—Tanzim satışta ne işiniz var? Alışverişi mahallendeki markette yapsaydın ya...
—Mahallemdeki markette sebzeler pahalı. Alamıyorum ki! Burada çok ucuz. İstersen sen de gel. Okul kaçacak değil ya. Dersi bir ara telafi ederim. Ama bu ürünleri bu fiyata  bu şehirde bir başka yerde bulamam.
—Hocam! Uzatmayalım. Ben şu anda nöbetçi öğretmen görevlendiriyorum. Lütfen hemen dersinize gelin. Aksi halde...
—Gelmeyi çok isterdim ama uzun kuyruk var. İki saattir kuyruktayım. Daha alışveriş yapamadım. Bu kadar bekledim, sıradan çıkıp gelemem.
—Niye zamanında gitmedin alışverişe?
—Sabah 08.00'den beri buradayım. Ben geldiğimde 1,5 km'lik bir kuyruk vardı. Dersim 13.00'de başlıyor, nasılsa yetişirim deyip girdim kuyruğa. Almak zorundayım artık.
—Bu durumda görevinize gelmediğiniz için size soruşturma açmak zorundayım. Sonucuna katlanırsınız.
—Vereceğiniz cezaya razıyım. Üstelik alacağım cezayı da biliyorum. Kuyrukta beklerken alacağım cezaya baktım. Beni bu durumda kınama ile tecziye edebilirsiniz.  İstediğiniz kadar kınayın. Bir kınama alacağım diye aile saadetimi bozamam.
—Aile saadetinizle ne alakası var bu işin?
—Olmaz olur mu? Hanım evde domates, patlıcan, biber bekliyor. Bugün almazsam ocağıma incir dikmiş olurum. Bunu en iyi sizin bilmeniz lazım. Zira evli birisin. Hanım tuz dedi mi içim cız eder. Elin mahkum, alacaksın.
—O zaman şimdiden cezana razısın.
—Siz verin, hatta elinizden geleni ardınıza koymayın. Ayrıca vereceğiniz cezayı iptal edecek insaf sahibi hakimler var bu ülkede. Siz halden anlamadınız ama onlar halden anlarlar. Çünkü piyasa malum. Onlar da ev geçindiriyorlar.
—Benden günah gitti o zaman!
—Haydi bana ceza verdiniz diyelim, diğer öğretmenler ne olacak? Dersleri az sonra başlayacak kaç öğretmen var kuyruğun arkasında. Bence siz de gelin alışverişe. Çünkü çok ucuz.
—Doğru söylüyorsun. Benim adıma da alabilir misin? Cezayı şey edelim.
—Olurdu hocam ama görevliler kota uyguluyor. Herkese istediği kiloyu vermiyor.
—Anladım. Nerede bu tanzim satış yeri?
—Şehir meydanında.
—Geliyorum, görüşürüz.
—Görüşürüz.

Not: Yaşadığım şehirde tanzim satış noktası halen oluşturulmadı. Ben şimdiden plan yapıyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder