Bir yerde istenmediğini nereden anlarsın? Birinin kalkıp
seni burada istemiyoruz diye ifade etmesine gerek yok. İstenmeyen yer, ortam
veya kişi bilerek veya bilmeyerek birçok ip ucu verir. Tabii anlayabilirsen.
Konuşursun; ya seni dinlemez, ya da
dinler gibi görünür. Test etmek için konuşmana biraz ara verdikten sonra
istersen "Nerede kalmıştık" diye bir sor. Bilirse dinleniyorsun, bilmezse
dinlenmiyorsun.
Konuşurken cümleni bitirmeden araya
giriliyorsa bil ki ne dinleniyor ne de isteniyorsun.
Seni tanıyan bir topluluğun içine
girdin, verdiğin selam bile alınmamışsa orada fazla eğlenme, istenmiyorsun.
Selamını ağızlarının ucuyla aldılar; sana merhaba, günaydın, iyi günler
demeden ara vermeden konuşmalarına devam ediyorlarsa yine istenmiyorsun.
Selamını aldıktan sonra yaptıkları konuşma kesilir, susarlarsa ya da konu
değiştirilirse senden rahatsız olmuşlardır, istenmiyorsun.
Birine konuşurken yüzüne bakmaz
uyuklarsa, bir başka yeri seyrediyorsa önemsenmiyor ve istenmiyorsun.
Vardığın yerde daha önce
tanımadığın biri var, diğer tanıdıkların onu sana, seni ona tanıtmazlarsa ya da
tanış olmadığın 'Kimsin, necisin' demeyip uzun bir süre bir ve beraber oturuyor
iseniz çok önemsenmediğin için tanıtma ihtiyacı hissetmemişlerdir. Burada da
etkisiz elemansın.
Daha önce birlikte çalışırken
iletişim numaranızı karşılıklı aldığınız birini ayrıldıktan nice sonra
aradığında "Kimsin, çıkartamadım" cevabı alıyorsan, ardından
"Hat değiştirmiştim...telefonum arızalanmıştı, servisten geldi...telefonum
suya düştü..." türünden açıklamaların bir kısmı gerçeği yansıtmayabilir.
Kalbini bozma ama yine de aklının bir köşesine yaz. Çünkü aklından çıkardığı
gibi cebinden de silmiş olabilir, çok da aranan biri değilsin.
Bir ortamda açılan bir konu üzerine
görüş ve düşünceni paylaşmış olabilirsin. Aylar ve yıllar sonra görüşünün
haklılığı ortaya çıktığında bilgi paylaşımı yaptığın kişilerden biri:
"Arkadaş, bunu sen daha önce söylemiştin" demezse veya "Bu
görüşü daha önce aranızda ben paylaşmıştım" dediğinde evet şeklinde bir
onay almıyorsan daha önce paylaştığın bilgi havaya gitmiş, öylesine söylenmiş,
kimsede iz bırakmamış, tesir etmemiş anlamına gelir.
Bir konuda duygu ve düşünceni
paylaştığın bir yazın arkadaş ve dost ortamlarında gündeme gelmiyor, yazdığına
paralel görüşler ortaya atılmasına rağmen "Bu konuya siz de bu açıdan
bakmışsınız" denerek atıf yapılmıyorsa demek mi yazın gündeme gelmiyor,
okunmuyor, tesir etmiyor demektir.
Sanal alem paylaşımların görmezden
geliniyor, tasvip ve eleştiri almayıp es geçiliyor ise ya yoksun, ya ilgi
çekmiyorsun, ya da yok kabul ediliyorsun. Dikkat et! Gölge etme denmek
isteniyor.
Çalıştığın, uğradığın yerde gelişin
ve gidişinden kimsenin haberi olmazsa ha varlığın, ha yokluğun. Etkisiz elemansın
yine.
Yazı gönderdiğin gazetende yazının
çıkıp çıkmadığından kimsenin haberi olmuyor, bir eksiklik var denmiyorsa
varlığın ve yokluğun hissedilmiyor.
Karşılaştığın biri sana hal ve
hatır sorduktan sonra ağzını açıp daha cevap vermeden başka bir işle
uğraşıyor veya başka bir soru soruyorsa: "Sana öylesine, adet yerini
bulsun diye sordum. Sakın bu jestimi sana değer veriyorum şeklinde anlama,
senin nasıl olduğun çok da umurumda değil" demektir bu.
Birlikte oturduğun kişi ile hal
hatırdan sonra sen ona o sana bakıyorsa ikinizin de birbirinize verebileceği
bir şey yok. Sözün, muhabbetin tükendiği yerdesiniz. Biriniz diğerine anlatıver
dediğinde ne anlatayım sen anlat dedikten sonra yine susmaya, susma orucuna
devam ederseniz en iyisi ayrı yerde oturacak şekilde ayrılın birbirinizden.
Yanına vardığın kişi elinde
telefon, doğru dürüst yüzüne bakmıyor; sen konuş ben seni dinlerim diyorsa,
konuştuğunu yarım ağız 'hı, mı' öyle ile geçiştiriyorsa vedalaşmadan yanından
ayrıl. Zaten haberi olmaz. Sen onu oyuncağıyla baş başa bırak.
Evine misafirliğe gelen biri daha
sen ona hoş geldin demeden senden evin internet şifresini istiyorsa şifreyi
ver, sen de öbür odana çekil istirahatına bak. Böylece sen onu, o da seni
rahatsız etmemiş olursunuz.
Yıllardır görüşmediğin bir
tanıdığın ile bir caddede karşılaştığın zaman seni görmezden gelip geçip
gidiyorsa ya da sadece kafasını selam verir gibi eğip geçip gidiyorsa
"Yıllardır görüşmemenize rağmen seni hiç özlemedim; ne soracağım var ne
de senden istediğim. Bu kafa sallama bile sana yeter. Ancak bu kadarsın, benden
daha fazlasını isteme" demek istiyor olabilir.
Bir tanıdığını telefonundan aradın,
cevap vermedi. Müsait değildir vermemiş olabilir. Cevapsız çağrıyı gördükten
sonra aramayıp sana geri dönmüyorsa ve günler sonra bir araya gelip
görüştüğünüzde hiçbir şey yokmuş gibi davranıyorsa, ya da 'Çağrını sonradan
gördüm' gibi sözler söylerse onu bir daha rahatsız etme. "Ne zaman aradın,
benim niye haberim yok, görsem mutlaka dönerdim" diyorsa yine aklının bir
köşesine yaz. Denemek için daha sonra istersen bir defa daha ara. Durum nedir,
senden öğrenmek isterim bu durumu.
Bir dostuna şu konuda senin bilgine
ihtiyacım var; şu konuyu, bu kişiyi bir araştırıver, senden haber bekliyorum
gibi bir sorumluluk vermişsen daha sonra karşılaştığında "Benim o işi ne
yaptın" dediğinde "Hangi iş diyorsa" içinden ya sabır çek. Bir
daha da ona iş verme. İlgi ve alakası için ona teşekkür et, hemen ayrıl
oradan...
Daha sayayım mı sana, istenmediğini anlatmak için? Yok hala
bir şey anlamadıysan dediklerimi yok say gitsin. Bil ki sana davul zurna bile az. 28/01/2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder