Akaryakıt
fiyatları, dövizin dalgalanmasına göre yeniden ayarlanır. İner veya çıkar. Zira
otomatiğe bağlanmıştır. Doğalgaz fiyatları akaryakıt gibi otomatiğe bağlı
olmasa da doların seyrine göre üç aydan üç aya fiyatı gözden geçirilir.
Elektrik de hakeza doğalgaz gibi. Su ise belediyeler tarafından aylık otomatiğe
bağlanmış durumda. Dövizin yukarıya doğru seyrine göre birçok ürünün fiyatı
değişir. Ulaşım ve nakliye de bu değişimden nasibini alır.
Sebze
ve meyve fiyatları arz talep, ürünün az ekilmesi, ekili arazilerin doğal
afetlerden etkilenmesi, havaların kurak gitmesi ve soğuk vurmasına göre
haftalık ve sezonluk değişir.
Enflasyonun
çift haneli rakamlarda seyrettiği yıllarda ithal ve ihraç ürünlerinde daha sık
fiyat ayarlaması yapılır. Çünkü girdiler değişince ürünler de tüketiciye
mecburen zam olarak yansır.
Benim
burada değinmek istediğim çok zam yapılıyor, zam oranları yüksek, ekonomi iyi
yönetiliyor-yönetilmiyor konusu değil. Bu, ayrı bir yazı konusudur. Zamların
sicim gibi geldiği ocak ayına dikkat çekmek istiyorum. 01 Ocaktan geçerli
zamlar, birkaç üründen ibaret olsa eh, tamam diyeceğim. Ama neredeyse her ürüne
ocakta zam yapılıyor, vergiler yükseltiliyor. Burada 2020 bütçesini hazırlayıp
Meclisten geçiren hükümet, gelir ve giderler için ocak ayında düzenlemeye
gitmek zorunda, işçi ve memura vereceği maaş zammını, yaptığı bu zamlardan
çıkaracak denebilir. Ben de derim ki zamlar ve vergiler için niçin ocak
beklenir? Başka bir ay seçilemez mi? Çünkü insanımızın maddi olarak en
zorlandığı aylar ve mevsimler sonbahar, özellikle de kış aylarıdır. Bu aylarda
ilave olarak ısınma giderleri devreye girer, vatandaş katmerli ödeme yapar.
Elektrik faturaları daha kabarık gelir. Okuyan çocuğu varsa okul ve servis
masrafları devreye girer. Sezon kış olunca birçok esnafın cirosu düşer. Kimi
çalıştığı işten çıkarılır.
Anlatmak
istediğim, vatandaş için kış zor geçer. Devlet, yapacağı zamlar için vatandaşın
elinin rahatladığı dönemleri seçecek bir düzenleme yapmalıdır. Mesela mart-nisan
ayları zam ve zamlar için uygundur. Çünkü bu aydan itibaren vatandaşın yüzü
biraz güler: Kiminin durgun işleri açılır, kimi iş bulur. Sebze ve meyve
fiyatları havaların ısınmasıyla birlikte düşüşe geçer, doğalgaz sarfiyatı
düşer. Kışın soğuklarda çocuğunu servise veren servis dışında başka
seçenekleri devreye sokar.
Hülasa
zam yapılacaksa bu zamları 1 Ocaktan değil, 1 Mart veya Nisandan geçerli olacak
şekilde yapalım. Bütçeyi hükümet ona göre ayarlasın. 1 Nisandan itibaren
geçerli olacak bu zamlar, ocak zamlarına göre daha çabuk hazmedilir. Vatandaş
gelen zammı, önce 1 Nisan şakası sanır, güler, ardından gerçeği kabullenir.
Yanlış
yönetimimizden veya dış kaynaklı dalgalanmalardan dolayı koyacağımız zam veya
vergiler vatandaşı canından bezdirmemeli, onları öldürmemeli. Merak etmeyin,
vatandaş kaşıkla verileni kepçeyle vermeye alışkın. Yeter ki kazanla almaya
kalkmayalım. Vatandaş yaşayacak ki devletini beslesin.
*11/01/2020 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
*11/01/2020 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.