Bu yazımdan mevcut muhtarlar, seçimlerde muhtar adayı
olanlar, gönlünden muhtar olmayı geçirenler pek hoşnut olmayacaklar, hatta beni
topa tutacaklar. Problem değil. Üzerime çekmediğim bir muhtarlar kalmıştı. Bir
de onlar kızsınlar, olur biter.
Muhtarlar Federasyonunun sitesinden Türkiye'deki muhtar
sayısına baktım. 50.229 muhtarlık varmış. Her bir muhtarın asgari ücretten maaş
aldığını düşünürsek bir ayda muhtarlara ödenen maaşı varın siz hesaplayın.
Haydi masraftan geçtim. Muhtara ihtiyaç var mı? İşlevleri nedir muhtarların?
Kağıt üzerinde baktığımız zaman muhtarların görevleri arasında sayfalar dolusu
yapacakları vardır. Bu yazılı görevlerinin çoğunun işlevini yitirdiğini
düşünüyorum. Yaptıkları görevleri varsa pekala bu görevlerini devletin diğer
kurumları yerine getirebilir. Yok, bu işler muhtarların görevi denirse bütçesi
olmayan bir muhtar ne yapabilir? Diyelim ki bütçeyle herkes hizmet eder,
muhtarlarımız bütçesiz hizmet ediyor. Buna da eyvallah! Bildiğim kadarıyla
muhtarlar muhtarlık yaparken de kendi işlerini, ticaretini yürütüyorlar. Bu
kişiler muhtarlık mı yapacak yoksa kendi özel işlerini mi? Bunlarda bu yetenek
var, iki işi bir arada yürütürler denirse o zaman "Bir koltuğa iki karpuz
sığmaz" atasözümüzü "Muhtarlar hariç" şeklinde güncelleyelim.
Muhtarları yazarken muhtar düşmanı veya onları kıskanıyor
değilim. İmkanım olsa muhtar olmak için ben de adaylığımı koyar, kazanırsam
muhtarlık da yapıyor olabilirdim. Benim serzenişim muhtarlara değil. Onlar
kusura bakmasınlar. Geçmişte önemli görevler ifa etmiş muhtarlığı, işlevini
yitirmiş olmasına rağmen devletin hala muhtarlıkları devam ettirmek istemesine
benim serzenişim. İnan mantığını anlayabilmiş değilim. Devlet bu konuda
çelişkiler yumağı içerisinde. Bir taraftan büyükşehir yasası ile birlikte köy
ve beldeleri kaldırıp ilçe belediyelerinin çoğu yükünü büyükşehirlere verirken
diğer taraftan muhtarlıkları ne hikmetse kaldırma yoluna gitmiyor.
Devlet köy veya mahallelerde bir muhatap bulmak için
muhtarlıkları devam ettiriyorsa bu iş için pekala mahalle veya köyde görev
yapan öğretmen/müdür veya cami imamını muhatap alabilir.
Muhtarlıkla ilgili değinmek istediğim bir diğer husus,
muhtarlık seçimleridir. Sandık görevlilerinin baş belası dense yeridir. Hiçbir
yere müracaat etmeksizin önüne gelenin eline A5 kağıdına fotokopi edilmiş
pusulayı alıp ben adayım, şunlar da azalarım deyip aday oluyor. Sandık
görevlileri daha göreve başlamadan "Allah vere de fazla muhtar adayı
olmasa" korkusunu çekerler. Saymanın da ötesinde muhtar adaylarını aza
isimleriyle beraber tek tek ayrı sütuna işlemek ayrı bir uğraşı. Çoğu yerlerde
muhtarlık seçimleri belediye başkanı, belediye encümenlerinden daha önemli.
Kavga ve çekişmelere sebebiyet vermektedir. Hatta bundan dolayı cinayetler bile
işlenmektedir.
Muhtarlıklarla ilgili bir diğer husus, 31 Mart seçimlerine
gelinceye kadar ayrı sandıklarda mor zarfın içerisine konmuş olması. Çoğu zaman
seçmen mor zarfa koyacağı pusulayı diğer zarflara koymak suretiyle iptal ve
geçersiz oyları artırıyordu. 31 Mart seçimlerinde bereket muhtarlık pusulaları
dahil tüm pusulalar için tek zarf uygulamasına geçildi. Bu seçimde iptal edilen
oylarda muhtarlık pusulalarının payı ne kadar bilmiyorum ama iptallerde
muhtarlık oy pusulalarının yine etkin rol oynadığını düşünüyorum.
Her zaman olduğu gibi meramımı yine uzattım. Bu konuda
ezcümle demek isterim ki muhtarlıklar kaldırılsın. Devamında yarar görülüyorsa
sadece köylerle sınırlandırılsın, il ve ilçe merkezlerinde kaldırılsın.
İnadımız inat, böyle gördük, böyle devam ettireceğiz ve muhtarlıklar bizim için
elzem denirse en azından muhtarlık seçimlerini mahalli idareler seçimlerinden
ayıralım. Bu seçimleri başka bir günde oda seçimleri gibi yapalım.
***16/04/2019 tarihinde Pusula haber gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
***16/04/2019 tarihinde Pusula haber gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.