Düğün davetiyelerinde, "nikah, nişan, kına, düğün tarihleri, kız ve erkek ev adresleri, düğünün saati, yemek varsa hangi saatler arası yemek ikramının olacağı, salonun adı, düğünün hareket saati, çiftlerin baş harfleri, bir davetiye metni, kız-erkek baba ve annelerinin isim ve iletişim numaralarına yer verilir.
Davetiyenin altına
bazen "Çiçek gönderilmemesi", "Davetiye iki kişiliktir"
gibi notlar yazılır. Başka da bir not dikkatimi çekmedi.
Davetiyenin içine
konduğu zarf üzerine ise davetlinin adı soyadı yazılır. Sağ alt köşeye de maile
(ailecek davetlisiniz) yazılır. Başka da bir şey yazılmaz.
Daha doğrusu
yazılmaz sanıyordum. Maile dışında ilk defa Kulu'lu bir çift, zarfın üzerine
"takısız" yazarak öyle zannediyorum bir ilki başardı. Niçin takısız
sorusuna çiftin verdiği cevap ise "Altın fiyatlarının yüksekliği ve
ekonomik şartlar nedeniyle kimsenin rahatsız olmasını istemedikleri"
şeklinde olmuş.
Takısız notu ilginç
bir o kadar da özel bir davetiye olmuş. Bugüne kadar davetiyelerde" notlar
gördüm ama "takısız" notunu ilk defa görmüş oldum. Öyle zannediyorum,
böylesi davetiye bir ilk olsa gerek. Bu çiftin düğünü ileride unutulsa da "takısız"
notuyla davetiyeleri hep hatırlanacak.
Düğünlerin cep
yaktığı, herkesin getirdiği veya taktığı hediye ile çam sakızı çoban armağanı
katkı sunduğu bu devirde, düğün sahiplerinin misafirleri düşünmesi çok ince bir
davranış. Bu davranışlarıyla, yeter ki düğünümüze gelerek bu mutlu günümüzde
yanımızda olun mesajı vermişler. Konya Kulu'lu çiftleri bu düşüncelerinden
dolayı tebrik etmek lazım.
Gençlerin bu
inceliğine bazılarımız eski köye âdet getirmesinler. Biz hediye götürürüz,
hediye de bekleriz diyenlerimiz çıkar. Normal şartlarda hediyeleşme güzeldir. Hediyeleşmek
lazım. Yalnız getirilecek ve götürülecek hediyeyi abartmamak lazım. Herkes
gönlünden kopan ve bütçesini zorlamayacak, başkasıyla yarışmayacak bir hediye
götürmesi yerinde olur. Götürülen hediyeden karşılık beklememek gerek. Benim
gücüm maliyeti düşük bir hediyeye yeter. Başkasının gücü daha yükseğini
kaldırabilir. Hatta gücü yoktur, hiç hediye getirmemiş olabilir. Gelen hediye
için burun kıvırmak, biz size şu hediyeyi getirmiştik, siz de bize onu
getireceksiniz ya da düğüne icabet etmediği halde bizim şu hediyemizi gönderin demek
hoş değildir.
Eğer karşılık
beklenecek ya da hediye beklentisi yüksek tutulacaksa düğünün takısız olması
daha uygundur.
Düğüne götürülecek
hediye de artık kap kacak olmamalı. Çünkü kap kacak evlenenle, ev yapana Allah
yardım eder sözünü boşa çıkartır. Çünkü düğün sahibine yükten başka katkısı
olmaz. Enflasyon ve döviz durumu göz önünde bulundurularak altın götürmemek
tarafları rahatlatır. Günümüzde düğünler için en uygun hediye zarf içerisinde
para vermektir. Çünkü para, borç-harç ile düğün yapanın elini bir nebze
rahatlatır.
Hediyeleşme güzel olmakla
beraber Kulu’lu gençlerin istediği gibi düğünlerde takıyı kaldırmayı düşünmekte
fayda var. Hele kimin ne getirdiğini kayda almak için kameraya almak, yazmak, takı
takanın ne taktığını öğrenmek için yan tarafta izlemek geline veya damada altın
veya parayı toplu iğne ile iliştirmek işini de bırakmak gerek.
Takıyı kaldırmanın bir
güzel yanı da düğüne davet edilenin bir masraf daha çıktı, ne götüreceğim diye kara
kara düşünmesine gerek kalmaz. Yine düğüne gelen takının karşılığı var, ben bunu
ileride nasıl karşılayacağım endişesi içerisine girmez.
Takı kalkacaksa ki takı
kalkmasa bile günümüzde cep yakan düğün maliyetlerini düşürmek için davetlilere
yemek verme âdetine de son vermek lazım. Hatta kına, nişan, düğün için salon tutma
işini de masaya yatırmak gerek. Çünkü az maliyetli değil. Ya eskisi gibi kız evinden
kızı erkek evine çıkarma şeklinde olmalı ya da nikah salonunda sınırlı sayıda davetli
karşısında nikah kıymakla yetinilmelidir. Fiyatının yanına varılamayan tek giyimli
elbiselerden de uzak durulmalıdır.
Anlatmak istediğim, hayatını birleştirmek için yola çıkan gençlerin ve anne babaların yükünü en aza indirmek, borçlanmadan evlenmelerinin önünü açmaktır. Takılan takılarla da düğün yapılmadığına göre takı külfetinin de altına girmeye gerek yok.
*09.08.2024 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Evet yaptıkları yaratıcı davetiye ile ülke gündemine girdiler, kendileri için hoş bir anı oldu. Gelenekler sürdürülmeli mi? Bence kimseye zararı olmayanlar yaşatılabilir, ama zorunluluk olmadan, gönüllülük esasıyla... Ama işte ülkenin geldiği ekonomik durum insanları nelere zorluyor...
YanıtlaSilHaklısınız, katılıyorum.
YanıtlaSilMerhabalar.
YanıtlaSilBiz de, "ALTINIM VAR GETİR" duyurusuyla muhatap olduğumuz için, düğün yapacak yakınlarıma, düğün davetiyelerine "NOT: Takı getirilmemesi rica olunur" diye şerh verdirin diye salık vermiştim.
Selam ve saygılarımla.
As. Merhabalar. Daha önce düğünlerde bu karşılık bekleme hikayenizi okumuştum ve yazı konusu edinmiştim. Ağzı yanan biri olarak "takı getirilmemesini" yazmalarını eşe dosta önermişsiniz. Eş dost bu önerinizi dikkate alarak davetiyelerine bu notu yazmışlar mıdır bilmem ama öneriniz Kulu'lu gençlerde karşılık bulmuş ve bu fikrin fikir babası sizsiniz. Tebrikler.
YanıtlaSil