6 Ağustos 2024 Salı

Esaret mi Ölüm mü?

7 Ekimden bu yana Gazze'de öldürülen Filistinli sayısını tutmaz olduk artık.

Bomba sayısını da bilmiyoruz. 

Yıkılan bina ve sağlam kalan ev ve binayı da bilmiyoruz.

Yaralı sayısını hakeza. 

İsrail hem karadan hem havadan öldürmeye devam ediyor. 

Sadece halk değil, Hamas liderinin çocuk ve torunlarının ardından Hamas lideri de öldürülüyor.

Kısaca İsrail'in karşısına ne ve kim çıkıyorsa ölümden nasibini alıyor.

Gazze'de bulunan insanlar ne yer ne içer, nerede yaşar bilmiyoruz.

Bilinen bir şey varsa İsrail öldürmeye devam ediyor ve kana doymuyor. 

İsrail'e dur diyen de yok. Dur diyen varsa da İsrail vur anlıyor. Kimseyi tınlamıyor.

Sonuçta ölen Filistinli, yaralanan Filistinli, evsiz ve barksız kalan Filistinli, aç ve susuz kalan Filistinli. 

İsrail'in ise keyfi beyde yok. Öldür öldür bitiremiyor ya da bitirmiyor. Öldürmesi sadece Gazze'den ibaret de değil. Lübnan, Suriye, İran vb. dinlemiyor. 

Yani orta yerde eşit şartlarda bir savaş ve mücadele yok. Hep ölen ve ağlayan Filistinli. 

Tüm bu tek taraflı katliamı dünya seyrediyor. Biz ise Filistin'e destek mitingi yapıyoruz, İsrail'i tel'in ediyoruz, Yahudi ürünlerine boykot çağrısı yapıyoruz ve ürünlerini boykot ediyoruz, durmadan Filistin ve Gazze'ye gündemde tutuyoruz. 

Sonuç, İsrail daha da öldürmeye devam ediyor. 

Bu yalnızlık ve güçsüzlükle Filistin'in bu tek taraflı ve orantısız savaşı kazanması da mümkün değil. 

Her yönüyle Filistin aleyhine işleyen bir durum ve trajedi varken sadece güçten anlayan İsrail'i durduramıyorsak bu durumda ne yapmalı? Bu soruya cevap vermek zordur biliyorum. Ama en azından Filistinlinin ölmesini engelleyebiliriz. Çünkü ne kadar sıkıntılı olursa olsun yaşamak ölmekten iyidir ve Filistinlinin yaşaması ve nefes alması daha önemlidir. 

Filistinlinin yaşaması nasıl sağlanır bilmem ama bunun için her türlü yol, diplomasi, kamuoyu baskısı vs. denenmelidir. Varsın Filistinlinin özgürlüğü olmasın. En azından bir gün bu esaretten kurtulacağım, bu dertler bitecek umudunu yaşar Gazzeli. Öldükten ve öldürüldükten sonra geriye dönüş yok, kurtuluş yok. 

Burada 7 Ekimden önce Gazzelinin yaşamasına yaşama denir mi demeyin. Elbette esaret de temenni edilmez, ölüm de. İlla bir tercih denirse, esaret ölüme tercih edilir. Çünkü esaretten kurtulma umudu hep vardır ama ölümden geriye dönüş yoktur. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder