Ramazan ve kurban
bayram ziyaretleri eskiye oranla azalsa da dar çerçevede devam ediyor. Bu
ziyaretler çoğu zaman da gelene gitme şeklinde yürüyor. Yani kim bayram
ziyaretine gelmişse aynı gün veya ertesi gün iadeyi ziyaret yapılıyor. Kısaca
ben sana, sen bana türünden bir ziyaret. Ziyarete giden karşılık alamadıysa
diğer bayramlarda gitmiyor. Nedense bu dar çerçeve aşılamıyor.
Tanıdığım Erzurumlu
bir hocamız vardı. Bu ise bayram ziyaretlerini farklı yapardı. Arabası da yoktu
garibimin. Geleni evinde ağırlar. Bir boşluk buldu mu gelmeyene emanet arabayla
ziyaret yapardı. Bir de evinde yokken uğrayana giderdi.
Bayram değil, seyran
değil, bayramlar nereden aklına geldi demeyin. Dört veya sekiz yılını
doldurduktan sonra okul değiştiren okul yöneticilerinin, birbirlerine hayırlı
olsun ziyaretlerini sosyal medya üzerinden görünce, nedense günümüzde dar
çerçevede devam eden bayram ziyaretlerini hatırladım.
Bugünlerde okul
müdürleri sabahtan akşama ya hayırlı olsuna gelen misafirleri ağırlıyor ya da
kendileri başka okullara hayırlı olsuna gidiyorlar.
Gördüğüm kadarıyla
hem hayırlı olsun ziyaretleri hem de iadeyi ziyaretler bayatlamadan sıcağı
sıcağına yapılıyor.
Bazıları okulu
kapatıp tüm idareciler gidiyor okul ziyaretine.
Bazıları başka okul
müdürleriyle bir araya gelip okul okul gezerek hayırlı olsun ziyareti yapıyor.
Bazıları sabah
ziyaret kabul ediyor. Ziyaretçi ayrılır ayrılmaz, kendisini ziyarete gelenin
okulunda alıyor kendini.
Her ziyaret ortamı
bir müdür odasında bir de okulun isminin yer aldığı giriş kısmında
fotoğraflarla ölümsüzleştiriliyor.
Belli ki içlerinden
biri haydi bu ânı ölümsüzleştirelim deyip fotoğraf çekiyor ya da gelen ve giden
misafirlerin fotoğraflarını çekmesi için her okulda bunu görev edinen birileri
var.
Bu fotoğraf kareleri
cep telefonunda kalacak değil elbet. Bunu hiç unutmayacak veya unuttuğu zaman
seneyi devriyesinde hatırlatması için sosyal medyada sıcağı sıcağına
paylaşılıyor. Takipçileri tarafından beğeni de alıyorlar elbet.
Sözün özü, yeri değişen
veya değişmeyen okul müdürlerinin birbirlerine hayırlı olsun ziyaretini ve sıcağı
sıcağına iadeyi ziyaretini dar çerçevede yapılan bayram ziyaretlerine benzettim.
Yani sen, ben, bizim oğlan. Ben sana, sen bana. Birbirlerini bu şekil ağırlayıp
duruyorlar. Buna meslektaş dayanışması da diyebiliriz. Bir de teşbihte hata olmasın,
körler, sağırlar birbirini ağırlar da denebilir.
Ziyaretçileri arasında
bir de farklı kulvarda iş yapanlar olsa fena olmaz. Mesela mahalleli gibi. Belki
mahalle eşrafı da geliyordur da sosyal medyada paylaşılmadığı için bizim haberimiz
olmuyordur. Mahallelinin ziyaretini paylaşan bir paylaşım gördüm. Bu hakkı da teslim
edeyim.
Bu bitmez tükenmez ve bol paylaşımlı ziyaretlerde dikkatimi çeken bir hususu da belirttikten sonra konumu sonlandırmak isterim. Kurum ziyaretinin ardından, kapı önünde merdivenlerde fotoğraf çektirirlerken müdürün yardımcıları da fotoğraf karesinde yerini alıyor hep. Merak ettiğim nokta burası. Müdür mü çağırıyor yardımcılarını yoksa yardımcılar mı koşup poz veriyor birlikte? Acaba tüm görüntülerde tüm idare aynı karede yer alarak ekip ruhunu veya biz iyi ve uyumlu bir ekibiz mesajı mı veriliyor? Bilemediğim için merak hep içimde kalacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder