14 Mart 2024 Perşembe

Ayasofya İmamı Üzerine (3)

Altı saat önce Ayasofya İmamı Sayın Boynukalın ile ilgili bir paylaşım yapmıştım. Nereden de yaptım. Bu paylaşıma gelen yorumlara cevap yazmam, bir altı saatimi aldı. Elim yoruldu cevap yazmaktan. Vallahi pişmanım.

Aklıma Ebu'l Kasım'ın Ayakkabısı geldi ve buradan diyorum ki ben Boynukalın'dan, Boynukalın da benden değil. Ne onun yanındayım ne  karşısındayım ne de ona karşı çıkanların yanındayım. Ben ondan, o da benden ve herkesten beriyim. Ah Rıza Bozdağ, alacağın olsun. Kamil Bilgiç, sen de oh olsun diye kıs kıs gül köşende. Vara senin safında yer alsaymışım. Vah kafam ki vah! Ebu'l Kasım, başına dert açan ayakkabıdan kurtulmuş, ben hala kurtulamadım.

İzninizle bu hikayeyi buraya alıyorum.

(Paylaştığım bu yazı, 25 Mart 2018 tarihinde "Anlaşılan Biz Bu İleri-Geri Saatten Daha Çok Çekeceğiz! **" başlığıyla blogumda ve kahtasoz gazetesinde yayımlanan  bir yazımdan bir kesit):

“Ebu’l Kasım, imkanı yerinde olmasına rağmen her tarafı yırtılmış ve yama yaptırılmış ayakkabısını giymeye devam ediyor. Ayakkabı, yamalardan olsa gerek ağır mı ağır! Herkesin tanıdığı bu ayakkabıdan kurtulması ve yeni bir ayakkabı alması için eşi-dostu, yeni bir ayakkabı al dese de Ebu’l Kasım, ‘Haklısınız, alayım” der ama cimriliği yeni bir ayakkabı almasının da önüne geçer her defasında.

Bir gün hamama giden Ebu’l Kasım, hamam çıkışı elbiselerini giyerken kendi ayakkabılarının yanında gıcır gıcır yepyeni bir ayakkabı bulur: ‘Eş-dost bana acıdı, yeni bir ayakkabı alıverdi, sağ olsunlar’ diyerek yeni ayakkabıları ayağına giyer, çeker gider. Ayakkabı şehrin kadısınındır. Kadı, ayakkabısını yerinde bulamayınca kızar, bağırır. Kadının adamları giden ayakkabının yerine konmuş eski ve yamalı ayakkabıları görünce, ‘Sayın kadım! Bu ayakkabılar Ebu’l Kasım’ın, seninkileri o giymiş olmalı’ der. Ebu’l Kasım’ı derdest ederek kadının huzuruna çıkarırlar. Yargılama sonucunda belli bir para cezasına çarptırılan Ebu’l Kasım, ayakkabılarını eline alır, ‘Bu gidişle ben bu ayakkabılardan çok çekeceğim, en iyisi kurtulmak’ der yeni bir ayakkabı alır. Eski ayakkabısını gider denize atar ve evinin yolunu tutar. Günler sonrasında denizde balık tutan birinin oltasına ağır mı ağır bir şey takılır. Balıkçı, ‘Büyük bir balık yakaladım galiba’ diye sevinç içerisinde oltayı kaldırınca oltaya takılanın Ebu’l Kasım’ın ayakkabısı olduğunu görür, düşürmüş olmalı, diyerek Ebu’l Kasım’ın kapısını çalar. Malum ayakkabının sahibi evde yoktur. Kaybolmasın, gelip geçen almasın diye ayakkabıları evin damına atar. Damda gezinmekte olan kedinin ayağına takılan ayakkabı, yoldan geçmekte olan birinin kafasına düşer ve adamı yaralar. Yaralı adam hastanede tedavi görürken şehrin kadısı, yaralayanın peşindedir. Suç yerinde Ebu’l Kasım’ın ayakkabısı bulunur. Adam yaralamaktan Ebu’l Kasım’a hem hastane masrafları, ayrıca para cezası verilir.

Bütün mal varlığını eski ayakkabısı sayesinde kaybeden Ebu’l Kasım, saçını-başını yolarak, “Ben bu ayakkabıdan nasıl kurtulacağım” diye düşünür ve sonunda eline tutuşturulan ayakkabılarla yeniden kadının huzuruna çıkar.

Kadıya: ‘Sayın kadım! Bu ayakkabı ile aramda hiçbir bağımın olmadığı ile ilgili bana resmi bir belge versen’ diye ricada bulunur. Ebu’l Kasım’ı dinleyen kadı, acı acı gülümseyerek Ebu’l Kasım’a “Ayakkabı ile Ebu’l Kasım’ın hiçbir alakası yoktur” şeklinde bir berat verir ve böylece Ebu’l Kasım , servetine mal olan bu ayakkabıdan zor da olsa kurtulur. 13.03.2021

Not: Bu yazının ardından az bir zaman sonra tartışmaların odağında olan Ayasofya İmamı Boynukalın af talebinde bulundu ve affedildi. Daha doğrusu istifa ettirildi. Boynukalın yalnız değildir diyerek onu savunanlardan tık çıkmadı. Ses çıkarmaları da mümkün değildi. Çünkü onu oraya getiren güç onu almıştı. Bizim insanımızın ise güce karşı boynu kıldan incedir. Tek yaptıkları, benim gibi bir güç olmayan kişiye karşı çıkmak oldu. Otoriteye de karşı çıksalardı kendi kendilerine çekilmemiş olacaklardı. Heyhat ki heyhat... Yine ucuz mücahitlik yaptılar vesselam. 

2 yorum:

  1. Merhabalar.
    Sayın hocam, siz bu söz konusu yazıyı nerede paylaştınız da size böyle yağmur gibi yorumlar geldi. Buradaki sayfanız desem, buradaki paylaşımlarınıza benden başka pek yorum yazan yok, görmüyorum hiç!
    Selam ve muhabbetlerimle.

    YanıtlaSil
  2. As Recep Bey. Bazı yazılarımı Facebook 'ta paylaşırım. Yorumlar da oraya geliyor. Bloğa yorum dediğiniz gibi sizden başka yok.

    YanıtlaSil