Çok değil, bundan 10-25
yıl öncesine kadar küçük ve belli bir kesimin gözünde olmasa da halkımızın
büyük çoğunluğu nezdinde Kur'an kurslarının, imam hatiplerin, ilahiyat
fakültelerinin, hafızlığın, başörtüsünün ayrı bir yeri vardı.
Çocuk Kur'an kursunda
okuduğunu söyleyince aferin diye başı sıvazlanırdı.
İmam hatip okullarına
ayrı bir ilgi duyulur, bu okullarda okuyan öğrenciler örnek gösterilirdi. Bu
okullar insanımızın göğsünü kabartırdı. Belli makam ve mevkie gelmiş İHL
mezunları parmakla gösterilirdi.
Bir tanışma esnasında
birinin hafız olduğu öğrenilince, şimdi sen tüm Kur'an'ı ezbere biliyorsun,
öyle mi, maşallah, barakallah. Allah zihin açıklığı versin. Hafızı kelam olarak
yarın yakınlarına şefaatçi olacaksın derlerdi.
İlahiyatta okuyan
öğrencilere ayrı bir sevgi ve muhabbet gösterilir. Okullardaki din kültürü ve
ahlak bilgisi öğretmenlerine ayrı bir değer verilirdi.
Başörtüsü ise
kırmızıçizgisi kabul edilir, ona dokunan eller kırılırdı. Nerede bir başörtülü
olursa, toplum nezdinde saygınlığı olurdu. Bacı olarak görülürdü.
Dini değerler milli
değerlerin önüne geçirilir, ayet ve hadis okuyanlara değer verilirdi.
Bir konuda nass varsa
yerine getirmese bile akan sular dururdu. Çünkü Allah sözü idi.
Kısaca halkımızın ekseriyetinde
namaz kılana, başörtülüye; din, iman, Allah diyene, imam hatipliye ve ilahiyatçıya
sempati duyulurdu. Bunlar dini bilen, dini yaşamaya çalışan, Allah korkusu olduğu
için haksızlık yapmayan ve zarar gelmeyen kişiler olarak görülürdü. Dini eğitim
alan kişilere çocuğunu emanet eder, onlara güvenirdi.
Verdiğim örneklerde fark
etti iseniz, hep geçmiş zaman kullandım. Çünkü bu bakış açısının büyük oranda değiştiğini,
daha önce bu kesime soğuk bakan az sayıdaki kesimin yanına daha büyük çoğunluğun
katıldığını gözlemliyorum. Kısaca verdiğim örneklerden, eskiye oranla bir itibar
kaybının olduğunu söyleyebilirim. Bu oran her geçen gün artmaktadır. Halktaki bu
bakış açısı değişikliğinin sebepleri üzerinde durmak lazım. Elde bir araştırma olmadığı
için bu konuda ancak yorum yapabiliriz. Yapacağım yorumlar da beni bağlar. Katılır
veya katılmazsınız:
Makam ve mevkilerde öncelikli
olarak İHL ve ilahiyatçıların tercih edilmesi, bu mevkilerin çoğunda bu okul türlerine
ait kişilerin çokluğu. Vereceğim şu örnek bu tespitimi kanıtlamaya yeter. Elimizde
hem 90’lı yıllarda hem de 2020 yılında sorulmuş bir araştırma var. Deneklere “Karı
koca olarak aniden il dışına çıkmak zorunda kalsanız, çocuklarınızı aşağıdaki meslek
gruplarından hangisine öncelikli olarak emanet edersiniz?” sorusu sorulmuş. Solcu
bir araştırma şirketinin 90’lı yıllardaki bu sorusuna denekler ilk sırada din görevlisine
bırakırız cevabını vermiş. 2020’de ise başında ilahiyatçı birinin olduğu bir
araştırma şirketine verilen cevaplar arasında ilk on sırada din görevlileri ve dinî
çağrıştıran bir meslek grubu yer bulamaz. Burada ne alaka hatta yanlı bir araştırma
diyebilirsiniz. Ben de 90’lı yıllarda İHL ve ilahiyat mezunları makam ve mevkilerde
pek yoktu. Şimdi ise çoğu kurumun makam ve mevkilerinde bu iki okul mezunlarının
olduğunu, bunların makamlar test edildiğini söylemek isterim.
Doğru dürüst öğrencisi olmadığı
halde Kur’an kurslarının bolluğu, hala kurs inşaatlarına devam edilmesi, her geçen
gün cemaati azalmasına rağmen cami yapılması, aşağı yukarı her cuma cami, Kur’an kursu inşaatları ve kurs
giderleri için camilerde sergi açılması.
Bol miktarda İHO, İHL, proje
okulları, hafız okullarının açılması, hafız öğrenci boşluğunda artış.
Makam, mevki, atama ve
yeni alımlarda ehliyet ve liyakatin arka plana itilmesi, ehliyetin yerine sadakatin
tercih edilmesi,
Başörtüsünün sürekli siyasetin
gündeminde olması, çoğu başörtülünün davranış ve giyimde iyi örnek olmaması,
Din ve dince kutsal sayılan
değerlerin hiç olmadığı kadar siyasette kullanılması, nassın siyasete alet edilmesi,
yeri geldiğinde nassa sarılma, sonrasında rafa kaldırma.
Dindar, mütedeyyin, İslamcı
ve din görevlilerinin çoğunun kötü, kaba ve sert üslubu, aba altından sopa
göstermesi, insanlara tepeden bakması, yaptıkları haksızlık, oluşturdukları mağduriyet;
çağı okumaktan, zamanın ruhuna uygun davranmaktan uzak söz ve paylaşımları vs.
Kimsenin iç halini bilemem. Niyetlerini sorgulamam. Ancak sonuçları itibariyle şunu söyleyebilirim ki sanki birileri, halkın gönlünde ayrı bir yeri olan yukarıda verdiğim örneklerin içini boşaltmakla görevli gibi bir misyon üstlenmiş durumda. Çünkü nitelikten ziyade niceliğin ön plana çıktığı bu örneklerin bolluğu çok dikkat çekiyor ve kaliteden çok uzak. Adeta yerlerde sürünüyor dense yeridir. Bazı mensuplarının kötü örneklikleri de gözden kaçmıyor. Acaba birileri bu müessese ve değerleri savunur görünüp mensuplarını ön plana çıkararak milli ve manevi değerlerden nefret edilmesini isteyebilir mi? Kısaca İslam’ı savunur gibi görünüp İslam’ın içini boşaltma diyebiliriz buna. Ne alaka derseniz, bunca dini kurum ve kuruluşa, dini söylem ve dindar nesil yetiştirme çabasına rağmen gençler arasında son yıllarda deizm, ateizm ve agnostizm olanların sayısındaki artışı, çoğu insanda dine mesafe ve soğukluğu nasıl açıklarsınız sorusunu sorarım.
Merhabalar Sayın Hocam.
YanıtlaSilBen de ilk dini eğitimimi Kur'an Kursunda almıştım. Ve 1977 yılında ilçemiz İmam-Hatip Lisesinin memuru olmuştum. Sizin de vurguladığınız gibi çok önceleri "...halkımızın büyük çoğunluğu nezdinde Kur'an kurslarının, imam hatiplerin, ilahiyat fakültelerinin, hafızlığın, başörtüsünün ayrı bir yeri vardı. ..." Ama şimdi aynı şeyleri söylemek çok zor. En çok gençleri kötü örnekler etkiliyor. Aklı başında, 68 yaşına gelmiş biri olarak tüm bu kötü örneklere (Allah ile kandırmak buna dahildir) ben bile feryat figan ederken dinden soğutulduğumu söylerken cahil gençler ne desin?
Müslüman ve dindar kimseler, hayatlarını imanlarına şahit kılacaklar, hiçbir Müslüman bir başka birini Allah ile aldatmayacak. Aksi halde deizm de ateizm de agnostizm de yayılarak büyür gider ve bu gidişle Müslüman bulamayız. Çünkü din elden gitmiştir.
Değerli hocam, balık baştan kokar. Devletin başındakilerin bir çoğu sürekli kötü örnek oluyorlar. Onların bu yaptıklarından dolayı insanlar İslamdan uzaklaşıyor.
Selam ve saygılarımla.
As. Proje son hız devam ediyor maalesef ve bunun farkında değiliz. Bu arada sadece siz değil, gençlerin yanında orta yaşlı insanlarda da dinden soğuma çok yaygın.
Sil