99 Gölcük depremiyle
birlikte "Mesajı aldık. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Kentsel dönüşümle birlikte eski ve çürük binaların yenilenmesi lazım. Bu deprem
milat oldu" denmişti. Ardından 99 ve 2007 deprem yönetmelikleri çıkarıldı.
Eskiye oranla binalarımız daha bir özenli yapılmaya başlandı. Bu depremin
ardından 24 yıl geçti. 6 Şubat 2023 Pazarcık depremi, 99 depreminin ardından
çok fazla bir şey yapılmadığını, bu işin üzerine yeterince eğilmediğimizi ve
önem vermediğimizi gösterdi. Çünkü büyük iki deprem yeni deprem yönetmeliğine
uygun yapılan binaları da yıktı geçti.
Temennim odur ki aynı
bölgede 10 ilimizi etkileyen birbiri ardına gelen iki büyük deprem bizi
kendimize getirir. Halihazırda acımız taze. Ama bu depremi atlatır atlatmaz ve
yaraları sarar sarmaz bu ülkede devletiyle, milletiyle bir deprem
seferberliğine girmeliyiz. Neler yapılabilir?
İlk önceliğimiz sağlam
vücut sağlam binada bulunur türünden bir parolayla tüm ülkede her ev ve binanın
depreme dayanıklık testi yapılmalı. 8 derece depreme dayanıklı olmayan evler
belirlenmeli. Bu evlerin bir plan dahilinde öncelikli olarak yıkılması,
yerlerine yeni evlerin yapılması hayata geçirilmeli.
Deprem bölgelerinden
gelen haberlere göre TOKİ'nin yaptığı evler sapasağlam ayakta. Bu demektir ki
TOKİ, yönetmeliğe uygun evler yapıyor. Devlet bu yıkılan evlerin yerine ev
yapmakla TOKİ’yi yükümlü kılmalı. Devlet öncelikli olarak bu mülk sahiplerine
enflasyon oranında yıllık artış yapmak suretiyle taksitle ev sahibi olmalarının
önünü açmalı. Bunun için TOKİ'nin imkan ve kapasitelerini artırmalı. Öncelikli
olarak deprem bölgesi olan ve muhtemel depremin vuracağı iller şantiyeye
dönüştürülmeli.
DASK adı verilen deprem
vergisi araç muayene, araç sigortası gibi zorunlu olmalı. DASK sadece ev
alırken ve satılırken yaptırılan bir vergi olmamalı. İllere göre DASK vergisi
belirlenmeli. Sigortacılar evi görmeden vatandaşın beyanına göre poliçe
kesmemeli. Sigorta yaptırılmak istenen ev depreme dayanıklı değilse, sigorta
yapılmamalı. İmkanı olanlar kendileri, olmayanlar TOKİ vasıtasıyla evlerini
yenilemeli.
Tüm
siyasi partiler ortak imza vermek suretiyle imar barışı adı altında imar affı yapmayacaklarının
sözünü vermeli. Hangi hükümet böyle bir şeye yeltenir ve kapı aralarsa vatana ihanetten
yargılanıp ceza almalı. Bu, ülkenin kırmızı çizgisi olmalı.
99
ve 2007 ve sonrası çıkarılan deprem yönetmeliklerine göre yapılmış ama depremde
yıkılmış evlerin müteahhitlerine, mühendislerine, oturma ruhsat verenlere, denetleyenlere
müteselsilen dava açılmalı. Her biri sorumluluklarına göre ihmalden, taammüden seri
katillikten ve toplu katliamdan yargılanmalı. Ucu kime dokunursa, cezasını çekmeli.
Bunlara af getiren bir iktidar olursa, yine vatana ihanetten yargılanmalı.
Deprem
veya herhangi bir sebeple yıkılan evin yeni bina masrafının belli bir oranının DASK
sigortasını yapan sigorta şirketi tarafından karşılanması zorunlu hale getirilmeli.
Depreme
dayanıklı olmayan evlerin yıkılıp yenilenmesi bir devlet politikası olmalı. Her
hükümetin ülke yönetimi süresinde belli bir yüzde konutu yapma zorunluluğu getirilmeli.
Öncelikli ve ivedi olarak yapılmasını istediğim sağlam ve oturulabilir sağlıklı evler, bugünden yarına yapılabilecek, vatandaşın ve devletin bir çırpıda altından kalkabileceği bir şey değildir. Çünkü büyük maliyet ve zaman ister ama istenirse yapılır. Yeter ki bu konuda samimi olalım ve üzerine ciddiyetle eğilelim. Bunu zaman geçirmeden, bir 24 yıl daha beklemeden hayata geçirelim ki bir dahaki depremlerde ne binamız yıkılsın ne de insanımız ölsün. Depremle yaşamayı öğrenelim artık.
Yorumlar
Yorum Gönder