Büyük bir bölgenin
depremden etkilenmiş olması, iletişim hatlarındaki kopukluklar, sağlıklı bilgi
ve iletişim kurulamaması, hava muhalefeti dolayısıyla ilk başlarda hızlı
hareket edilemedi. İyi bir planlama, organize, koordinasyon yapılamadı ve AFAD
görevlilerine yeterince lojistik destek sağlanamadı. Bu da belki sağ kurtarmamız gereken insanlara geç ulaşmamıza belki de bazılarının ölmesine sebebiyet verdiği
bir gerçektir.
Yardım ulaştırmada milletimiz
adeta yarıştı. Bölgeye ihtiyaç fazlasını bile yığdı. Sorun, yardımların her bir
insana ulaştırılmasında ortaya çıktı. Bir yere çokça giden yardım bir başka yere
gitmedi. Haddinden fazla gelen yiyeceği dağıtımda organize ve koordinasyon eksikliği
vardı. Yani baş tutacak bir yetkili ve sorumlu bulunamadı. Varsa da yeterli gelmedi.
İktidar ve muhalefet
birlikte hareket edemedi. İktidar ayrı bir baş tuttu, muhalefet ayrı bir baş. Bundan
dolayı en büyük imkan ve insan gücüne sahip belediyelerden yeterince yararlanılamadı.
İktidar herkes AFAD çatısı altında iş yapacak dedi, muhalefet hayır dedi.
Belediyelerden bazısı
parti gözetmeksizin ve reklam yapmaksızın elindeki imkanları seferber etti. Kimi
buna ihtiyaç hissetmedi. İktidar muhalefet bir belediyenin yaptığını görmezden geldi
aynı şekil de muhalefet de AFAD ve Kızılay’ı görmezden geldi. Burada sadece biz
varız mesajı verilmeye çalışıldı.
Ne iktidar Burnundan
kıl aldırdı ne de muhalefet. Kimse en ufak bir eleştiriye ve öneriye gelmedi.
İhtiyaca ve eksikliğe
binaen söylenen her şey siyasi söylem olarak lanse edildi.
Sonuç olarak kenetlenmemiz
ve birlikte hareket etmemiz gereken bir afet de dahi ayrışmayı becerebildik. Yukarıdaki
bu birbirini tanımama ve hesaba katmama siyaseti sosyal medya insanında atışmaya
dönüştü. Bir taraf devlet vardı, her yerdeydi derken diğer taraf devlet yoktu demeye
başladı. Bu algı kavgasından en büyük yarayı da depremzede gördü. Aynı şekilde kutuplaşmanın
sonucu oluşan ayrışmayı bir ileri safhaya taşımış olduk.
Burada iki tarafın da
bir durum değerlendirmesi yapmasında fayda var. Tüm bu işlerin insan eşiyle olduğunu
hesaba katmak gerek. İnsanın olduğu yerde aksaklık olur. Herkes bilmeli ki büyük
bir coğrafyaya yayılan büyük bir afette ilk anda her şey mükemmel olmaz. Mutlaka
aksamalar, plansızlık, organize ve koordinasyon eksiklikleri olur. Çünkü olağanüstü
bir durumla karşı karşıyayız. İktidar, aksaklıklardan kaynaklı eleştirilere göğüs
gerip makul açıklama yapmalıydı, muhalefet de bunu yeterli görmeliydi.
Bundan sonra yapılacak
olan, kimin safı, neresi olursa olsun, algılara teslim olmayalım. Kavgamızı, ayrışmamızı
içimize atalım, milletçe tek yürek olmaya çalışalım. Karınca kararınca kimin elinden
ne geliyorsa onu yapalım. Organize edenlere yardımcı olalım. Aksayan yönleri kapatmaya
çalışalım.
Tüm bunları yaparken
bu büyük depremde meydana gelen aksaklıkları yok kabul etmeyelim. Bunları not edelim.
Bir deprem ülkesi olduğumuza göre bundan sonra böyle afetlerde bu aksaklıkları yapmamaya
ve gidermeye çalışalım. AFAD’ın daha işlevsel hale gelmesi ve hızlı hareket edebilmesi
için gerekli tedbirleri alalım. Mevzuat eksikliği varsa giderelim. Böyle büyük afetler
için sadece AFAD’a sorumluluk vermenin risk olduğunu göz ardı etmeyelim. Ülkenin
tüm kamu kurum ve kuruluşlarının böyle afetlerde görevlerinin ne olacağı, kendiliğinden
nasıl hareket etmesi ve kiminle iletişime geçmesi gerektiğini B planıyla birlikte
bilmesi gerekir. Ne olur, taraflar suçu karşı tarafa atacağına, herkes kendi kendini
sorgulasın.
Allah bir daha böyle afetle bizi imtihan etmesin.
Yorumlar
Yorum Gönder