Bugünkü yazıma anlatılan bir hikâyeyle başlamak istiyorum.
Adamın biri cemaatle namaz kılmak için bir camiye gelir. Namazın bitiminde
kendi kendine "Acaba bu camide Allah'ın kaç veli kulu vardır" diye
sorar. Az sonra yanına biri gelir, omzuna dokunur ve "Seninle iki
kişiyiz" der.
Hikayenin aslı yoktur ama anlatmış oldum. Şimdi bu
hikayeden hareketle, bir soru da ben sorayım. Acaba hâlihazırda Türkiye'de kaç
bankamatik memuru vardır? Bu soruya cevap verebilecek var mı? Bu soruya
geçmeden önce bankamatik memuru kime denir? Umarım biliyorsunuzdur. Bilmeyenler
için söyleyeyim. Bir işi olduğu halde işe gitmeyerek maaşını almaya devam
edenlere denir. 90'lı yıllarda yaygındı bankamatik memuru. Bu konu hükümetlerin
canını sıkan ve başını ağrıtan konulardan biri olmuştur hep.
Son yıllarda bu bankamatik memurlarında epey bir artış
oldu. 2014 yılında çıkarılan kanunla birçok müdürler, müdür yardımcıları özlük
haklarına dokunulmadan el çektirildi. Çoğu mesaisini evinde yapıyor. Yani işe
gitmiyor. Çünkü gidecek yeri yok ve devletin bunlara ihtiyacı yok. Bugün sayısı
ne kadardır bilme imkanımız yok. Bu işi bilse bilse ilgili bakanlıklar bilir.
Türkiye'nin kanayan yarası olan bu konu hakkında vekillere görev düşüyor.
Pekala yazılı soru önergesi vererek halihazırda işe gitmediği halde maaş almaya
devam edenlerin sayısı sorulabilir. Ancak doğru bilgiyi bu şekilde alabiliriz.
Kanunla oluşan bankamatik memurları konusunda halen
bankamatik memuru olanlara kızacak değilim. Bu kişilerle çalışmak istemeyen
devlete de bir şey diyecek durumum yok. (Kazanılmış hak gereği özlük
haklarından yararlanmaya devam eden bankamatik memurları da bu durumlarından
memnun değil.) Orta yerde bir yanlışlık var, emek sarf edilmeden ödenen maaşlar
var. Bu meseleyi bir çözelim diyen de yok. İşime yaramaz deyip kenara koyup
bankamatik memuru görevi yapan kişilerin yerine, bu işi daha iyi yapacaklar
diye getirdiğimiz kişileri de tekrar bankamatik memuru yapıyoruz. Garip olan
bu. Demek ki işleyişte bir sıkıntı var ve bu yol, yol değil. Bu işi çözecek
olan devlettir. Çünkü bu durumu oluşturan kendisidir. Ya bu kişiler arasında
emekliliğini hak edenleri ne yapıp ne edip emekli edecek ya “kazanılmış hak
yoktur” deyip bu kişilere fiili olarak yapabilecekleri bir iş verecek ya da
onları emsal bir göreve atayacaktır.
Orta yerdeki bu cenaze en kısa zaman diliminde
kaldırılmalıdır. Çünkü bu durumdan ne bankamatik memuru ne devlet ne de
vatandaş memnundur. Devlet ne yapıp ne edip bu durumla ilgili ve bundan sonra
bankamatik memuru oluşturmamak için bir yol bulmalıdır. Kapasitelerine göre
herkesten azami ölçüde faydalanma yoluna gitmelidir. Çünkü ödenen para milli
servettir ve insan iş gücünden yeterince faydalanamıyoruz. Bu da bir nevi
israftır.
* 20/11/2019 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
* 20/11/2019 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder