Seçen(seçmen) derken sen, ben, bizim oğlan yani köylü Ahmet
Ağa ve çocuklarını; seçilen derken bizim seçtiğimiz, seçerek gönderdiğimiz ve
devletin her türlü imkanından yararlanan üst bürokrasiyi kastediyorum. Buna
besleyenler ve beslenenler de diyebiliriz. Seçmen ve seçilen, nimetlerden
faydalanmayan ve faydalanan, besleyen ve beslenen, külfete katlanan ve külfet
yüzü görmeyen, yönetilen ve yöneten adına ne dersek diyelim, yazılışları farklı
olsa da aslında aramızda fazla bir fark yok. Hindistan'daki Kast Sistemi kadar
değil mesela.
Önce eşitliklerimizi yazalım:
*Biz halkız, onlar da halk. Her ikimiz de Halkçılık
ilkesine bağlıyız. Eşitiz yani. En azından böyle diyorlar.
*Sandıkta bizim oy ile onların oyu aynı.
*Onlar da bizim gibi bu ülkenin havasını teneffüs
ediyorlar. Yurtdışından ayrı bir hava getirmiyorlar. Öldükleri zaman da onlar
bizim gibi toprağa gömülüyorlar.
Bir nüans diyebileceğimiz aramızdaki farklara gelince;
*Onlar VİP'ten geçer, biz geçemeyiz. Çok da büyütülecek bir
fark değil. Sadece giriş yerlerimiz farklı. Onlar VİP'e girerken kapıda
karşılanır, cepleri yoklanmaz. İçeride dinlenirken izzet ve ikram beleşmiş.
Bize gelince cebimizdeki bozuk paraya, belimizdeki kemere varıncaya kadar
çıkartılıp öyle geçeriz. İçeri girince bizim için de her şey var. Bütçemiz el
verirse istediğimizden yiyip içebiliriz. Tek farkı ikramlara para ödüyoruz.
Bunda büyütülecek, efendim bu haksızlık denecek bir durum söz konusu değildir.
O, yani beleş yiyen amme adına oradadır. Ben ise belki de keyfi oradayım. Amme
adına iş yapanla keyfi iş yapan arasında o kadar fark olsun. O, cebi yoklanmadan
içeri geçiyorsa buna da kızmaya hakkımız yok. Demek ki bana göre o, güven
vermiş. Ben devletime, VİP'e güven vermemişsem devlet ne yapsın?
*Onun altında makam aracı, şoför ve koruması vardır.
Bizimse yok. Bu da bizim açımızdan olumlu. Çünkü biz istediğimiz tüm toplu
taşımaya bineriz, sıkıldıkça birinden inip diğerine geçeriz. O ise aynı araba,
aynı koruma, aynı şoförle olmak zorunda. Aynı şeyden insan sıkılır. Allah
yardımcıları olsun. Onlara sabır versin.
*Onlara devletin tüm kapıları açıktır. Biz ise randevu ile
gireriz.
*Onlar protokolde kendilerine ayrılan yere oturmak zorunda.
Biz ise protokol hariç her yere oturabilir ve dolaşabiliriz. Beğenmezsek çeker
gideriz.
*Onlar her nereye giderse birinci sınıf muamele görür, el
üstünde tutulur. Hatta bazen gördükleri muameleden hoşnut kalmazlar. Biz ise
Yalova Kaymakamı muamelesi görürüz daima. Bu, bizim için değişmez kuraldır.
*Onların özlük hakları iyidir. Kendileri ve sülalesi ihya
olur. Biz ise onlara verdiğimizden arta kalan olursa kendi yağımızla
kavruluruz. Kendimiz onlar kadar yiyemesek de daima veren eliz. Bizim elimiz
daima havada, onlarınki ise aşağıda. Onlar, bakımdan dolayı sık sık hazım
sorunu yaşarken, bol bol soda içmeleri gerekiyor. Bizim ise soda ile pek işimiz
olmaz. Çünkü midemizin hazım sorunu yoktur.
*Onlar vekil, biz asılız. Onlar bir müddet sonra vekil ve
seçilmişliklerini kaybetseler de biz asla aslımızdan ödün vermeyiz, aslımızı
inkar etmeyiz.
*Ülkede çıkarılan her türlü mevzuat onları korumaya
yöneliktir. Hiçbir şeyden dolayı onlar asla mağdur olmazlar. Biz ise mevzuattan
kendimizi korumaya çalışırız.
*Onlar halkın içerisine seçimden seçime katılırlar. Biz ise
daima halkın içindeyiz.
*Onlar beş yıldan beş yıla bizim ayağımıza gelir, oy
isterler. Biz ise beş yıl boyunca onların ayağına gideriz. Bir sirkülasyon
var yani.
*Onlar girdikleri seçimi kaybederlerse hayatın sonu demektir.
Ağızlarının tadı kalmaz. Bizde ise hiç değişiklik olmaz. Çünkü her gelen
vurduğu için vücudumuz her türlü artçı depreme karşı dayanıklıdır.
*Onlar ölürse cenazeleri Meclisin önünde yapılan bir
törenle kaldırılır. Bizi ise sevenlerimiz sessiz sedasız kaldırır.
*Trafiğe çıktığımızda trafik yoğunluğuna göre seyir ederiz.
Yol tıkalı ise yolun açılmasını bekleriz. Trafikte sabrın en güzel örneklerini
sergiler, sağı-solu seyrederiz. Onlar ise boşaltılmış yoldan geçer, kırmızı
ışık nedir bilmezler. Geçerken cadde sinek avlar. Çünkü hiçbir şey göremezler.
Gördüğünüz gibi aramızdaki farklar çok büyütülecek gibi
değil.
***15/06/2019 tarihinde Pusula Haber gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
***15/06/2019 tarihinde Pusula Haber gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder