Küçüklüğümde yağan onca kara rağmen pek kar tatili olmazdı.
Yapılan tatil de bir elin parmağını geçmezdi. Yağan kar, haydi deyince kolay
kolay kalkmazdı. Daha kar erimeden üzerine bir daha bir daha yağardı.
Büyüklerin, bir kişinin geçeceği şekilde kürekle açtığı yoldan düşe kalka
giderdik okula. Eğitim öğretim devam ederdi.
İlkokula giderken açılmamış yoldan ayaklarım gömülürcesine
evden çıkıp okula giderken epey gitmiştim ki elindeki kürekle yol açmaya
çalışan Sarı Dayı lakaplı teyzemin eşi rahmetli enişte beni görünce "Geç
git evine! Bugün okul olmaz" dedi kızarak. Okul tatil miydi, değil miydi
bilmiyorum. Okula varmadan da öğrenme imkanım yoktu zaten. Çünkü ne televizyon
vardı, ne radyo, ne de telefon. Geri döndüm çaresiz.
Ortaokulda okurken bir on beş tatilini 45 gün yaptığımı
hatırlıyorum. Devlet kömür veremedi de ondan mı tatil yapıldı bilmiyorum.
Büyüdüm, öğretmen oldum. Benimle beraber teknoloji de
gelişti, dört tekerlekli araç sayısı arttıkça arttı. Öğrenci servisi bir sektör
haline geldi. Çocukların çoğu okula servisle, öğretmenlerin hemen hemen tamamı
özel aracıyla gidip gelmeye başladı. Her şey arttı, yağan karımız azaldı. Çok
kar yağmamasına rağmen öğrenciliğimde görmediğim tatili öğretmenliğimde gördüm.
Yeter ki semadan kar beyazı bir beyazlık görülsün. Hemen ilin, ilçenin yetkili
kurulları "Yoğun kar yağışı, tipi ve aşırı buzlanmaya karşı eğitime
bir gün ara verilmiştir" kararı alıveriyor. Bazen yerleri bile doğru
dürüst ağartmayan kar; hayatımızı kolaylaştıran, ulaşım kolaylığı sağlayan
günümüz teknolojilerini hemen esir alıveriyor. Bu demektir ki benim üzerine
basa basa gittiğim tabanvaylarım günümüz teknolojisine beş çekermiş. Ayağımızın
içine kar da girer, su da girerdi. Naylon çizmenin içinde ayağımız donsa da,
kayıp düşsek de pes etmek yoktu. Şimdiki teknoloji iyi gün dostu. Kış
şartlarında su koyuveriyor. Tatil isterim tatil diyor.
Kar tatillerinde şimdiki nesil bize göre daha iyi. Neden
derseniz? Hava muhalefeti dolayısıyla okulların tatil olmasını daha akşamdan
öğreniyor. Akşam yatarken okul var veya yok biliyor. Hem yetkili organlar erken
karar veriyor, hem de vatandaş sanal alem vasıtasıyla bu bilgiye hemen
ulaşabiliyor. Biz ise daha birkaç yıl öncesine kadar karın altında güç bela
okula gider, öğrenci de bir şekil okula gelir, ardından tatil kararı verilirdi.
Hiç unutmam 2000 öncesinde Adıyaman-Kahta'da görev yaparken sabah 4 saat ders
işledikten sonra tatil kararı verilmişti. 2000 öncesi çok eski diyebilirsiniz.
2011 veya 2012'de biz okul yoluna düştükten, birçok öğretmen okula vardıktan
sonra durakta bekleyen polisten tatil haberini aldık. Halbuki giden gitmiş,
okul açılmış, bu durumda tatil kararı almanın ne gereği vardı?
Konya merkezde 08.01.2019 günü eğitime bir gün ara verildi
kararını saat 00.28'de haber alınca nedense geçmiş kar tatilleri ve
duyurusu ile şimdikiler aklıma geldi. Yazıya döktüm gördüğünüz gibi. Neyse
bütün derdimiz bu olsun. Okullar tatil olsa da kar berekettir. Olması gerekir.
Bu sene gecikti bile. Bol karlar inşallah!
*** 10/01/2019 tarihinde Pusula Haber gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
*** 10/01/2019 tarihinde Pusula Haber gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder