13 Ocak 2019 Pazar

Devlet O Koltuğu Sana Niçin Verdi?


Bazı makam sahipleri vardır, makamları ne kadar yüksek olursa olsun tevazuu elden bırakmaz. Kendisiyle görüşmek isteyen kim olursa randevu verdiği gibi görüştüğünde de ilgi ve alaka gösterir. Yapabileceği bir şey varsa yapar, yapamıyorsa bu konuda yapabileceğim bir şey yok, bu konu için falanla görüşebilirsiniz der, yolcu eder. Olması gereken de bu. Zira makamlar vatandaşa hizmet için vardır.

Bazı makam sahipleri vardır ki oturmasından, yürüyüşünden, bakışından kibir abidesi olduğunu anlamakta gecikmezsin. Seni gördüğü zaman görmezden gelir, randevu almaya kalksan kolay kolay randevu alamazsın. Çünkü vermez. Yaptığı tek şey protokol takınmak, üstüne şirin görünmektir. 

Merak ediyorum bu makamlar ne içindir? İstediğine randevu verip istemediğine randevu vermemek için mi? O makamlar keyfi uygulama yeri mi? Babasının çiftliği mi ya da özel işletmesi mi? Ne kaybeder vatandaşın randevusuna olumlu yanıt verdiğinde? İtibarı mı sarsılır? Sonra bu makamlar bunun için mi vardır? Buralar kimine açık, kimine kapalı yerler değil. Bu tür makam sahipleri kendisini ulaşılamaz kılmak suretiyle itibarlarının daha da yükseleceğine inanıyorsa aldanıyorlar. Çünkü hiçbir makam tek başına kişiye itibar kazandırmaz. Unutmasınlar ki makamlar geçicidir. Şayet iyi bir yer ise bugün sana güler, yarın da başkasına. Ki makama oturan ateşten gömleği giydiğini bilmeli. Çünkü makamlar sorumluluk yerleridir. Kişiler en büyük imtihanı burada verirler. Bugün oturduğu koltuk sayesinde kendisini bulunmaz Hint kumaşı sanan bu tiplere bu koltuklar mezar olmuştur. Çünkü o koltuklar kefenleri olmuştur. Halk nezdinde sıfırlanmışlardır. Sıfırı tükettikçe koltuğa daha bir yapışırlar. Kolay kolay o koltuktan kalkamazlar. Bu aşamadan sonra aşağıya tekme sallarken tepeye kuyruk sallamaya devam ederler. Çünkü koltuğa tutunmaktan başka çareleri yoktur. Zira koltuktan inmeleri ölümleri demektir.

Makamların değiştirdiği bu kişilerin düştükleri bu vaziyete ben savrulma diyorum. Keşke böyle olmasalardı, keşke o koltuğun altında kalmasalardı. Değer miydi bir koltuk için insanlara tepeden bakmaya?  Değer miydi hizmet kapılarını insanların yüzüne kapatmaya? Kişiye koltuk itibar vermez. Ancak o koltuklara kişiler güç verirler, gücünü koltuktan almazlar. Değer miydi bir koltuk için ne oldum delisi olmaya?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder