9 Ocak 2019 Çarşamba

Bin Defa Pişmanlık Duysam da mı Olmaz?


—Oğlum! Şu gün, şu saat itibariyle yanıma geldin geldin. Yoksa sen bilirsin!
—Geldim baba.
—Geldin ama geç geldin. Benim dediğim vakitten sonra geldin. 
—Eee şimdi ne olacak?
—Çekeceksin bundan sonra. Ömrüm seninle mücadele ile geçecek.
—Baba! Yerden göğe kadar haklısın. Sen haklıydın. Ama benim bunu anlamam biraz uzun sürdü. Hata yaptım, senin sözünü dinlemeliydim. Gençliğime ver. Ne olur, bana bir şans daha ver. Çok özür dilerim.
—Dönüşün için sana verdiğim süreyi aştın. Beni dinlemedin. Bundan sonra özrünün bir anlamı yok. Bu özür benim nazarımda geçerli değil. Üstelik benim için makbul biri de değilsin artık. Çünkü sana olan kredimi bitirdin.
—İnsan hata yapamaz mı? Mesela sen hayatında hiç hata yapmadın mı?
—Yaptım. Allah beni affetsin!
—Benim hata yapma lüksüm yok mu?
—Var elbet! Ama sen benim düşmanlarımla iş tuttun. Sana bırak gel dedim, dinlemedin beni.
—Tamam, hatamı kabul ediyorum. Geç de olsa gerçeği gördüm. Geciktim ama yine döndüm. Özür de diledim. Yine de dilerim.
—Özrün kabahatinden büyük bu aşamadan sonra.
—Son sözün bu mu?
—Evet!
—Bin defa özür dileyip pişman olsam da mı?
—Uğraşma! Bu konuda fikrim kat'idir.
—Kusura bakma baba! Bu ne şiddet, bu ne celal!
—Ben sana söylemiştim.
—Tamam söyledin, inkar etmiyorum. Özür ve pişmanlığımı kabul etmemeni anlamıyorum. Celaleddin Rumi "Bin defa hata yapsan de yine gel" diyor. Allah ölmeden önceki tövbe hariç diğer tövbeleri kabul ediyor, tövbe kapısını 7/24 ve bir ömre yaymış, merhameti gazabını geçmiş. Kulum ne kadar günah işlerse işlesin, yeter ki tövbe için kapıma gelsin" diyor. Allah'ın verdiği bu ruhsatı sen benden niye esirgiyorsun? Üstelik bu yaptığınla beni mütemadiyen kaybedersin.
—Boşuna uğraşma. Ben son sözümü söyledim. 
—O zaman işimi, aşımı kesme bari! Rızık veren Allah olduğuna inanıyorum ama ne yer, ne içerim? Böyle yapmakla beni kazanamazsın. Adı üzerinde babasın. Biz evlatlar hata yaparız. Sen düzeltmek için koşarsın. Her hatamız kulağımıza küpe olur. Aynı delikten bir daha girmemeye çalışırız. Sen devamlı bize nasihate devam etmelisin. Çünkü bizden daha tecrübelisin. Şunu unutma ki ilk yaratılan insan yasak ağacın meyvesinden yemek suretiyle ilk imtihanında kaybetmiştir. Hatasını anlayıp tövbe etmiştir. Pişmanlığı sonucunda Allah onu peygamber seçmiştir. Allah ilk hatasında onu çizip atmamıştır. Benim ilk atam hata yaptığına göre ben hayli hayli yaparım.
—Senin içten pişman olduğunu nereden bileceğim?
—Benim beyanıma inanmaktan başka bir yol var mı? Kalbimi yarıp bakma imkanın da yok. Sonra bana bir şans daha versen ne kaybedersin?
—Bu iş geçti evlat. Son pişmanlık neye yarar? Ayrıca ne kadar pişman olduğun da meçhul.
—Sahi baba! Pişman olduğuma inanman için ne yapmalıyım?  
—Görüşme bitmiştir.
—Mağdurum diyorum.
—Mağduriyet falan yok. Bana bunun edebiyatını yapma. Ben ne yaptığımı biliyorum.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder