Konya deyince herkesin aklına Mevlana Müzesi gelir.
Konya, Mevlana ile Mevlana da Konya ile özdeşlemiş durumda. Konya'ya gelip
de bu müzeyi ziyaret etmeyen yok gibidir. Yine Konya dışında tanışma esnasında
Konyalıyım dediğin zaman "Mevlana diyarındansın" diyen de eksik
değil.
Her yıl 7-17 Aralık arasında Mevlana'nın vuslat yıldönümü
anma programı (Şeb-i Arûs) düzenlenir. Bu programa katılmak için Türkiye'nin
her bir yerinden ve dünyanın birçok ülkeden katılım olur, özellikle son gün
akşam yapılan kapanış törenine devlet erkânı da katılmaktadır.
Yıl boyunca yapılan Mevlana müzesi vb. tarihi yerlere
yapılan ziyaretler ve aralık ayında yapılan sema törenleri dolayısıyla Konya
piyasası canlanır. Başta turistik eşya satan esnafın, otel ve lokanta
sahiplerinin yüzü güler.
Burada niyetim Mevlana müzesini ve törenlerini anlatmak
değil. Olaya bir başka açıdan yaklaşmak istiyorum. Daha doğrusu ziyaret
esnasında gördüğüm bazı yanlış uygulamalara işaret edeceğim.
Müzeye girdikten sonra hemen dikkatimi bahçesindeki
şadırvanın ortasına yapılmış havuzun içine atılan bozuk paralar çeker. Havuza
para atarken kimseyi görmedim. Niçin atarlar bilmiyorum. Zaten para atan birini
görsem yanına varıp niçin attığını sorarım. Eğer bunu yapan sevap olsun,
dileklerim kabul olsun diye yapıyorsa havasını alır. Bu gidişle daha çok para
atar böyleleri. Üstelik bu yaptıkları sevap olmadığı gibi dine sonradan
sokuşturulmuş ve dinen caiz olmayan bidat bir harekettir. Yani günahtır.
Böylelerinin amacı sevap kazanmak ise müze yetkililerine giderek müze giderleri
için makbuz karşılığı bağışta bulunurlarsa daha iyi bir iş yapmış olurlar.
Müzede gördüğüm ikinci bir yanlış uygulama, müzenin
içerisinde kadınların namaz kılmalarıdır. Gel de çık bu işin içerisinden şimdi.
Namaz kılınan bu yere müze dense de burası düpedüz bir türbedir. Yine bildiğim
kadarıyla türbe, kabir vb. yerlerde namaz kılınmaz. Burada namaz kılan kadınlar
ne namazı kılarlar bilmiyorum. Ben orada iken namazını bitirip çıkan birini görsem
"Hanımefendi, siz ne namazı kılarsınız burada? Benim bilmediğim bir durum
varsa -ne olur- söyleyin, ben de kılayım" diyeceğim. Merak ediyorum burada
namaz kılanlar namaz kılacak bir yer bulamadılar mı? Hâlbuki müzenin hemen
yanında tarihi Sultan Selim Camii var. Namazlarını niçin burada değil de
türbenin içinde kılarlar? Acaba birileri onların kulağına eğilip bu türbede
namaz kılmak çok sevaptır mı dedi? Burada namaz kılanlar da daha çok sevap
beklerler. Günah kazanmasınlar yeter.
Müzede gördüğüm bir diğer husus türbede metfun bulunanlar
için eller açılarak yapılan dualardır. Dua etmeyi de mi sorun olarak görüyorsun
diyebilirsiniz. Dua etmekte sorun yok. Hatta yapmamız gereken bir vecibe olarak
görürüm dua etmeyi. Çünkü türbe, mezar görsek veya bir kabristanın yanından
geçerken Fatiha okur, dua ederiz. Burada dikkat çektiğim, dua eden bazıları
orada metfun bulunanlar için dua edeceği yerde onlardan yardım istiyorlar.
İçinizden herkes sessizce elini açıp içinden okuyor, metfunlardan yardım
istediğini nereden biliyorsun diyebilirsiniz. Havuza para atana niçin para
attığını, türbenin içinde namaz kılanlara niçin namaz kıldıklarını sormadım ama
oradaki yatırlar için yanımda dua eden birine ne dedin diye sordum. Bilin
bakalım, ne cevap aldım. Bana "Mevlana'dan yardım istedim" dedi.
Vallahi böyle dedi, billahi böyle dedi. Yani ölmüş birinden yardım istediğini
söyledi bundan tam otuz yıl önce ellerini açmış dua eden biri. Yine bildiğime
göre -ölen kim olursa olsun- ölmüş, gitmiş birinden yardım istenmez. İslam buna
da cevap vermez.
Affınıza sığınarak Mevlana müzesinde gördüğüm havuza para
atma, içerisinde namaz kılma ve ölenlerden yardım isteme yanlışlarına işaret
etmeye çalıştım. Bu değindiğim hususlara dikkat eden duyarlı ziyaretçi sayısı
çok olsa da sayısı az da olsa sevap kazanacağım diye günaha giren ve bir çuval
inciri berbat edenler de var.
Ezcümle türbede havuza para atmak, türbenin içinde namaz
kılmak ve ölmüşlerden yardım istemek dinen yasaktır! Aman dikkat! Pirince
giderken evdeki bulgurdan olmayalım. (Sevap kazanacağız derken hazırında günaha
girmeyelim.)
* 28/12/2018 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
* 28/12/2018 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Bildiğim kadarıyla o atılan paraları dua kabul olsun diye atıyorlar ama müze görevlileri o paraları topluyor :)
YanıtlaSilNiye attıklarını az buçuk kestirebiliyorum ama atılan paraların akıbeti meçhul. Kayda geçiyor mu? Yoksa cebellezi mi yapıyorlar bilmiyoruz.
YanıtlaSil