Haziran ayında yaz mevsimini yaşamamız gerekirken kışı
yaşıyoruz adeta. Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor. Çoğu zaman doluya
çeviriyor, çoğu yerde su baskınlarına sebebiyet veriyor, sebze ve meyveler
zarar görüyor. Ekin-harman işleri olması gerekirken hasat işine girişilmedi.
Çünkü havalar serin ve yağışlı geçiyor.
Yarım
asrı devirdim haziran ayında böylesi bir iklim görmedim. İstemediğimiz ve
görmediğimiz kadar kar gördük bu yıl. Hiç olmadığı kadar ısınma için doğal gaz
parası verdik. Ramazan geldi, havalar serin gidiyor, gitsin. Çünkü orucu rahat
tutarız, serinlik iyidir dedik. Ramazan bitti neredeyse. Havalar bugün ısınır,
yarın ısınır derken kışı beklemeye başladık dense yeridir. Daha balkonlara
çıkıp oturamadık soğuktan. Kışlıkları utanmasak yeniden çıkaracağız bu
gidişle.
Coğrafya
dersine pek ilgi göstermezdim okurken. Bu dersim ne kadar vasat olsa da en
azından iklim özellikleri nedir biliyorum. Liseden öğrendiklerimden aklımda
kaldığı kadarıyla İç Anadolu'da, karasal iklimin özellikleri hakimdir. Yine de
bakayım, bilgilerimi tazeleyeyim dedim. Karasal iklim, “Yazlar
sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı, yıllık yağış miktarı azdır. Yıllık
ve günlük sıcaklık farkları yüksektir. Bitki örtüsü step ve bozkırdır.” şeklinde
kendini gösterir bu bölgelerde. Anormal bir şekilde gün be gün yağan yağmur
nisan yağmurları desem, değil. Çünkü nisan ve mayısı geride bıraktık. Kırkikindi
yağmurları desem, mayıs ve haziran aylarında kırk gün sürer denmektedir. Evet,
yağan yağmur olsa olsa kırkikindi yağmurları olur. Diğer adı konveksiyonel
yağış. Sellere sebebiyet verir ve dolu şeklinde yağması bir diğer özelliklerindendir.
Fakat aniden yağmaya başlayan bu yağmur uzun süre yağmaz denmektedir.
Aslında
bu yıl gördüğümüz bu yağmur çeşidi aşağı yukarı kırkikindi yağmurlarının tüm
özelliklerini bünyesinde barındırmaktadır. Yıllardır doğru dürüst kış
görmediğimiz gibi nisan ve kırkikindi yağmurlarına da hasret kalmıştık. Bu sene
kışa doyduğumuz gibi mayıs ve haziran aylarında kendini gösteren kırkikindi
yağmurlarına da doyduk. Unuttuğumuz kışı da unuttuğumuz yaz yağmurlarını da bu
vesileyle görmüş olduk. Keremine şükür! Mutlaka bir bildiği vardır. İnşallah çiftçilerimiz
fazla zarar görmezler. Yağan yağmurlar doğal bir afete dönüşmez.
Bardaktan
boşanırcasına günlerdir yağan yağmurları gözümün önüne getirince havalar
anormalleşti iyice. Ülke olarak normal günümüz geçmiyor ki havalar normal olsun
diye içimden geçirmiştim. Bu vesileyle
zayıf olan coğrafya bilgimi de tazelemiş oldum. Niyetim küresel ısınmaya
değinmekti. Sanki küresel ısınma dedikleri mevsimleri yaşıyoruz. Rabbim, kötü
günlerden geçtiğimiz bugünlerde bizi bir de altından kalkamayacağımız doğal
afetlerle imtihan etmesin. Aniden bardaktan boşanırcasına yağan yağmurların sel
baskınlarına sebebiyet verdiğini, ülkenin değişik yerlerinde depremlerin
olduğunu gördükçe ister istemez kendi yapıp ettiklerimizden dolayı dünyanın
doğallığını bozarak yaşanmaz hale getirdiğimizi ve dünyanın sonunun
yaklaştığını düşünmedim değil.
Biz
yaşadık yaşayacağımız kadar. Her gün yeni doğan sabileri iyi günler beklemiyor.
Rabbim, bundan geri koymasın, altından kalkamayacağımız yük yüklemesin bizlere…
19/06/2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder