Adana'da
çalışırken işine ve mesleğine aşık bir Coğrafya Öğretmeni meslektaşım vardı.
06/06/2016 günü sanal alemde şöyle bir yazı paylaşmıştı: "Bu cuma
namazını kısmet oldu Boston'da kilisede
kıldık. Kiliseyi cuma günleri Müslümanların ibadeti için tahsis ediyorlarmış.
Kendince kutsal olanların üzerini örterek. Bizde olsa camiyi Hristiyanlara
ibadet için verir miydik takdir sizin."
Paylaşımına şu şekilde yorumlar yapıldı: "Camiye
gavur girdii diye camiyi yıkardık... Sözde İslamiyette baskı yok deriz. Müslümanlar
olarak özümüzle sözümüzün tutmadığını Dünya aleme gösterirdik çok
şükür..."
Ben
de yorum olarak: "Kendisini ziyarete gelen Necran Hristiyanlarına ayin
için Mescidi Nebeviyi açtırmıştır Hz Muhammed. İslami esas uygulayan
peygamberin tavrı ve uygulaması bu şekilde olmuştur sayın hocam."
dedim. Ardından: "Peygamberden
bahsediyorsunuz biz ise bu günkü islam’dan...” şeklinde yorumlar hız kesmeden
gelmeye devam etti. Tekrar: "Kilisenin cuma namazı için verilmesi takdire
şayan. Bu hareketin benzerini takip ettiğimiz peygamber uygulamıştır. Bugünkü
biz Müslümanlardan Hristiyanlar ayin için yer istese vermeyiz. Hoşgörü
göstermeyiz. İslam’ın kendisinde sorun yok. Sorun bizim algılayışımızda.
Peygamberin uygulamasını yazarken niyetim Mehmet beye cevap vermek değil. En
güzelini peygamberimiz uygulamış. Biz de uygulayalım demek istedim. Hiçbirimiz
Muhammed'den daha iyi Müslüman değiliz." şeklinde yorum yazdımsa da hem
paylaşım sahibini hem de yorum yazanları ikna edemedim.
Boston'da
kilisede cuma namazı kılan ve bunu paylaşırken oradaki insanlardaki hoşgörüye
işaret eden arkadaşımız ve onun paylaşımına yorum yazanlar haksız değiller.
Bugün Boston'da kiliseyi Müslümanlar'a tahsis edenlerin ilk öncülüğünü
Peygamberimiz yapmış ve hoşgörünün zirvesini bizlere göstermiştir. Bize İslam'ı
örnek yaşantısıyla anlatan ve "Allah'a ve ahiret gününe inananlar için
Allah'ın Rasûlü'nde sizin için güzel örnekler vardır" denmesine rağmen
günümüzdeki aynı inancı paylaştığımız ve Peygamberin izinden giden bizlerin hoşgörüsüzlük
ve tahammülsüzlüğüne dikkat çekmeye çalışıyorlardı. Bize dünü değil, bugünü
anlat, sadede gel diyorlardı. Gerçekten bir an için düşünelim: Türkiye'nin herhangi
bir yerleşim yerine Gayri Müslimler gelse: "Efendim burada bizim ibadet
mekanımız yok. Bize uygun bir mabet gösterebilir misiniz" deseler kaçımız onlara öncülük yapar, bir mabedimizi
açarız? İstisnalar kaideyi bozmaz, ya da az sayıda tolerans gösterenimizin
dışında biz onlara maalesef yer göstermeyiz. Çünkü görünen köy kılavuz
istemiyor.
Gerçekten
kaçımız onlara yer veririz? Unutmayalım ki dinin uygulayıcısı Muhammed
Peygamber'den daha dindar, daha Müslüman değildir hiç birimiz. O zaman empati
yapalım. Kendimiz için istediğimizi başkası için de isteyelim. Özünde hoşgörü
ve toleransın olduğu gerçek İslam ne diyorsa onu sadece sözde değil özde, yani
pratikte de uygulayalım. 18/06/2016
Yorumlar
Yorum Gönder