18 Haziran 2016 Cumartesi

Ayin yapmak isteyenlere camiyi açar mıydık?

Adana'da çalışırken işine ve mesleğine aşık bir Coğrafya Öğretmeni meslektaşım vardı. 06/06/2016 günü sanal alemde şöyle bir yazı paylaşmıştı: "Bu cuma namazını  kısmet oldu Boston'da kilisede kıldık. Kiliseyi cuma günleri Müslümanların ibadeti için tahsis ediyorlarmış. Kendince kutsal olanların üzerini örterek. Bizde olsa camiyi Hristiyanlara ibadet için verir miydik takdir sizin."

Paylaşımına  şu şekilde yorumlar yapıldı: "Camiye gavur girdii diye camiyi yıkardık... Sözde İslamiyette baskı yok deriz. Müslümanlar olarak özümüzle sözümüzün tutmadığını Dünya aleme gösterirdik çok şükür..."

Ben de yorum olarak: "Kendisini ziyarete gelen Necran Hristiyanlarına ayin için Mescidi Nebeviyi açtırmıştır Hz Muhammed. İslami esas uygulayan peygamberin tavrı ve uygulaması bu şekilde olmuştur sayın hocam." dedim.  Ardından: "Peygamberden bahsediyorsunuz biz ise bu günkü islam’dan...” şeklinde yorumlar hız kesmeden gelmeye devam etti. Tekrar: "Kilisenin cuma namazı için verilmesi takdire şayan. Bu hareketin benzerini takip ettiğimiz peygamber uygulamıştır. Bugünkü biz Müslümanlardan Hristiyanlar ayin için yer istese vermeyiz. Hoşgörü göstermeyiz. İslam’ın kendisinde sorun yok. Sorun bizim algılayışımızda. Peygamberin uygulamasını yazarken niyetim Mehmet beye cevap vermek değil. En güzelini peygamberimiz uygulamış. Biz de uygulayalım demek istedim. Hiçbirimiz Muhammed'den daha iyi Müslüman değiliz." şeklinde yorum yazdımsa da hem paylaşım sahibini hem de yorum yazanları ikna edemedim.

Boston'da kilisede cuma namazı kılan ve bunu paylaşırken oradaki insanlardaki hoşgörüye işaret eden arkadaşımız ve onun paylaşımına yorum yazanlar haksız değiller. Bugün Boston'da kiliseyi Müslümanlar'a tahsis edenlerin ilk öncülüğünü Peygamberimiz yapmış ve hoşgörünün zirvesini bizlere göstermiştir. Bize İslam'ı örnek yaşantısıyla anlatan ve "Allah'a ve ahiret gününe inananlar için Allah'ın Rasûlü'nde sizin için güzel örnekler vardır" denmesine rağmen günümüzdeki aynı inancı paylaştığımız ve Peygamberin izinden giden bizlerin hoşgörüsüzlük ve tahammülsüzlüğüne dikkat çekmeye çalışıyorlardı. Bize dünü değil, bugünü anlat, sadede gel diyorlardı. Gerçekten bir an için düşünelim: Türkiye'nin herhangi bir yerleşim yerine Gayri Müslimler gelse: "Efendim burada bizim ibadet mekanımız yok. Bize uygun bir mabet gösterebilir misiniz" deseler  kaçımız onlara öncülük yapar, bir mabedimizi açarız? İstisnalar kaideyi bozmaz, ya da az sayıda tolerans gösterenimizin dışında biz onlara maalesef yer göstermeyiz. Çünkü görünen köy kılavuz istemiyor.


Gerçekten kaçımız onlara yer veririz? Unutmayalım ki dinin uygulayıcısı Muhammed Peygamber'den daha dindar, daha Müslüman değildir hiç birimiz. O zaman empati yapalım. Kendimiz için istediğimizi başkası için de isteyelim. Özünde hoşgörü ve toleransın olduğu gerçek İslam ne diyorsa onu sadece sözde değil özde, yani pratikte de uygulayalım. 18/06/2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder