Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Problemin Kaynağı Bir Trafik Canavarı

Bir sürücü, bir yakınımın arabasına arkadan vurmuş. Yakınımın arabasında fazla bir hasar yok. Kendisininkinde ise fazla hasar fazla. Görünür veya görünmez kaza. İnsanlık hali olur böyle şeyler.  Arkadan vurmuş isen her halükarda suçlusun.  Suçludan beklenen özür dilemektir.  Ama bu suçlu başka bir suçlu. Suç bastıran türden. Hem suçlu hem güçlü hem kaba hem saba. İnsanlıktan nasibini almamış bir mahluk.  Başlar sayıp dökmeye: “Kadın sürücü yüzünden yaptığım bu üçüncü kaza. Bu kadınlar niye böyle? Ben bunların elinden daha ne çekeceğim böyle. Şöyle yapsaydın, ben kaza yapmazdım” türünden had bilmez konuşmalar. Karşıda kadın varmış, biraz nazik olayım gibi nezaket beklemek bu aklı evvelden mümkün değil. Üstelik kadının yanında küçük çocuğu var. Ne kadına saygısı var ne de çocuğa. Çocuk korkmuş umurunda bile değil. Varsa yoksa arabası.  Suçlu ama güçlü kimsenin bakılır ki susacağı yok. Işıklarda görevli trafik polisi çağrılır. İnsanlıktan nasibini almamış bu insan azmanı polisin yanında d

Halkbank Gişe Görevlisinin Azizliği

Bir devlet bankasıyla özellikle Halkbank ile işiniz varsa bilin ki çok şanslısınız. Kolay kolay peşinizi bırakmaz. Yok öyle, işim bitti demek. Sizi bir şekilde şubesinde görmek ister. Elin mahkum gidersin hem de tıpış tıpış. Toplu Konut İdaresinden bir dairem çıktı. Ödemeyi Halkbank aracılığıyla yapmam gerekiyormuş. İlk ödemeyi ilgili bankaya yaptım. Gişe görevlisi istemeden bana bir de mevduat hesabı açmış. Açılan bu hesaptan benim sonraki aylar haberim oldu. Toplu Konut İdaresiyle banka aracılığıyla yaptığım sözleşmede, yanlış hatırlamıyorsam toplam borcum 83 bin lira idi. Bu tarih sanırım 2023'ün Nisan ayı idi. İnternet bankacılığı aracılığıyla defaten ödeme miktarına baktığımda toplam borcum 112 bin lira görünüyordu. Bu niye böyle dedim gişedeki görevliye. Yüksek çıkıyor dedi.  Bir yıl sonra yüzde 25 indirimden yararlanmak suretiyle borcumu kapatırım dedim.  2023 yılının Haziran ayından 2024'ün Ekim ayına kadar her altı ayda artan aidatı ay ay yatırdım. En son yatırdığım ai

Bir Şizofren Hastasının Bilinemeyen Dünyası

Yeni görev yerine gelmeden önce "Gideceğiniz yerde problem biri var. Oraya da falan yerden geldi. Orada da sorundu. Oranın müdür yardımcısıyla bozuştu. Soruşturmayla yeri değişti. Tayini çıkmasına rağmen okuldan gitmedi. Polis zoruyla çıkarıldı. Ona karşı dikkatli ol." dedi biri. Cürmü kadar yer yakar. Problem biri problem birine ne yapabilir dedim.  Yeni yerimde göreve başladım. Kurum müdürü de" Başımızda böyle bir sorun var. Durmadan bizi şikayet ediyor. Bizi uğraştırıyor. Soruşturma geçirdi ama bir sonuç çıkmadı." dedi. Görev yaparken gözüm sorun olanı aradı. Gözüme ilişmedi. Sanırım toplantıya katılmamış.  Bir başka yerde seminerde iken gruba, "Aranızda iş bölümü yaparken falana görev vermeyin. Çünkü ilçe emrine alındı" mesajı geldi. İlgili kişi resmi yazı nerede mesajı yazdı ama cevap veren olmadı.  Gün geldi çattı. Mesai başladı. Kendisine göre verilmemesine rağmen kuruma gelmeye devam etti. Gelip oturup oturup gidiyor. İlişik kesmeye de yanaşmamış. 

Kaza Masrafından Kaçınmanın Formulü

Birisine arkadan veya yandan vurdunuz. Tutanak tutulması lazım. Tutanak demek işi resmiyete bindirmek demektir.  Resmiyet demek, sigortan veya varsa kaskon, karşı tarafın arabasının zararını karşılayacak demektir. Ama bu demektir ki yeni sigorta ve kasko yaptırırken tuzlu ödeme yapmak zorundasın.  Arabanın değerinin düşmesi de bir başka mesele.  İnşallah çarpma esnasında suçlu olmana rağmen karşı tarafa ileri geri konuşmamışsındır. Çünkü hem suçlu güçlü olman demektir. Neyse gelelim vurma meselesine. Bu havuz probleminden nasıl kurtulursun ona bakalım. Zira kurtuluşun anahtarı senin elinde.  Vurduğun arabanın sahibine sağdan yaklaşacaksın. Geçmiş olsun, hata bizde, sizde bir şey var mı diyeceksin. Adeta iyilik meleği kesileceksin.  Ardından kimsin, necisin hasbihali yapıp zarar verdiğin arabanın sahibine güven vereceksin.  Sonra tutanağa gerek yok. Suç bizde. Şu benim numaram. Arabanızı yaptırın. Biz ödemesini yaparız. Boşu boşuna sigorta ve kaskomuz artmasın. Bunlara vereceğimiz fazla

Öğretmenler Odası Buluşmaları

11-15 Kasım tarihleri arasında yüz yüze yapılması gereken seminer, Bakan'ın bu açıklamasıyla çevrim içine dönüştü. Bakan'ı yüz yüzeden çevrim içi kararına döndüren düşünce, her ayın ilk haftası Bakan’ın değişik illerde gerçekleştirdiği öğretmen buluşmaları olmuş. Bildiğim kadarıyla Bakan göreve başladıktan sonra öğretmenler yüz yüze semineri 2024-2025 eğitim ve öğretim başında yapabildi. Daha önce yine öğretmenler odası buluşması sonucunda semineri çevrim içine döndürmüş, diğer seminer kesinlikle yüz yüze olacak demişti. O seminer haftası da dini bayrama denk geldiğinden o seminer de yapılmamıştı. Bu seminer de yine öğretmen talebi çerçevesinde çevrim içi olacak şekilde düzenlendiğine göre bu aşamadan sonra yapılması gereken ya bu ara tatilleri kaldırmak ya da ara tatillerde seminerleri sene başı hariç çevrim içi olacak şekilde kalıcı hale getirmektir. Çünkü seminerin faydalı olup olmadığı tartışılır ama eğer faydası var denilirse seminerlerin yüz yüzeden ziyade çevrim içi şekl

Terör ve Bundan Ekmek Yiyenler

Ben terörist başını asacağım diye meydanlarda havaya yağlı ip atarım. Onu asmak için asar keserim.  Bunun karşılığında oy patlaması yapar, Meclisteki yerimi alırım.  Terörist başının idam edilmemesi için idam cezasının kaldırılması sürecinde, Mecliste yapılan oylamaya katılmayarak idam cezasının kaldırılmasına destek veririm. Elimdeki ipi de kim verdi lan bunu elime deyip elimden atarım. Bir daha da elime almam, ağzıma da.  Bir terör eylemi sonucunda bir şehit toprağa düştüğünde mangalda kül bırakmam. Kükrer de kükrerim. Her kükreyişim bana oy getirir. Benim kahvaltıda menüm terörist, öğle ve akşam yemeğinde de teröristtir. Daima bu ekmeği yerim. Başka da malzemem ve elimde sermayem yoktur. Vatan derim oy gelir, millet derim oyum artar, Sakarya derim oyum patlar. Millet, milliyet, milliyetçilik benim tekelimdedir. Terörle bağını kesmeyenlerle iletişim halinde olanlar eşittir teröristtir nazarımda. Ben ise elimi uzatırım, eşittir terörist olmam. Terördür beni ayakta tutan, terördür beni

Sen ve Ben

Sen teröristle konuşamazsın ama ben konuşurum. Sen teröristle iletişim kuramazsın ama ben otururum.  Sen teröristle masaya oturamazsın ama ben otururum.  Sen teröristle birlikte iş yapamazsın ama ben yaparım.  Sen teröriste el uzatamazsın ama ben uzatırım.  Sen teröristi ziyaret edemezsin ama ben ederim.  Sen teröristle mücadele edemezsin ben ederim.  Sen teröristi sevemezsin ama ben severim.  Sen teröriste çözüm bulamazsın ama ben bulurum.  Sen teröriste ekmek yiyemezsin ama ben yerim.  Sen teröristten dolayı bedel ödersin ama ben ödemem.  Sen teröriste destek verdiğinden dolayı terörist olursun ama ben olmam.  Sen teröristle aynı karede göründüğünden dolayı kaybedersin ama ben kaybetmem.  Sen teröristle karşı karşıya gelsen kaybedersin ama ben kazanırım.  Sen teröristi buzdolabına kaldıramazsın ama ben kaldırırım.  Sen teröristi buzdolabından çıkaramazsın ama ben çıkarırım.  Sen teröriste destek verirsen, terörist ilan edilirsin ama ben ilan edilmem.  Sen terörün içinde boğulursun am