18 Nisan 2024 Perşembe

Yandığımın Resmidir

Düğünlerde hediyeleşmek güzeldir. Bu hediyelerin karşılığı olmasa daha güzeldir. Amma ve lakin…

Ne diyeceksin, haydi ağzındaki baklayı çıkar dediğinizi duyar gibiyim. 

Sormayın dertliyim. 

Düğünümde kap kacak getirenlere bu devirde kap kacak demiştim ve Allah bunları bildiği gibi yapsın demiştim. 

Para verenlere, bu adamlar en iyisini yapıyor. Çam sakızı çoban armağanı düğünüme katkı yaptılar. Allah hayrını versin dedim.

Çeyrek getirenler oldu. Sevip saymış. Yanında bir değerim varmış deyip duygulandım. Hediye dediğin böyle olmalı dedim. Sevincim anlatılmaz. Hiç üzerinde durmayayım. Allah bunların da hayrını versin dedim.

Gelmeyene gönül koydum. Allah bunların da hayrını versin dedim.

Neyse geleyim sadede. Düğünde gelen para, pulları saydık. Çeyrekleri özene bezene, yüzüne baka baka kimin düğününe gelmişse, al oğlum, hediyelerin deyip verdik. Oğlanın biri, baba çeyrekler sizde kalsın. Yarın siz de bunların düğününe giderken götürürsünüz dedi. Babam, bunlar size geldi, sizin hakkınız. Alın işinizi görün dedim.

Son yıllara kadar kimin düğününe gitmişse, kim çeyrek getirmişse çeyreğini alıp emanetini verdik. Hatırımızı sayıp bizi sevindireni de biz sevindirdik. 

Gel zaman git zaman bu âdet, bu usulü devam ettirdim. 

Her şeyin fiyatının yükseldiği gibi altın da alıp başını gidince Allah bu devirde düğün yapanların yardımcısı olsun dedim. Ardından altın borcum olanlar gözümün önüne geldi. İnşallah eşim, dostum bu devirde düğün yapmaz dedim.

Ama dediğimle kaldım. Bayramda bir arkadaş bayramımı tebrik için aradı. Ardından yeğenini evlendiriyoruz. Beklerim. Gelemezsen de gönül koymam dedi. Yeğenin evlenmesine sevindim. Nihayet evini barkını kuracak. Hemen hayırlı olsun dedim. Ama beni bir düşüncedir aldı.

Çünkü mübareğin bir oğlu var. Bana getirmişti iki çeyrek. Şimdi götürmem gerek ona iki çeyrek. Arkadaş böyle bir şey beklemese de götürmem gerek.Kime demişsem, bu devirde çeyrek zamanı geçti. Gram götür ya da para ver dedi. Ama olmaz ki...

Sordum çeyreğin beherini. Bu devirde, bu zamanda çeyreğin yanına varılır mı? 4600 lira imiş beheri. İkisi neredeyse beş bine varıyor. Zaten yükselişteydi altın. Üzerine İran-İsrail gerilimi de girince, çeyreğin yanına varmak ne mümkün. İran'ın bu yaptığına dense dense Acem oyunu denir. İsrail’e saldıracak zamanı buldu. Attığı taş ürküttüğü kurbağaya değseydi bari. Olan bana oldu.

Acem'in karşılık vermesi bitti. Ortam durulur mu dedim. Bu sefer Netenyahu karşılık vereceğiz demez mi? Tut altını tutabilirsen yerinde. Al alabilirsen. Kuyumcu alış ile satış arasındaki makası açmış da açmış. Zaten ne zaman İran bana dost oldu ki. İsrail zaten malum. Bugüne kadar her ikisi de yaralı parmağıma hiç işlemedi. 

Hasılı alıp götüreceğim bu iki çeyreği. Ama konuşsam da yazsam da tadı yok. Böyle giderse ya kendimi yemeğe vereceğim ya da yeme ve içmeden kesileceğim. 

Düşünüyorum şimdi de. Kim çıkarmış düğünlerde bu çeyrek âdetini. Haydi bunun mucidinden geçtim. Çünkü suçluyu bulamam. Mübarek tek oğlun var. Arkası yok. Ne diye getirdin bana iki çeyrek. Bir tane ile yetinseydin olmaz mıydı?

Hasılı dertliyim dertli a be dostlar. Keşke oğlan, bunlar sizde kalsın, yarın giderken götürürsünüz dediğinde oğlan sözü dinleseymişim. Ama geçti hepsi. Son üzüntü ve pişmanlık da fayda etmez. 

Bu durumda oğlanlardan getirin şu çeyrekleri desem, çeyreklerin yerinde yeller eser. Zaten istenmez. Ama getirseler iyi olur. Çocuklarımı görürseniz, siz bir hatırlatın en iyisi.

Acaba diyorum, bir yardım kampanyası başlatsam mı ya da içinizde emaneten çeyrek verecek var mı? 

Daha neler demeyin. Zira ben ne yaptığımı biliyor muyum?

4 yorum:

  1. Merhabalar.
    Maalesef çeyrek altın ile ilgili durumlar böyle. Sayın hocam çocuğunuza yaptığınız düğün davetiyesinin altına "NOT: Takı getirilmemesi rica olunur!" yazdırsaydınız, düğününüze takı getirmezlerdi ve siz de şimdi rahat ederdiniz. Ancak, düğünlere götürülen her şey (altın, para, döviz, eşya, alet, edevat vs.) hediye babından olup, asla karşılığı beklenmez. Ama gelin görün ki, iş öyle değil. Biri sizin düğününüze çok ucuz olduğu için o zaman bir iki çeyrek alıp gelmiş, ama şimdi çeyrek öyle ucuz değil, ne yapacağız? Eğer, siz o düğüne gitmeyin ve getirenin getirdiği çeyreği de götürmezseniz; fazla sürmüyor, bir hafta sonra telefon ile aranıyorsunuz ve "sende altınım vardı, getir" diyorlar.

    Oğlumun düğününe davet etmediğim halde, bir arkadaşım lüzumsuzluk yapmış düğüne gelmiş, bir de gelirken ucuz olduğu için çeyrek getirmiş. Aradan yıllar geçti, arkadaşım da beni düğüne davet etti. O ara ağabeyimin oğlunun düğünü ile aynı güne çakıştı ve düğüne gidemedim. Bir hafta sonra telefon ederek düğüne getirdiği hediye çeyreği istediler. O zaman daha çeyrek bu kadar pahalı değildi. Hemen bir çeyrek aldık ve eşim götürdü evlerine teslim etti geldi.

    Son birkaç yıldır, artırdığımız para ile her ay bir çeyrek aldık. Çünkü, düğünlerine çeyrek götüreceğimiz sırada bekleyenler var. Götürmezsek, hemen telefona sarılıp istiyorlar.
    Ben en son çeyreği 4.125,00 TL. dan almıştım. Demek 4.600,00 TL. oldu bile.

    Sayın hocam Allah yar ve yardımcın olsun. Keşke çeyrekler ucuz iken, her ay bir tane alıp bir köşeye atsaydın. Şimdi rahat ederdin.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  2. Başınıza gelene üzüldüm doğrusu. Ne kadar hoş bir durum değilse de toplumda maalesef bu tip nahoş şeyler oluyor. Halbuki beklenti içine girse de istememesi lazımdı bu hediyeyi. Hediyede karşılıklı hediyeleşmek gerekir. Yalnız kimin gücü ve gönlü neye yeterse şeklinde olmalı. Ben şunu götürdüm, bu gelecek anlayışı ilişkileri çıkarır boyutunda görenlere has. Aslında dediğimiz gibi zamanında alıp koymak gerekti çeyrek. İhmalkarlık ve imkan meselesi. Bir de altın ne zamandır hiç yerinde durmadı maalesef. Gerçi hangi şey yerinde durdu ki altın dursun. Sizin başınıza gelen benim başıma gelmedi. Gelse çok üzülürüm. Sizin başınıza geldiği gibi. Benim bu düğününe gideceğim arkadaşın böyle bir beklentisi yok. Hasbi bir arkadaş. Allah böylele inin sayısını artırsın. Size de geçmiş olsun. İnşallah unutursunuz. Yoksa akla geldikçe üzülürsünüz. Bu yazım da sizin için işin tuzu biberi oldu. Kusura bakmayın.

    YanıtlaSil
  3. Merhabalar.
    Estağfurullah hocam, söz konusu kişiden bahsedebilmek için arkadaş yurduna koydum. O kişi asla benim arkadaşım olamazdı. Yağcı, iki yüzlü, çıkar ve menfaati için takla atmaktan çekinmeyen bir karakterdi. Ben düğünüme davet etmedim, ama o yağcılık olsun diye, belki ilerisi için de yatırım amaçlı çıkmış düğüne gelmiş. Ama ben şuna inanıyorum ki, çok samimi arkadaş da olsa, eğer karşılıklı düğünleşme de altın olayı varsa, beklentiye giriyorlar ve arkasından da telefon ederek istiyorlar. Vallahi benim memleketimde bu olay öyle ayyuka çıktı ki, akrabalar arasında bile karşılığı gelmeyen altın takılar isteniyor. Artık üzülür müsün? Yırtınır mısın? Allah bilir!..
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  4. As. Beklentiye girildiğini biliyorum. Benim durumumda bir beklenti hissettirilmese de bu tür kıymetli hediyenin altında kalırsam kendi huzursuz olurum.

    YanıtlaSil