Şu kesimi ne yapacağız bilmiyorum.
Zira bu kesim,
Dinle yatar, dinle kalkıyor.
Her şeyi dinle başlatıp dinle
bitiriyor.
Her şeyi dine getiriyor.
Maç seyredersin. Maça verdiğin önemi
beş vakit namaza veriyor musun derler.
Çocuğunun karnesine anne üzülür.
Çocuğunun öbür dünyası nasıl olacak, buna üzülüyor musun derler.
Çocuğu üniversiteden iyi bir bölüm
kazanır, sosyal medyadan çocuğunun bu okuluna sevindiğin kadar ahirete hazırlık
yapıyor musun, derler.
Oy vermeye kalkarsın, kendi
istedikleri ve savundukları partiye oy vermezsen, Allah düşmanlarına oy
veriyorsun, cehennemdeki yerini hazırla derler.
Kendi savunduklarını eleştiren
birini gördüler mi, nankör, hain, FETÖ’cü,
PKK’li derler.
Deprem olur, başımıza bu gelen
zinadan şeklinde paylaşım yaparlar.
Sandığa gitmeyeceğim dersin, Allah
düşmanları gelsin de gör gününü derler.
Senden zorla oy tercihini öğrenmeye
çalışır. Kazara şuna vereceğim dersen, kedi-köpek misali çöpü karıştırırcasına tarih
olmuş eski defterleri açar. Doğruluğunu kimsenin bilmediği ezberleri döküverir
önüne.
Kendi kafasına uygun aday veya
siyasi partiye oy vereceğini söylemene rağmen yapılan yanlışları dile getirsen,
önüne İslam tarihinden örnekler koyar. Var mı daha iyisi, getir de verelim derler.
Az daha konuşsan, bunca yapılanı görmezden gelemezsin derler.
Bu tiplerin paylaşımlarına bakıyorum.
Aslı astarı olmayan şeyleri paylaşmaktan da geri kalmıyorlar.
Hasılı, her şeyi din, iman olan, tüm
paylaşımlarında din vurgusuna dikkat çeken bu kesim zannımca iyi bir görüntü
vermiyor. Halbuki bu dine yürekten inanıyorlarsa, bilsinler ki din, söylemden ve
bir şeyleri savunmaktan ibaret değildir, bir yaşam tarzıdır. Söylemlerini
yaşantılarına yansıttıkları müddetçe samimiyetlerini ortaya koymuş olurlar. Yaptıkları
güzel şeyler varsa, zaten herkes tarafından görünür, takdir edilir. İnsanlara manevi
baskı yapmanın, insanlara dinle yaklaşmanın, dini savunduklarına destek versin diye
kullanmalarının bir anlamı yoktur. Bu dini aksesuar olsun diye güçlü bir silah olarak
kullanmaktan vazgeçsinler.
Unutmasınlar ki din kimsenin tekelinde
değildir. Bu din hayatın her alanına karışan değildir. İnsanların farklı tercihleri
o kişinin dindarlığını ve din dışılığını göstermez.
Yine unutulmasın ki bu milletin çoğunluğu yanlışta isabet etmez. Bunun için de birilerinin din bezirganlığı yapmasına gerek yoktur. Şayet yanlışta isabet ederse, bu da din bezirganlarının eseridir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder