14 Nisan 2019 Pazar

Siyaset Yapacaklara...

—Siyasete atılmayı düşünüyorum. İlk işim bir siyasi parti kurmak.
—Siyasi parti kurmayı kolay mı sanırsın?
—Herkes kuruyor, ben de kuracağım.
—Bu işler öyle kolay değil. Türkiye çapında teşkilatlanacaksın. Ekip bulabilecek misin? Zira siyaset bir ekip işi. Haydi her şeyi ayarladın. Siyaset aynı zamanda para demektir. Partinin giderlerini nasıl karşılayacaksın?
—Önce bir kuralım. O kadar parti parayı nereden buluyorsa biz de bulacağız.
—Diyelim ki partiyi kurdun. Siyasette bir varlık gösterebilecek misin? Yüzde on barajı var, aşabilecek misin? Haydi aştın. İktidar olabilecek misin? Moralini bozmak istemiyorum ama siyaset başarı ister. Yoksa tutunmak zordur.
—Moralimi yeterince bozdun zaten. Problem değil. Deneyeceğim. Çünkü bu yola baş koydum. Ayrıca siyasette tek kriter başarı değil. Şayet öyle olsaydı yıllardır her seçime girdiği halde bir varlık gösteremeyen onlarca parti var. Sen, parti kurmamak üzerine öğüt vereceğine parti kurduktan sonra neler yapmalıyım, nelerden kaçınmalıyım? Onu söyle... 
—En önemli soru bu. Cevabı da zor bu sorunun. İktidarda iken yapman gerekenler var, muhalefetteyken hakeza. 
—Diyelim ki iktidar oldum.
—İyi bir ekip kurmalısın. Ekibin sadece şakşakçılardan oluşmasın. Halkta karşılığı olsun. Ekibini çalıştırmayı bileceksin. Onlara sorumluluk vereceksin. Her işe karışmayacaksın. Herkese cevap vermeyeceksin. Ne zaman, nerede, ne şekilde konuşacağını iyi bilmelisin. Her mikrofonu gördüğünde kendini konuşmak zorunda hissetmemelisin. Partinin içinde ve Türkiye yönetiminde yerinde ve zamanında inisiyatif alacak şekilde hakem rolü üstlenmelisin. İstişareye önem vermelisin. Ortak akılla hareket etmelisin. Tek adam görünümü vermekten kaçınmalısın. Ekibine ve söylediklerine değer vermelisin. Eleştiri ve önerilere açık olmalısın. Her eleştireni düşman bilmemelisin. TV ve meydanlarda fazla görünmemelisin. Gece gündüz koşturmayacaksın. Yeri geldiğinde dinlenmeye zaman ayıracaksın. Dinlenirken kendini öz eleştiriye tabi tutmalısın.
—Başka?
—Siyasi rakiplerine saygıyı elden bırakma. Onlara hakaret etme. Onları küçümseme. Hepsi olmasa da içlerinde tıpkı senin gibi vatanseverler olduğunu kabul et. Ötekileştirme. Hepsini aynı kefeye koyma. Şayet ötekileştirirsen görüşleri sana yakın olsa bile rakiplerinle iş tutmaya kalkar. Bazılarını kendi yanına çekmeye çalış. Gelmiyorsa bile onun düşmanlığını kazanma. Çünkü bu yeni sistemde bir oy bile önemlidir.
—Başka?
—Halka değer verdiğin kadar kamu görevi yapan memur ve amirlere de değer ver. Onları meydanlarda eleştirerek halkın gözünden düşürmeye kalkma. Halkta karşılığı olan insanlara ekranlarda ayar verme. Bil ki memurun sana cevap verme imkanı yok. Onların onurlarıyla oynama. Şayet işini yapmıyorsa denetim mekanizmasını iyi çalıştır. Gerekirse inceleme ve soruşturma yoluna git.
—Başka?
—Kamuya eleman alımında, yönetici seçiminde, yardımcılarını belirlemede, vekil ve belediye başkanı seçiminde yüz güldürecek insanları getir. Bunun yolu da ehliyet ve liyakatten geçer. Asla adaletten  ayrılma. Torpil kapısını açma. Kamuya eleman alımında ülkenin her rengine kamuda görev ver.
—Başka?
—İş yaparken kırdığın, üzdüğün kişiler varsa onları yeniden kazanmaya çalış. İnsan kazanma temel felsefen olsun. Her kesime ulaşmaya çalış. Hepsine güven ver. Herkes seni güvenilir bilsin.
—Başka?
—Çalışmaların esnasında hata ve yanlış yaparsan hatalarınla yüzleş. Çık TV'ye ben şu konuda hata ettim, ben şu işi beceremedim, de. Yapamadıklarından ve yanlışlarından dolayı başta teşkilatın ve kamuoyu seni eleştirebilmeli. Herkese korku salma. Bil ki eleştiri seni mükemmelliğe götürür. Daha az hata yapmaya başlarsın.
—Başka?
—Ekonomiye önem ver. Ayakları yere basan, rüzgardan etkilenmeyen, kırılgan olmayan bir ekonominin temellerini at. Bu zor biliyorum. Ama uzun yıllar görev yapacaksan hiç de zor değil. Ekonomiye önem vermene rağmen olur ya ekonomiyi beceremedin, hayat pahalılığı aldı başını gitti. Paramız döviz karşısında eridi. Ülke likidite sıkıntısı çekiyor. Bu durumu vatandaş eleştirebilsin. Kriz var desin. Ülkede kriz miriz falan yok deme. Çık konuş. Evet bir krizle karşı karşıyayız. Ama bu işin altından kalkacağız de. Sakın ola ki her şeyi dış saldırılara bağlama. Hele ki kendi döneminle önceki dönemleri kıyaslayıp benim dönemin daha iyi demeye kalkma. Unutma ki kötü örnek olmaz. Zaten onlar beceremediği için seçmen sana kredi verdi. 
—Başka?
—Hele bu dediklerimle bir başla. Daha söyleyeceklerim olur. Son kez şunu da söyleyeyim, olur ya bir gün seçimi kaybedersen koltuğu rakibine vermekten kaçınma. Kazanmak seni nasıl memnun ediyorsa kayıplara da alışmalısın. Yani yenilgiyi hazmedeceksin.
—Teşekkür ediyorum.
—Ben teşekkür ederim. Nasıl danışmanın olabilir miyim?
—Hele bir bakalım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder