26 Ekim 2017 Perşembe

Velime

Evlilik ve düğün hazırlıkları tatlı telaş olarak isimlendirilir bizde. İçerisinde mutluluk ve heyecanı, stres ve telaşeyi, meşakkat ve maliyeti barındırır. Evlenenle, ev yapana Allah yardım eder misali bu hayırlı işe kalkıldı mı arkası geliyor. Karşılıklı anlayış çerçevesinde mutlu sonla bitiyor evliliğe atılan ilk adım. Çocuklar mutlu olursa aileler de mutlu olur. Geçim olmazsa taraflar yatsın-kalksın, ağlasın-dursun.

Evlilik ve düğün başlı başına bir maliyettir. Borçla da olsa altından kalkılır. İş düğün aşamasına geldi mi sırada davetiye listesi hazırlama vardır. Düğün aşamasında yapılan hesap-kitap liste hazırlamada da yapılır. Çünkü düğün demek, yemek demektir aynı zamanda. Çünkü çocuklar gençliğe adım atar atmaz eş-dost 'Pilavını ne zaman yiyeceğiz' diyerek şaka yollu dokundurur. Gelen davetiyede ilk önce yemek var mı, yok mu diye göz atılır. Bulunduğun şehirde herkese ve tüm tanıdıklara yemek verilemeyeceğinden tutulan salonun kapasitesi, yemeğin maliyeti gözönünde bulundurularak eş-dost ve ahbap arasında bir eleme yapılır ve davetiye dağıtımına başlanır. Her davetiye verdiğin 'Hayırlı olsun, inşallah geliriz' der. Dağıtılan davetiyeye göre her kart üç ile çarpılarak üç aşağı, beş yukarı gelecek misafir sayısı da belli olur. Düğün konvoyuyla birlikte misafirler gelmeye başlar. Bir taraftan gelen misafirleri karşılayıp hayırlı olsun tebriklerini kabul ederken diğer taraftan inşallah yemeğimiz güzel olur ve yemeğimiz yeter denir. Düğün kazasız-belasız bittikten sonra verdiğin karttan fazla yemek vermiş olmana rağmen gözünün önüne davetiye verdiğin ve geleceğim diyen tanıdıkların gelir. Nedense fire var. Gelemeyeceğim de dememiştir. Mazeret beyan eden kişinin sayısı bir elin parmağını geçmez. Beklersin düğünden sonra arar mı diye. Bu şekilde arayanın sayısı da bir yekûn tutmaz. Bu sevinçli anında üzülüp gönül koyarsın. Çünkü insan beklediğine gönül koyar. Beklediğin kişiler gelmediğinde düğün orta yerde kalmıyor. Sayıp severek gelen eş ve dostla birlikte düğün yapılıyor ve sünnet olan velime yemeğini ikram etmiş oluyorsun. 

Düğüne davet edilen kişiler gelemeyeceklerini söyleseler en azından diğer dostlarından birini daha davet etmiş olursun.  Düğünde velime vermek sünnetse, davete de icabet etmek sünnettir. Nedense bu duyarlılık çoğumuzda oluşmamış görünüyor.

Düğün demek büyük bir organizasyon demektir. Hele yemek vermek başlı başına bir külfettir. Düğünde herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi için davetiye verilen kişinin katılıp katılamayacağını bildirmesi, kaç kişi ile katılacağını beyan etmesi daha iyi olur diye düşünüyorum. Hiç olmazsa düğün sahibi de yemek işlerini, davetli listesini yeniden gözden geçirerek güncelleme yapar. Böylece herhangi bir aksamaya mahal verilmemiş olur. Çünkü haber verilmediği zaman yemeğin elde kalması veya yetmemesi söz konusu olabiliyor.

Bakarsın bu duyarlılık bir gün yerleşmiş olur. 26.10.3017



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Mütemadiyen Reisim

1988 yılında evlendim. Evde iki kişi olduk. Haliyle iki kişi olunca karı koca olsak da içimizden biri reis olmalıydı. Başkan gibi bir şey. S...