3 Temmuz 2017 Pazartesi

Düşman çatlatan aşk sahneleri

Bir tanıdığımız vardı, oturur kalkar hep eşinden; eşinin kendisini ne kadar sevdiğini, kendisine iş yaptırmadığını, mutfağa girdirmediği, eşinin her istediğini aldığını, sözünden çıkmadığını, bir dediğini iki etmediğini, çalışmak istediğini ama kıskandığından dolayı eşinin izin vermediğini, veli toplantısına  gidip çocuğunun öğretmeniyle görüşmesine bile gönlünün razı olmadığını, kendisine kıyamadığını, zira kendini 8 yıl istediğini... anlatır dururdu. Kendisi de giyim-kuşam ve makyajına dikkat eder, vitrinlik gibi apartmanın önünde arzı endam ederdi. Kolay kolay kimseyi beğenmez, kendisine de laf kondurmazdı. Kim bir şey söyleyecek olsa avukat gibi konuşmasıyla ve yüksek ses tonuyla herkesi bastırırdı. Alış veriş hastası ve marka tutkunu bir görüntüsü vardı. Eşi kimseyle pek hasbihal etmese de eşinin kendisi üzerinde titrediğini, eşinin kendisine sırılsıklam aşık olduğunu ve bu yüzden kendisini sekiz yıl beklediğini  bilirdi, hanımının anlatımından dolayı.

Bir gün postacının getirdiği ihbarname ile haberdar olduk. Bizim aşıklar ayrılmaya karar vermişler. Daha doğrusu kocası eşinden ayrılmak için boşanma davası açmış. Ondanmış meğer eskisi gibi dışarıya çıkmamaları, kimseye selam vermemeleri...Hasılı koca evi terk etti, kadın ise boşanmamak için uğraşıp didiniyor...Dillere destan olan aşk ise maalesef bu şekilde sona erdi.  

Tüm bu bildiklerimi eşimden dolayı biliyorum. Yazıyı okumaya başlayan bu adam meslek mi değiştirdi demesin. Niyetim paparazzilik falan değil, böyle şeyleri yapmak istesem de zaten beceremem. Beni bunu yazmaya iten sebep bu günlerde sosyal medyada görmeye başladığım aşk sahneleridir. Alakası var mı bilmiyorum ama sanal alemde evlilerin veya evlenecek olanların paylaştığı resimler nedense bana mahallemdeki birbirine sırılsıklam aşık olduklarını zannettiğim çifti aklıma getirdi. Sanaldan gördüğüm bu paylaşımlar yine bana Leyla ile Mecnun’un, Kerem ile Aslı’nınki de aşk mıymış dedirdir cinsten. El ele tutuşmalar, yanak yanağa gelmeler, göz göze bakışlar, adına şiir yazmalar, alınan hediyelerin paylaşımı, ‘Aşkım seni seviyorum’ sözleri… efendim bunlar söylemekle baş olmaz. Eğer biraz sosyal medyayı takip ediyorsanız mutlaka görürsünüz böyle aşk sahnelerini. Ne kadar samimiler, ne kadar aşıklar birbirine bilmiyorum ama görüntü düşman çatlatır cinsten. Umarım bu görüntüler hem  gerçek olur, hem de evlilikleri her daim sonuna kadar sürer. İnşallah mahallemdeki dillere destan gibi görünen evli çiftin aşkı gibi olmaz bunların sonları. Çünkü evlilikler ailenin temelidir. Mutlu ailelerle mutlu nesiller yetişir, parçalanmış aile çocukları mutsuz mu mutsuz. Allah hiçbir evli çifti ayırmasın, dinin hoş karşılamadığı boşanmayı nasip etmesin, insanlar toplumun çekirdeği olan yuvalarını bozmasın. Umarım aşkları ilanihaye devam eder.

Kimsenin aşkında falan gözüm yok bilesiniz. Ama benim bildiğim aşk özeldir, özelde kalır. Cümle aleme ilanı aşk yapmak hoş bir görüntü değildir. Aşk sosyal medyada, sanal alemde, cümle alemin önünde yaşanmaz. Aşk, bir başkası gördüğü zaman yüzün kızarmasıdır. Aşk özelde yaşanır, evde yaşanır. Aşk hayatı paylaşmaktır, birbirini olduğu gibi kabul etmedir, belli bir süre gönül eğlendirme hiç değildir, samimiyettir. Yelkenleri indirmedir, hayatı toz-pembe olarak görmemektir.

Ne olur gençler! Aşkınız özeliniz olsun, mutlu bir ailenin temelini oluştursun. Üçüncü kişiye çektirerek paylaştığınız fotoğraflar, olduğunuzdan farklı durmanın fotoğraflarıdır. Aşkın fotoğrafı olmaz. Olsa olsa sahte bir duruştur.  Tekrar ediyorum aşkınızı özelinizde yaşayın. Öyle yaşayın ki görüntünüz değil, örnek yaşantınız düşman çatlatsın!.. 03/07/2017



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder