4 Şubat 2023 Cumartesi

Koltuklara Yapışıp Kalma Hali

Bazıları doğuştan idareci olarak doğmuş ve sen idareci olmalısın. Bulunduğun yerde tutunup gözün daha yukarılara olsun. Zira senin için yükselmenin sınırı yok demiş olmalı.

Bir şekilde koltuğa otururlar ve koltuğa öyle bir yapışırlar ki kaldırabilene aşk olsun. Çünkü koltuk bu tipler için araç değil, amaçtır.

Koltukta tutunmak için kendisini oraya getirenlere hep minnet duyar. Onlara saygıda kusur etmez. Ricaları bile emirdir onlar için. Zaten bu koltuğa onların dediğini yapmak için gelmedi mi? Yerine getirmemesi varlık sebebine aykırıdır. Sadece vefa ve minnet borçlu olduklarına değil, tüm üstüyle ilişkileri iyi tutar, aklına yatmasa bile uyum içinde çalışır. Güce karşı boynu kıldan incedir.

Bu şekil kendisine hava veren bu koltukta mutlu bir hayat sürerken kazara bir kazaya kurban gidip koltuğu altından çekilse, dünyası zindan olur. Yaşamasının bir anlamı kalmaz. Ayakta gezen bir ceset gibi olur. Ne yapmıştı ki hâlbuki. Saygıda kusur mu etmişti. Ne dediler de yapmadı bugüne kadar. Ne güzel de alışmıştı işine gücüne. Bir güzel de çevre edinmişti. Bir haksızlık olmalıydı. Zira en zor zamanda görev almış, onlar için kelle koltukta savaşmış, nicelerinin kalemini kırmış ve saçını süpürge etmişti.

İçinde bulunduğu durumu bir türlü kabullenemez. Onunla yatar, onunla kalkar. Çünkü koltuk her şeydi onun için. Ha altından koltuk gitmiş ha ölmüş. Sonra ne diyecekti başkasına. Başkası bir koltuk uğruna geçmişte şu yaptıklarına değdi mi derse, ne diyecekti. Of... Çekilir mi bu dünya.

Hayata ve insanlara küser. İnsan içine çıkamaz. Herkesle selamı sabahı keser, eve kapanır. Bir düşünmedir gider. Başına gelen bu duruma sebep olanları bir türlü affetmez. Çünkü ne yapmıştı ki.

Çevrenizde vardır böyleleri.

Bu tipler koltuğu varlık sebepleri olarak görürler, hayatlarında 'B' planına hiç yer vermezler.

Varları-yokları koltuktur. Hep bir taraftan emir alırken alt tarafa da emir vermeye alışmışlardır.

Emri altındakiler emrini yerine getirdikçe sevinç ve mutluluktan dört köşe olmuşlardır.

Gittiği her yerde ilgi-alaka ve saygı gördükçe itibarlı biri olduklarına da kendilerini ikna ederler.

Hele bir de başkasının bilmediği bazı şeyleri bilirlerse, bulunmaz Hint Kumaşı olduklarına ve koltuğu bıraktıkları takdirde işlerin aksayacağına da kendilerini inandırmış iseler, kendileri olmadan bu işler yürümez.

Hasılı ne kadar yıpransalar, itibar kaybına uğrasalar, koltukta ezilseler ve heyecanları kalmasa dahi istifayı hiç düşünmezler ve koltuğa yapışıp kalırlar. Bu tipler için bir Hint atasözünü buraya yazıyorum: “Eğer birileri oturduğu koltuktan kalkmakta sıkıntı yaşıyorsa, kesinlikle altını kirletmiştir."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder