İşe gitmek için otobüs durağında
beklemekteyim. Sabah sabah sanal alemden haberleri okuyorum
kaldırımın bir köşesinde. Birinin "Selamün aleyküm kardeş"
demesiyle sesin geldiği tarafa baktım. Kaldırımın yola bakan kısmında biri idi
selam veren. Selamını alırken elini de kaldırdı boyunun hizasına.
30 yaşlarında orta boylu, gözünde siyah
bir gözlüğü, üzerinde kumaş bir pantolonu, pantolon üzerine
sarkıtılmış kareli bir gömleği vardı. Alıcı gözüyle baktım kendisine kimdir,
neyin nesidir diye. İçten bir selam verme ve el kaldırma idi. Fakat tanıyamadım
kendisini. Çünkü ilk defa görüyordum. Tanımadığıma göre para
isteyecek biri olmalı diye geçirdim içimden. Fakat şimdinin çoğu dilencilerine
de benzemiyordu. Zira yeni nesil dilenci nazikçe yanına yaklaşıp: Efendim, özür
dilerim. Size bir şey söyleyebilir miyim" diye sizi durdurur. Ardından
meramını anlatır. Bana 3-4 metre mesafede ve temiz giyimli biri idi. Ben; bu
kimdir, kimin nesidir, sabah sabah bana niye selam verdi diye düşüne
durayım.
Düşünmek durumundayım. Çünkü tanımadığım adam niye selam versin ki. Çünkü bizde güpegündüz tanımadığına selam verilmez. Asık suratımızla baktığımız yeri ve kişiyi yakarız. Kolay kolay selam vermeyiz hele bir de işe gidiyorsak. Sanki işe değil idam sehpasına gidiyoruz. Ciddiyet ve resmiyet hayranıyız zira. Sayısı az olmayacak kadar daha selam vermeden yüzüne bakıp, " Hemşehrim sen nerelisin" deyip adamlığına karar vermeye çalışan ve seninle kontak kurmak isteyen kişiler istisna tabii bu durumdan.
Adam hemen sırtını döndü bana. Yolun karşı tarafına dikey bir şekilde geçmeye başladı. Yolun ortasına varınca tekrar döndü bana: Ben İsa Mesih'im, tamam mı" dedi. Ben de başımı salladım, tamam der gibi. Başka da ne söyleyebilirdim ki. Adam bana zaten noter görevi vermişti. Tasdiklemekten başka da bir görev vermemişti zaten. Başka da bir şey söylemeyip önce karşı kaldırıma geçti. Ardından kaldırım boyu yürümeye devam etti sabah sabah tebliğ görevini yapmanın huzuru içerisinde. Bereket "Düş peşime, Deccal'ı yok edeceğiz" demedi... Bakalım bu hizmetten akşama kadar daha kimler faydalanacak?
Düşünmek durumundayım. Çünkü tanımadığım adam niye selam versin ki. Çünkü bizde güpegündüz tanımadığına selam verilmez. Asık suratımızla baktığımız yeri ve kişiyi yakarız. Kolay kolay selam vermeyiz hele bir de işe gidiyorsak. Sanki işe değil idam sehpasına gidiyoruz. Ciddiyet ve resmiyet hayranıyız zira. Sayısı az olmayacak kadar daha selam vermeden yüzüne bakıp, " Hemşehrim sen nerelisin" deyip adamlığına karar vermeye çalışan ve seninle kontak kurmak isteyen kişiler istisna tabii bu durumdan.
Adam hemen sırtını döndü bana. Yolun karşı tarafına dikey bir şekilde geçmeye başladı. Yolun ortasına varınca tekrar döndü bana: Ben İsa Mesih'im, tamam mı" dedi. Ben de başımı salladım, tamam der gibi. Başka da ne söyleyebilirdim ki. Adam bana zaten noter görevi vermişti. Tasdiklemekten başka da bir görev vermemişti zaten. Başka da bir şey söylemeyip önce karşı kaldırıma geçti. Ardından kaldırım boyu yürümeye devam etti sabah sabah tebliğ görevini yapmanın huzuru içerisinde. Bereket "Düş peşime, Deccal'ı yok edeceğiz" demedi... Bakalım bu hizmetten akşama kadar daha kimler faydalanacak?
Beklediğimiz İsa bu muydu acaba? Üstelik
bu kimdir diye içimden geçirdiğime cevap olarak kendisinin İsa Mesih olduğunu söyledi.
İçimi de okudu anlayacağınız. Adam söylemese zaten merakımdan çatlayacaktım. Hani
adam çok da yabana atılacak birine benzemiyordu. Ne dersiniz İsa Mesih olabilir
mi?
***
Beklediğim güzergahın otobüsü geldi.
Bindim. Yine elime telefonumu almışken benden bir- iki durak sonra 40-45
yaşlarında biri bindi. Bir elinde paket, diğerinde ise poşet. İki Türk
Bayrağını ucundan bağlamış, boynundan sırtına geçirmiş, hem önünden hem de
ardından ay yıldızlı bayrağımız görünen
bir giyinme şekli vardı üzerinde. Bu da kim demeye kalmadan bindiği gibi bir
durak sonra indi. Hasılı bu merakımı gideremedim.
***
Türkiye’de çeşit çeşidiz. Bugün nasibime bu kadar düştü...Ne ararsan var.
Belki fakir bir ülkeyiz ama renkliliğimize diyecek yok… Bütün derdimiz bu
olsun. Allah kimseye akıl noksanlığı vermesin. 30/06/2016
Yorumlar
Yorum Gönder